Yeniden 2 kutup ve Türkiye

Yani, iki kutuplu hale döndü.Putin, ABD'yi eleştirdi. Hem de acımasızca.Bu gösteriyor ki, önümüzdeki günler, aylar ABD karşısında Çin-Hint-Rus ittifakına gebe. Bunlara bir de İran katılırsa siz bizim, yani Türkiye'nin halini düşünün...* * *GÜL, ABD gezisinde ne kazanç elde etti?Hiç.ABD, Türkiye'nin kırmızı çizgileri konusunda taviz vermiyor. Yani kırmızı çizgiler ABD yüzünden silindi gitti, ABD işte bunları yeniden canlandırma konusunda Gül'e hiç ümit vermedi.Türkiye demokratik, laik bir devleti savunuyor.ABD, Türkiye'yi ılımlı İslam devleti olarak görmek istiyor.Türkiye Irak'ın parçalanmamasına, yani Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasına karşı.ABD ise bunun tam tersini, yani bağımsız bir Kürt devleti için çalışıyor ve elinden geleni yapıyor.Türk halkı bunun gelecekte Türkiye'nin bölünmesi anlamına geldiğini biliyor ve ABD'ye kızıyor.* * *BİR de yeni Ortadoğu haritası var ki evlere şenlik. Bu harita ABD'li askerlerin dergisinde yayımlandı. Hem de ABD Dışişleri Bakanı'nın "Yeni Ortadoğu" söylemleri sırasında. Ve Washington Türkiye'den toprak kopartan bu harita için zar zor ve günler sonra kısa bir açıklama yapabildi.* * *ABD kendisini hâlâ dünyanın merkezi sanıyor.Oysa başta söylediğimiz gibi Putin ikinci bir kutbun bayrağını açtı bile.Bu görüş erken sayılabilir; ama erken ama geç, olan oldu ve dünya yeni yola girdi. Daha doğrusu iki kutuplu olma yolunda ilk adım atıldı.Şimdi Türkiye kadar, belki ondan çok ABD'nin düşünmesi gerekmez mi?Ankara ile stratejik ortaklık yeniden canlandırılabilir mi?Bunun için ne yapılabilir?Bu ortaklık Türkiye'nin yararına da, ABD'nin yararına değil mi?ABD bunları düşünmeli, ve bilmeli ki artık önümüzde tek kutup yok...Unutmayalım ki, "Yeni bir dünya kurulur Türkiye orada yerini alır" sözü bir Türk devlet adamı, İnönü tarafından söylenmiştir.Ve, "tarih tekerrürden ibarettir..." RUSYA Devlet Başkanı Putin Almanya'nın Münih kentinde yapılan "Güvenlik Konferansı"nda konuştu ve dünya eskiye ilk adımını attı. "Derin devlet değil, perişan devlet var" Mehmet Ağar."Orduyu kullanmayacaksan niye besliyorsun?" E. Tümgeneral Alaattin Parmaksız. GÜZEL SÖZ... "Keşkek yedikten sonra Meclis Başkanı seçilmiştim. Nisanda cumhurbaşkanı seçimi var ya ben yine keşkek yiyorum" Bülent Arınç. Ve anlamlı söz Gencay Gürün'ün kulakları çınlasın.Dikkatli bir okuyucu ve seyirci olarak o hep medyadaki yanlışların arttığından yakınır, durur...Geçen gün TV'de gazeteci arkadaşlarımızdan biri, hazırladığı VTR'de, Erol Simavi'yi öldürmez mi?Gencay Gürün'ü hatırlamadan edemedim.Bir yandan da, "O arkadaş şimdi işsiz kalmıştır", diye üzüldüm!.. Gaf mı tembellik mi? YÜKSELİYOR Amerika'nın son zamanlarda politika değiştirip Türkiye'ye karşı tavır alması ve çuval olayı.Kuzey Irak, PKK ve Türkiye'nin bölünmesini isteyenlerin güçlenmesi.AB diye diye Türkiye'nin Avrupa devletlerinin adeta oyuncağı haline getirilmesi.Dünya devletlerinin neredeyse tamamının Türklere karşı Ermenileri tutması, savunması.Kıbrıs'ta Rumların haksız olmalarına rağmen Batı'dan destek görmeleri.Ve bunlara, Türk halkına "Oh" dedirtecek tokat gibi cevap verebilen bir iktidar ve muhalefetin olmayışı...İşte bu sebeplerle Türkiye'de milliyetçilik altın dönemini yaşıyor.Bundan bütün Türkler memnun mu?Hayır.Niye?Sanki, bu durum "milliyetçilik" diye aşırıların da rahatça at oynatabileceği bir alan doğuruyor."Kuvayı Milliye Derneği" gibi bir derneğin başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ bakın ne diyor:"Vatanın bütünlüğü ve milletin bölünmezliği tehlikede. Kurtuluş Savaşı sırasında ülkenin içinde bulunduğu tehlikenin şu anda bin misli var, polis kendini koruyamaz duruma düşürüldü. Müslüman ve Türk egemenliğindeki bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Laf üretmek değil, düşmanlarımızı kendi silahlarıyla vuracak projeler geliştirmek için yola çıktık."Ve dernek üyeleri masa üzerindeki Türk bayrağı, flama, Kuran ve üç tabancaya el koyarak yemin ediyor.Evet, milliyetçilik bu hale geldi.Bunda dışımızdakilerin de rolü yok mu? Niye milliyetçilik? TÜRKLÜK VE Ermeni Patriği II. Mesrob, "Hrant Dink cinayetini Türk-Ermeni dostluğundan, kardeşliğinden ayrı tutuyoruz" diyor.Patrik, ABD'yi "soykırım yasası" nedeniyle de uyarıyor."Türk ve Ermeni toplulukları arasındaki diyalog yolunu tıkayabilecek böyle bir girişimi makul karşılayamayız" diyor.Bu sözleri alkışlayabiliriz. İki toplum içinde tarihte ve bugün bazı müessif hadiselerin olması bizim genel anlayışımızı değiştirmemeli. Dostluğumuzu bozmamalı.Bu dostluk en son, "Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant Dink'iz" sözünde sembolik de olsa yerini bulmadı mı?Buldu.Ama Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in şu sözleri olmasaydı."Türküm, doğruyum dedik, Türk mü olduk?"Türklüğün üst kimlik olduğunu sanki kabul etmeyen, buna isyan eden bir tavır anlamına gelebilecek bu sözler doğrusu beni üzdü.Hele bir gazetemizin manşetinde "Dink ailesinin Türk devleti aleyhine dava açacağını" okuyunca da donup kaldım. dheper@milliyet.com.tr 2 türlü Ermeni