Türkiye iyi idare edilemiyor. 766 bin kilometre kare toprağımız var.
76 milyonu geçtik.
4 mevsimi yaşıyoruz.
3 tarafımız deniz.
Eğitimde ilerledik.
Gelir de fena değiliz. Zenginlerimiz, yatırımcımız çoğaldı, fakirlikte “yamalı çorap dönemi”ni çoktan aştık. Ama iktidar ve muhalefet eksiğimiz var.
* * *
Menderes’i gördük, İnönü’yü gördük, Demirel’i gördük, Özal’ı gördük, Ecevit’i gördük. Bütün yaşadığımız gördüğümüz başbakanlar, devletin başındakiler ve muhalefet liderleri, tabiri yerinde ise efendi idi.
Ağızlarından küfür sayılacak, hakaret sayılacak bir kelime çıkmazdı.
Bugün ise...
Çocuklara “ahlakları bozulur” diye meydanlardaki ve gruplardaki siyasi konuşmaları dinletmemek lazım, değil mi!..
* * *
Durumumuz, bölgemizde lider, dünyada saygın, sözü dinlenir bir devlet olmaya müsait ama iktidar ve muhalefetimiz buna engel oluyor.
Dış politikamız tutarsız. Ankara bir öyle bir böyle konuşuyor.
AB’yi bile istiyor muyuz belli değil. Çünkü zaman zaman Şanghay 5’lisine yağ çekiyoruz.
* * *
Hele son günlerde ülkenin başına gelen “pişmiş tavuğun başına gelmedi.”
Başbakan, “CHP’yi Pensilvanya’daki zat yönetiyor” diyor. Ve Erdoğan CHP lideri için “genel müdür” tabirini kullanıyor. Onun için ağzına geleni söylüyor.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ise, “Başbakan’a başbakan” demeyin diyor ve “Hırsız” tabirini kullanıyor.
Bunlar ayıptır, ayıp. Bu laflar iktidar ve muhalefete yakışır mı?
Yeri gelince siz birbirinizin yüzüne nasıl bakacaksınız.
* * *
Hükümetçi bir gazete manşetinde “Hain planı 9 yıl önce başlattılar” diyor.
Peki hep soruyoruz, yine soralım, AKP 12 yıldır iktidarda uyuyor muydu?
Aynı gazete “Gülen inşaatın sınırsız cüreti” diye resimli bir haber kullanıyor ve resmin altında şunlar yazıyor:
“Maltepe’de Gülen grubuna ait olduğu öne sürülen Uluğbey İslam Akademisi inşaatında 5 kat olan izin 12 kata çıktı. İnşaat yola sıfır yapıldı, çıkma katlar eklendi, çatı kata helikopter pisti kuruldu...” Peki yine aynı soru akla geliyor: Siz uyuyor muydunuz?
Şimdi mi aklınız başınıza geldi! Gayriresmi koalisyon ortağınız bu yapıya başlayalı yıllar olmadı mı? Misaller çoğaltılabilir.
Bütün bunlar Türkiye’nin iyi yönetilemediğini gösteriyor, değil mi? Bu iktidarla ve muhalefetle olmaz, olmayacak.
6 YILDIR
Hapisteki gazeteci
O bir gazeteci.
Ve o 6 yıldır hapiste.
Oysa 17 Aralık rüşvet davasında tutuklu kalmadı.
84 kişiden son kalanlar da tahliye edildi. Reza Zarrab, Barış Güler ve Kaan Çağlayan artık, yani 70 gün sonra serbestler. Ama, dile kolay, Tuncay Özkan 6 yıldır içeride.
Oysa hapisteki gazeteciler, fikir özgürlüğünün şövalyeleridir, fedaileridir. Ama bir noktaya kadar. Bu ne demek? Demokrasilerde en başta gelen ilke; “fikir özgürlüğü”dür. Ama, yalnız adı demokrasi olan, aslında fikir özgürlüğünden rahatsız olan yönetimler, bu doğru bildiğini söyleyen, yazan gazetecilere tahammül edemezler.
İşte bunun için birçok meslektaşımız hapiste.
Biz onların da aramızda olmasını, çıkıp gelmelerini istiyoruz. Onlar aramızda olmadıkça, Türkiye’nin demokrasisi topallamaya devam edecektir.
Oysa, demokrasinin sakatı olmaz. Öyleyse Özkan’ın ve diğer bazı davalarda hapse atılan gazetecilerin de hürriyetlerinin iadesini bekliyoruz. Hem de acele...
DİKKAT
Gizli örgütlerin işi
Eğer aşağıdaki haber CIA tarafından yayınlanmamış olsaydı, siz bu cümlelere boş laf diyebilirdiniz.
Ama gazetelerde yayınlanan şu habere bakın “Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA), İran’da 19 Ağustos 1953’te askeri darbeyle görevden uzaklaştırılan Başbakan Muhammed Musaddık’ın devrilmesindeki sorumluluğunu resmen kabul etti. Musaddık’ı devirmek için halk arasında kampanya yapmak, Şah Muhhammed Rıza Pehlevi’yi ikna etmek, milletvekillerine rüşvet vermek, güvenlik güçlerini organize etmek ve gösteriler düzenlemek aşamalarından oluşan plan birinci defa başarısız olmuş, ancak ikincisinde darbe gerçekleşmişti.”
CIA bunu itiraf etmese siz tahminlerinizi açıkladıkça başkaları “palavra sıkma” diyebilirdi.
Kim bilir bu gizli teşkilatlar Türkiye aleyhine neler yaptı ve yapıyor.
SIKICI
Kurt Seyit ve Şura
Aylardır TV seyircisi bekliyordu. Ama beklediğini bulamadı.
Yeni dizi sıkıcı oldu. İşe Kurt Seyit’i tanıtacak bir aksiyonla başlayıp seyirciyi diziye bağlayabilirlerdi. Oysa sıktı. Yazık.
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
- 28 Şubat’ta 291 milyar dolar çalındı.
Peki o günden bu yana...
- İşte montajın belgesi.
Nerde, nerde?..
- Kırım’da yüksek gerilim.
Türkiye’de daha yüksek.
- Cezaevi kapasitesi katlanıyor.
Keşke düşse...
- Hak yerini buldu.
Kaç kez?
- Oscar’ı bizden izleyin...
Bize hep izlemek mi düşecek?
- Yolsuzluk soruşturmasında herkes serbest.
Geç bile kaldılar!..
- AKP Genel Başkan Yardımcısı: “Bedelli askerlik geliyor.”
AKP’li Savunma Bakanı: “Yok böyle bir şey.”
- Ofisime böceği koyanlar kaçtı.
Yakalamak senin işin değil mi?
- Kuraklıkta 10 yılın rekoru.
Sululuk bitti demek ki.
