Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ERCAN?KARAKAŞ
1945 yılında Çanakkale’de doğdu. İstanbul’da başladığı yükseköğrenimini Almanya’da makine yüksek mühendisi olarak tamamladı. Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nde (SPD) 10 yıl boyunca çeşitli kademelerde çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra, 1985’te SODEP-HP birleşmesi sırasında İstanbul’da SHP’ye katıldı ve İstanbul İl Başkanlığı görevine seçildi. Daha sonra SHP’de Parti Meclisi, Merkez Yürütme Kurulu üyeliği ve Genel Sekreter Yardımcılığı yaptı. SHP-CHP birleşmesinden sonraki dönemde CHP Parti Meclisi üyeliği görevinde bulundu. 1991 seçimlerinde İstanbul milletvekili seçildi. 50. Hükümet’te Kültür Bakanlığı yaptı. 1995 seçimlerinde İstanbul 3. Bölge’den 2. kez milletvekili seçildi. 19. ve 20. dönemde TBMM-Dışişleri Komisyonu Üyeliği yaptı. SODEV Onursal Başkanlığı görevini yürüten Karakaş CHP Parti Meclisi üyesidir.

Haberin Devamı

18 Aralık 1913’de Almanya’nın Lübeck kentinde doğan Willy Brandt 100. doğum gününde Almanya’da düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılıyor...
20. yüzyılın önde gelen sosyal demokrat liderleri arasında önemli bir yeri olan Willy Brandt’ın düşünceleri ve eylemleri günümüzde de yol göstericiliğini sürdürüyor.
Willy Brandt 16 yaşında başladığı siyasi mücadeleyi, yaşamının sonuna kadar kararlılıkla sürdüren büyük bir siyasetçiydi. Genç yaşta Hitler faşizmine karşı yürüttüğü mücadeleden dolayı 13 yıl Norveç ve İsveç’te (1933-1945) sürgünde yaşamak zorunda kaldı. Hitler rejimi yıkıldıktan sonra Almanya’ya dönen Brandt, siyasi yaşamına bıraktığı yerden devam etti. Önce (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) SPD milletvekilliği, sonra Berlin Belediye Başkanlığı (1957-1966) görevlerinde bulundu. 1964 yılında SPD genel başkanlığına seçildi ve bu görevini 1987’ye kadar sürdürdü. İlk büyük koalisyon hükümetinde (CDU/CSU-SPD) başbakan yardımcılığı ve dışişleri bakanlığı yaptı. SPD’nin 1969 seçim başarısı sonucunda başbakanlık görevini üstlendi. Bu görevi 1974 yılına kadar başarıyla sürdürdü.

1971’DE NOBEL ALDI
Başbakan olarak, bir taraftan “daha çok demokrasi için cesaret” sloganıyla kitleleri, aydınları ve gençleri harekete geçirdi. Diğer taraftan da sağ partilerin tüm karşı çıkışlarına rağmen Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkeleri ile diyalog kurulmasını ve işbirliğini savundu. “Ostpolitik” diye bilinen yumuşama politikasını cesaret ve kararlılıkla uygulamaya koydu. Bu tutumu ona 1971 yılında Nobel Barış Ödülü’nü getirdi.

BARIŞA KATKI
Brandt, sosyal demokrasinin temel ilkelerinden olan dayanışma ilkesini bir ulusla, bir ülkeyle sınırlı görmeyen, bunun aynı zamanda uluslararası boyutu olduğunu savunan bir sosyal demokrat liderdi. Bu anlamda Enternasyonalist bir siyasetçiydi. Nitekim 1976 yılında Sosyalist Enternasyonal Başkanlığı’na getirildi ve bu görevini yaşamını yitirdiği 1992 yılına kadar başarıyla sürdürdü.
Sosyal demokrasinin, “batılı gelişmiş ülkelerin lüksü” olmadığını savunan Brandt, Sosyalist Enternasyonal’in kapılarını üçüncü dünya ülkelerine ve gelişmekte olan ülkelere açtı. Enternasyonal’in barış, insan hakları, demokrasi ve adalet yönündeki çalışmalarını daha etkili hale getirdi. Kuzey ile Güney arasındaki uçurumu kapatmaya yönelik olarak “Kuzey-Güney Komisyonu”nun kurulmasına öncülük etti ve başkanlığını yaptı. Brandt, silahsızlanma ve çevrenin korunmasına yönelik olarak önemli çalışmalar yürüttü.

VARŞOVA ZİYARETİ
CHP de bu süreçte Sosyalist Enternasyonal’e üye oldu. Willy Brandt 12 Eylül darbesine karşı SHP’nin demokrasi mücadelesini destekledi, dayanışma gösterdi. Erdal İnönü’nün davetini kabul ederek 11-12 Haziran 1991 tarihinde Sosyalist Enternasyonal’in Konsey Toplantısının İstanbul’da gerçekleşmesini sağladı. Bölgesel barışın sağlanması açısından Türkiye’nin ve sosyal demokratların çabalarının önemine dikkat çekti.
Willy Brandt’ı unutulmaz yapan eylemlerinden birisi de, yumuşama siyasetinin bir adımı olan Varşova Antlaşmasını imzalamak için gittiği Varşova’da gerçekleşti. Hitler’in katlettiği Yahudiler anısına yapılan Getto Anıtı’na çelenk koyduktan sonra, aniden anıtın önünde diz çökmesi ve başını öne eğmesiydi. Olaya tanık olan bir siyasetçinin söylediği gibi, “o diz çökmüş ve halkını yükseltmişti.”
“Özgürlük her şeyden önce gelir” diyen ve kendisini “sol ve özgür” olarak niteleyen Willy Brandt doğumunun 100. yılında düşünceleri, eylemleri ve Varşova jesti ile hatırlarda yaşamaya devam etmektedir.

Haberin Devamı

İrtibat telefonumuz: 0212 337 92 23 email: dusunce@milliyet.com.tr