ORTA Asya Türk cumhuriyetleri ve Azerbaycan Kanal 7'de tartışılıyor. Daha doğrusu o Türk cumhuriyetleri ile Türkiye'nin ilişkileri görüşülüyor.
Katılanlar bu konuyu bilenler. Prof. Ferman Demirkol var, eski bakan Kemal Zeybek var, Azeri profesör Dr. Kabil Hüseyinli var, Prof. Dr. Enis Öksüz var.
Tartışmaya telefonla, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi ile eski cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey de katılıyor.
Ferman Demirkol'un Azerbaycan'da Meclis'e danışmanlık yaptığını biliyoruz. Azerbaycan'da geçmişteki çeşitli olaylarda onun parmağı olduğu ekranlarda çok tartışılmıştı.
Program sırasında iki görüş sivrildi.
* Türkiye, Türk cumhuriyetlerinin iç işlerinde de etkili olmalı. Siyasi gelişmelere, muhalefetin güçlenmesine ortam hazırlayıcı çabalarda bulunmalı.
* Türkiye bu ülkelerin iç işlerinden tam anlamıyla uzak durmalı. O ülkelerin mevcut şartları içinde halk hangi rejimi ve iktidarı tercih etmişse, Türkiye onları tanıyıp, onlarla işbirliği içinde o ülkelerin kalkınmasına yardımda bulunmalı.
* * *
70 yıllık Sovyet uyduluğundan çıkmış, demokrasi diye "komünizm"den başka bir rejim tanımamış, siyasal altyapıdan yoksun topluluklarda demokrasiye geçişin öyle pek de kolay olmasını beklemek mümkün mü?
Partilerin, milis güçlerini de parti örgütüyle birlikte kurdukları bir ülkede demokrasi macerası mutlu başlasa bile mutlu sürer mi?
O ülkeler önce sağlam bir devletin temelini atacaklar. İdari örgütlenmelerini tamamlayacaklar. Kendilerini dışa karşı koruyacak milli ordularını kuracaklar.
Ankara'nın onlar için ilk planda yapması gereken; onların ekonomik kalkınmalarına katkıda bulunmak, dışa açılmalarına, dış ilişkilerine yol gösterici olmak, demokrasi yolunda Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmak, istedikleri oranda da yardımcı olmak...
Bu arada önemine rağmen ihmale uğradığı görülen bir konunun da mutlaka canlandırılmasında yarar var:
O da ortak alfabe ve Türk cumhuriyetlerinden pek çok gencin Türkiye'de eğitilmesi konusu.
* * *
BUGÜN Türkiye'nin o kardeş Orta Asya Türk cumhuriyetleri ve Azerbaycan'la ilişkilerini en iyi şekilde götüren Türk devlet adamının Cumhurbaşkanı Demirel olduğu görülüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın Amerika'ya, Avrupa'ya öyle pek de sık gittiği ve oralardan devlet adamı ağırladığı görülmüyor. Ama Orta Asya ve Azerbaycan'la ilişkileri neredeyse tek başına o götürüyor. Hem de iyi götürüyor.
O ülkelerin devlet başkanları onun öz kardeşi gibi. O sık sık onlara gidiyor, onlar sık sık ona geliyor.
Ve Demirel, Elçibey iktidardayken nasıl ona yakınsa bugün iktidarda olan Haydar Aliyev'e de aynı şekilde kardeşçe bir dostlukla yakınlık gösteriyor.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın üstlendiği misyonun Türkiye açısından önemi her gün daha da artıyor.
Özellikle, petrol boru hattı konusu gündemdeki önemini koruduğu sürece...
Hele bugünlerde Rusya'nın liderliğindeki Bağımsız Devletler Topluluğu'nun temelleri sallanırken...
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025