Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


BU kaçıncı umut?
Daha doğrusu kaçıncı paket?
Önceki Güneydoğu kalkınma paketlerinin başına gelenler biliniyor.
O pakteler o günlerin konusu olmaya yaradı. Birkaç gün, birkaç kuruluş ve siyasetçi paketi anlatarak amiyane tabiriyle fiyaka yaptı, o kadar.
Sonra yeni bir pakete kadar bir önceki unutuldu.
Hiçbiri doğru dürüst uygulanmadı.
Uygulansaydı zaten bugüne gelinir miydi?
Şimdi; Başbakan Ecevit'in açıkladığı kalkınma paketi, bugüne kadar gündeme gelen rapor, plan ve paketlerin yanılmıyorsam 21.'si oluyor. Ama en ciddisi olduğu da söylenebilir. Öyle bir umut var.
* * *
ASKERİ harekat, ekonomik önlemlerle desteklenmedikçe başarı yarım kalır. Bunu güvenlikte olumlu sonuç alanlar bile söylüyor.
Sivil önlemlerin, ekonomik önlemlerin birinci sırasında ise işsizliği önleme var.
Bu açıdan bakınca Başbakan Ecevit'in Diyarbakır gezisinde verdiği müjde tüm Türkiye için büyük önem taşıyor. Belki de Güneydoğu ve Doğu için bir dönüm noktası teşkil ediyor.
Ecevit'in, "40 trilyonluk kaynak paketini 300 trilyona çıkartması"na dayanarak bunları söylüyoruz.
* * *
TÜRKİYE'de bilinen bir şey var:
Her kaynak paketinin başına hemen bazı insan kılıklı yarasalar üşüşür.
Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım için aldıkları kredileri Doğu yerine Batı'da, Güneydoğu yerine Güney'de kullanırlar.
Onlar zengin olur, Doğu ve Güneydoğu yine fakir kalır.
Bu düzersizliği, haksızlığı, daha doğrusu soygunu önlemenin ve hiç olmazsa bu son paketin başarılı olmasının belki de tek yolu var.
Güneydoğu ve Doğu'ya götürülecek sivil hizmetleri tek elde toplamak.
Örneğin bir "kalkınmada geri yöreler bakanlığı" kurmak ve ilk etapta "Güneydoğu Paketi"nin koordinasyonu, yürütülmesi ve takibi sorumluluğunu o bakanlığa vermek...
Bu arada bazı vatandaşlardan tepki görmüş de olsa, biz yine doğru bildiğimizi söyleyelim, ilk kez 1992'de bu köşede yer alan bir önerimizi tekrarlayalım:
Türkiye'de anlaşılabilir bir oranda ve ilk etapta Güneydoğu için "kalkınmada geri yöreler vergisi" konulabilir, konulmalıdır.
Türkiye'nin kanayan yarası ancak elbirliği ile böylece iyileştirilebilir.
Güneydoğu sorununun bitmesi için askeri önlemler kadar sivil önlemler de gerekir diyorsak, vatandaş olarak elimizden geleni yapmalıyız.
Bu, verme gücü olanlardan alınabilecek makul oranda bir vergi neden olmasın?..



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr