TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve ekibi üç siyasi lideri el ele tutuşturmak için adeta bir senaryo yazdı.Önce liderlere tek bir geliş kapısı belirlendi. Kapı liderlerin ağırlanacağı bir kulise açılıyordu.Kulise yan yana sınırlı sayıda sandalye konuldu. Liderler mecburen bu sandalyelere oturdu.Liderler ilk yakın teması burada yaşadı. Hisarcıklıoğlu birlik fotoğrafı için liderleri ikna etti.Sahneye çıkış için de sadece bir merdiven oluşturuldu. Ve gündem yaratan fotoğraf çekildi.* * *EVET, bu fotoğraf gündeme damgasını vurdu.Neden?Ülkede uzlaşma denen şeye, "uzlaşma kültürü"ne son zamanlarda duyulan özlemden.Bu, muhalefet liderlerinin, yani Baykal ve Ağar'ın muhalefetten vazgeçmeleri anlamına tabii ki gelmeyecektir. Ama bu görüntü iktidar ve muhalefet arasında bundan böyle medeni bir yarışın sürdürüleceği anlamı taşıyacaktır.Yani özlemini duyduğumuz AB'deki iktidarlarla muhalefetlerin münasebeti gibi.Bunun için de ülkede manalı manasız gerilim doğurmak olmayacaktır. Aynen söz konusu resimdeki gibi el ele tutuşma, yani bazı konularda uzlaşma ve işbirliği olacaktır.70 milyonun beklentisi bu.* * *BU, muhalefet yapmak için muhalefet yapmamaktır.Veya iktidar partisi söz konusuysa "Ben Meclis'te ekseriyete sahibim, istediğimi istediğim gibi yaparım" tavrının yanlışlığını kabuldür.Yani, eften püften konular için dahi kavga çıkarma yerine görüşme ve anlaşmaya çalışmadır.El ele tutuşmanın anlamı bize göre budur.Bunun için, bu fotoğraf, gündeme damgasını vurmuştur.* * *BAŞA dönelim: "Uzlaşma kültürü" ne yazık ki bizim siyasi lügatimizden uzun süredir çıkarılmıştır.Bunun yerini "siyasi kavga" almıştır. Çünkü ikinciyi yapmak daha kolaydır.Ve halkın kavgayla daha çok ilgilendiği zannedilmektedir.Ama söz konusu fotoğraf, geçmişin geride kaldığının, Türkiye'de siyasette yeni bir sayfanın açıldığının, "uzlaşma kültürü"nün yeniden canlandığının müjdesini vermektedir. HAFTA sonu yapılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) genel kurulunda parti liderlerinin el ele tutuştuğu fotoğraf gündeme damgasını vurdu. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk ne diyor?"Türk basını 20 yıl boyunca beni manşetlerden indirmedi, şimdi parti kurdum dönüp yüzüme bakan yok."Hocam sen herhalde, "Her taş yerinde ağırdır" sözünü biliyorsundur. ÖZTÜRK HOCA, O DA KİM? Bir gazete yazdı:"82'nci yaşına komada giren Ecevit'e yapılan ziyaretler, bazı siyasiler için barışma, özür dileme ve helallik alma şekline dönüştü."Bu doğru...Bir gazete de şöyle yazdı:"Ecevit can derdinde, bazı DSP'liler şov peşinde..."Bu da doğru.Doğru olmasa, lider içeride komadayken kapıda bazı DSP'liler doğum pastası kesip neşeli bir şekilde yer miydi? Bazı DSP'liler BAYKAL Baykal solcu olmayanları da, muhafazakâr olanları da CHP'ye davet etti. Bu, parti içinde ve dışında, lehte ve daha çok da aleyhte görüşlerin beyan edilmesine sebep oldu. Baykal davetini grupta da tekrarladı.Solda, CHP ana muhalefet partisi olarak ayakta değil miydi? Öyleyse niye oy için sağa muhtaç oluyordu?Hep söylediğimiz ve yazdığımız gibi, CHP'ye İngiliz İşçi Partisi'ni 18 yıl sonra iktidara taşıyan atılımın bir benzeri gerekiyordu...Belki de bir Tony Blair.Blair, İngiltere için gerçekçi ama yeni bir politika ürettiğinden kazandı. Bugün de aynı Blair'in Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne aday olacağını duyuyoruz.Türkiye'de sağ var.Ve sağın her zaman iktidara aday partileri oldu.Ama iktidara aday sol yok.O nedenle de Türk demokrasisi topallıyor. Oysa Türkiye'de fikri bir sol potansiyel var.Baykal bu sol potansiyeli kullanamıyor. Sağ'ı davet etti İNGİLİZCE Özel okul ücretlerine zam geldi. Hem de yüksek zamlar.Yine de velilerin bir kısmı boğazından keserek çocuğunun özel okul ücretini ödeyecek.Niye?"Özel okulda en az bir yabancı dili çocuğum öğreniyor" diye.Çünkü 70-80 kişilik sınıflarda, devlet okullarında, haftada birkaç saatle, yabancı dil öğrenilmiyor.Üstelik Hasan Celal Güzel döneminde okullarda yabancı dil dersleri neredeyse kaldırılacaktı. "Türk çocuğu yabancı dili değil, Türkçeyi iyi öğrenmeli" deniyordu.Tecrübeyle bilinen bir gerçek var. Bugün devlet lisesinde öğrenilen yabancı dille üniversitede girilen yabancı dil sınavında başarı kazanılsa da, bu, "Yabancı dil biliyorum" demeye yetmiyor.Globalleşen dünyada, artık gençlerin en azından İngilizce bilmeden iyi iş sahibi olmaları ise imkânsız gibi bir şey. Özel okula zam FETİH Bir bu eksikti.İstanbul surlarına çıkan Ulubatlı Hasan hiç olmamıştı!..İstanbul'da Fatih'in kalyonları karadan çekilip Haliç'e indirilmemişti!..Fatih zaten zannedildiği gibi bir padişah da değildi.Bu milletin iftihar ettiği ne varsa ona hücum etmek, onu yıkmak adeta birilerinin görevi oldu.Son görevi de Erdoğan Aydın üstlendi.Tebrikler!.. dheper@milliyet.com.tr Bir o kalmıştı
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025