Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

"Tüm dünya ülkeleri gibi Türkiye’de de insan sağlığını tehdit eden en büyük tehlike hâline gelen koronavirüs salgınına karşı tıbbın gerektirdiği bireysel ve toplumsal önlemlerin alınması kesin bir zorunluluktur. Bunların başında bireysel ve toplumsal önlemler olarak ‘temizlik, maske ve mesafe’ şeklinde özetlenen üç kural gelir. Koronavirüse karşı mücadelenin başarılı olması için herkesin bu kurallara uyması şarttır.

Ülke genelinde mücadele için devletçe alınması gereken genel önlemler ise Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu’nun önerileri ve Cumhurbaşkanı’nın talimatları doğrultusunda İçişleri Bakanlığı’nca gönderilen genelgelerle valiliklere bildiriliyor.

Haberin Devamı

Bu önlemler arasında başlangıçtan beri 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlar hakkında konulan yasaklar dikkati çekiyor. Yaş itibariyle hiçbir benzerliği olmayan, emeklilik çağındaki yaşlılarla öğrenim çağındaki gençleri 20-65 yaş arasındaki diğer insanlardan ayırarak özel yasaklara tâbi tutmanın hangi bilimsel temele dayandığı ve ne fayda sağladığı belli değildir.

Onları  koronavirüsün yayılmasında âdeta şaibeli iki grup durumuna düşüren bu yasaklar, Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen ‘Kanun önünde eşitlik’ ilkesi ile 13. maddesinde belirtilen temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasında ‘ölçülülük ilkesine aykırı’ bir yaş ayrımcılığıdır. Bu ayrımcılık, Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrası uyarınca ‘kanun hükmünde’ olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 12. Protokol’ün ayrımcılığı genel olarak yasaklayan 1. maddesine de aykırıdır.

Bu uygulamanın başka bir boyutu daha var: Koranavirüse karşı mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığı genelgeleriyle gerek 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlar hakkında, gerek genel olarak konulan diğer yasaklar, aynı zamanda Anayasa’nın 15. maddesi anlamında temel hak ve özgürlüklerin durdurulması niteliğindedir. Oysa böyle bir uygulama, ‘Savaş, seferberlik veya olağanüstü hâllerde’ söz konusu olabilir.

Anayasa’nın 119. maddesi ‘tehlikeli salgın hastalık’ hâlinde Cumhurbaşkanı’nın olağanüstü hâl ilân edebileceğini, bu kararın ve olağanüstü hâlin gerekli kıldığı konularda çıkarılacak Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Resmî Gazete’de yayımlanıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunulmasını öngörmektedir. Ayrıca tabiî afet ve tehlikeli salgın hastalık nedeniyle olağanüstü hâl ilânında alınacak önlemler, ayrıntılı bir şekilde 23.10.1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu’nun 9. maddesinde sıralanmıştır. 

Haberin Devamı

241 vatandaşımızı şehit verdiğimiz 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra ilân edilen olağanüstü hâl, uzatmalarla iki yıl devam etmişti. Türkiye’de ilk korona-virüs tanısının konduğu 11 Mart 2020 tarihinden bu yana koronavirüse yakalanan hastaların sayısı toplam 527.070’e, bu nedenle ilk ölümün gerçekleştiği 18 Mart 2020 tarihinden bu yana ölenlerin sayısı toplam 14.509’a ulaşmış bulunuyor. 4 Aralık 2020 tarihini taşıyan bu rakamlar(2), ‘tehlikeli salgın hastalık’ nedeniyle olağanüstü hâl ilânı için yetmiyor mu?"

__________

(1) Genelge metni için bk. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, Koranavirüs ile Mücadele Kapsamında Yeni Kısıtlama ve Tedbirler Genelgeleri (icisleri.gov.tr/koronavirus-ile-mücadele-kapsaminda sokağa-cikma-kisitlamalari---yeni-kisitlamalar-ve-tedbirler-genelgeleri. 01.12.2020).

Haberin Devamı

Gazete haberleri için bk. Milliyet, 2.12.2020, 11 “Koronaya karşı ihbar dönemi” (Seyfettin Ersöz/Aykut Yılmaz), “65 yaş üstü ve altı”; Korkusuz, 5.12.2020, s. 1 “56 saatlik hafta sonu kısıtlamasında neler var?”.

Yorum için bk. Melih Aşık, “Açık pencere Yasaklar”  (Milliyet, 5.12.2020, s. 11).

(2) Bu rakamların yer aldığı gazete haberi için bk. Milliyet, 5.12.2020,  s. 12 “193 can kaybı, 32 bin 736 vaka”.

65 YAŞ VE ÜZERİ İLE 20 YAŞ ALTI VATANDAŞLARA  KARŞI AYRIMCILIK

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk