Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Not 1 Bölünme2 GericilikBunlar, bazılarına göre hayaldir. Bazılarına göre, gerçek.Biz ikincilerden yanayız.Neden?Çünkü insan hayatı kısadır ama devletlerin hayatı uzundur. Bu bilinen bir hakikat. Ama bazıları bu gerçeği bildiği halde, işlerine gelmediği için, bilmezden geliyor. Oysa bu tehlikelerden yıllardır söz ediliyor. Onlarsa "Türkiye'de bölünme isteği ve laik düzeni sulandırma arzusu yok" diyorlar. Tekrar edelim, onlar devlet hayatının insan yaşamından çok uzun olduğunu ya düşünmüyorlar ya da art niyetliler.Onlara şu soruyu soracağım:Türkiye yıllar önceki gibi mi?Hayır.Bölünmesinden artık açıkça söz edilebiliyor ve bölünme isteyenler Ankara'da Meclis'e partilerini yollayabiliyorlar ve bunların uzantıları mesela Okmeydanı'nda molotof kokteylli, bölücü bayraklı ve istediklerini bağırarak gösteri yapabiliyor.* * *Laik düzene karşı olanlar, onu sulandırmak isteyenler de Türkiye'de kadrolaşıyor. Köşe başlarını tutuyor, ortamı belki müsait buldular, belki de meydanı boş buldular, hızla ilerliyorlar ve Anayasa'yı bile bu yönde değiştirmek istiyorlar.Peki aynı soruyu bir daha soralım; yıllar önce Türkiye'de bugünkü manzara var mıydı? Bu yola, yani bölünme ve gericilik yoluna ciddi olarak girildiği bugünkü gibi açık seçik görülüyor muydu? Türkiye 84 yıl önce neleri umarak, nereye varacağını düşünerek yola çıkmıştı, bugün nereye vardı, görüyoruz.* * *Başa dönelim, "iki yakın tehlike" diyoruz. Biliniyor ki, bu tehlikelerden biri veya ikisi bir gün gerçekleşmek isteyecek. Çünkü tehlike ilelebet tehlike olarak kalamaz. Sonucu görmeye bizim ömrümüz yetmeyebilir ama tehlikeler inkâr edilemez. Bu devlet ya bu tehlikeleri bertaraf edecek ya da bu tehlikeler, tehlike olmaktan çıkıp gerçekleşecek. Bizim, bu devlete ve rejime bağlı vatandaş olarak görevimiz rehavete kapılmamak, iki tehlikeyi de bertaraf etmek için elimizden geleni yapmak olacaktır.Onun için Fazıl Say'ın "Rüyalarımız öldü" isyanını bugünkü acı manzara karşısında feryat olarak kabul ediyoruz. Ama mücadele etmek varken pes etmeyi, yurdu terk edip gitmeyi kabul edemiyoruz. Türkiye için yakın 2 tehlike var. Bugün bayram.Her türlü dert keder bir yana, mutluluk ön safa...Ama bu mümkün mü?Zor.Geçim derdi başta olmak üzere sıkıntı sıra sıra.Sonra ülkenin sorunları.İyi ki arada bayramlar var.Bugünlerde kendimizi avutuyoruz.Hepinize bayram gibi günler dilerim. BAYRAM KUTLU OLSUN Hükümetin PKK'ya karşı taktiği başarılıdır. Takdire şayandır.ABD, Türkiye'de kaybettiği prestiji ve dostluğu yeniden kazanma yolundadır.Türk ordusu nelere muktedir ve bölgenin en güçlüsü olduğunu göstermiştir.Bir süre önce Diyarbakır'dan söz eden küstah Barzani şimdi şaşkındır. Özetin özeti Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, artan işsizleri ağzına almıyor ama, "Türkiye'de ücretler çok iyi" diyor.Herhalde bakan, "Türkiye lüks tüketimin cenneti oluyor" haberini okudu. O haberde ne deniyordu?"Bu yıl lüks giyime 500 milyon dolar harcanan Türkiye'de bu rakamın gelecek yıl 1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Lüks otomobil pazarında da durum aynı. 7 ayda satılan lüks araç sayısı 8 bin 403 oldu".Bakan bu harcamayı ücretliler yapıyor zannetti herhalde!.. Bakan Şimşek ne diyor? TERÖRE Kuzey Irak'taki PKK vuruldu.Bu haberler PKK ile ilgili af tartışmasını yeniden gündeme getirdi.Adı "eve dönme" veya "af" neyse; bunun ilanı PKK terörüne son vermeye yeter mi?Bu konuyu bilenlerin çoğu "Afla terör bitmez" diyor. Niye bitmez?1) İsyan edenler sonuçta Türkiye'den kopmak istiyor.2) Bu Türkiye'den kopmak amacında olanlar 25 yıldır içeriden ve dışarıdan destek görüyor.3) Bunların, yani PKK'nın Avrupa'dan yardım almadan yaşaması imkânsız. Yiyeceğin, giyeceğin ve barınmanın 25 yıldır parası nereden geliyor?4) PKK'nın Avrupa'da yüzlerce temsilciliği, temsilcisi ve bürosu, yayın kuruluşu var. Bunlar da desteğin göstergesi değil mi?5) Biz, "Dağdan inin", derken, dağa çıkanlar var.6) Irak'ın kuzeyinden de bunlar yardım görüyorlar, çünkü aynı kökendenler...7) PKK'nın içinde Türkiyeli olmayanlar var. Af onlara zaten yaramaz.8) Teröre bulaşmış veya bulaşmamış bunu kim tayin edecek?Bu maddeler çoğaltılabilir.Amaç Türkiye'den ayrılıksa, ayrı devletse, af değil, ne ilan etseniz dağdan inen kadar çıkan olacaktır.Biz, Türkiye'ye bağlı Güneydoğulu kardeşlerimize daha rahat bir hayat sağlamalı, ama terörle savaşmalıyız. Af mı, bomba mı? SABOTAJ Türk - Yunan ortak askeri birliği kurulacak.Türkiye ile Yunanistan 1988 yılından bu yana iki ülke arasında güveni artırmak amacıyla 19 karara imza atmıştı. Ali Babacan ile Dora Bakoyannis arasında geçende imzalanan 5 maddelik yeni paket ile işbirliğinin en üst noktaya taşınması hedeflendi. Bu önlemler paketi Türkiye ile Yunanistan arasında ortak askeri güç kurulmasını da içeriyor. Bu haber çıktıktan sonra İstanbul'da Yunanlı bir gazeteci dövüldü.Sonra da bazı Yunanlılar ihtilafı Kardak kayalıklarına gelip balık tutmak istedi, yani tahriklerde bulundu. Sahil muhafaza gemileri burun buruna geldi. Sonra Yunanlıların Ege adalarını silahlandırmasına Türk Genelkurmayı sert bir şekilde karşı çıktı.Üç olayda da Türk - Yunan dostluğuna, işbirliğine adeta başlamadan limon sıkıldı. Oysa bu teşebbüs, yani Türk - Yunan ortak askeri birliği kurulması haberi birçok kişiyi sevindirmişti. Komşu iki ülke arasında Menderes - Karamanlis'ten beri böyle yakınlaşma görülmemişti.Şimdi insan ister istemez, senaryo yazıyor. Acaba bu yakınlaşmayı istemeyenler mi bu üç olayı çıkardı, veya gündeme getirdi? Ne dersiniz? dheper@milliyet.com.tr Atina dost mu?