Ege Doğaç Erdoğan

Ege Doğaç Erdoğan

ege.erdogan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son yıllarda dünyayı kasıp kavuran kripto para çılgınlığı milyonlarca insanı mağdur ediyor. Geçen hafta içinde FTX kripto borsasının kurucusu Sam Bankman-Fried yatırımcılarını dolandırmaktan 25 yıl hapis cezası aldı. Tam 8 milyar dolarlık paranın buharlaştığı FTX ve bunun gibi benzer kripto para borsaları yüzünden ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok insan birikimlerini kaybetti. Bankman-Fried’in ayrıca Amerikan hazinesine 11 milyar dolar ödeme yapmasına karar verildi. Bu astronomik rakamı hapisten çıktıktan sonra ödemesi imkansız gözüküyor ancak asıl önemli nokta şu: Bankman-Fried hayatı boyunca bir daha hiç zengin olamayacak, temel ihtiyaçlarını gidermek dışında eline geçen tüm paraya devlet el koyabilecek.

Haberin Devamı

Kripto para, kuantum fiziği gibi bir şey. İşi en iyi bilenlerin bile tam anlamadığı ama bir şekilde pratikte çalışan bir konsept. İki bin yılı aşkın kullanılan para kavramını yeniden keşfetmiş modern çağın Lidyalılar’ından bahsediyoruz. Karmaşık terimler kullanarak detaylı finansal analizler yapmak yerine olayı basite indirgeyerek tarihsel süzgeçten geçirmek istiyorum.

Tarihte ilk kez Lidyalılar tarafından M.Ö. 6. yüzyılda madeni para kullanılmıştır. Para diye adlandırdığımız bu ufak yuvarlak cisimler altından yapılırdı. Değeri içinde bulunan altın miktarına eşitti. Daha sonraları gümüş de kullanılmaya başlandı ancak zaman içinde uluslararası ticaret gelişip, arttıkça paranın kendi fiziksel ağırlığı sorun yaratmaya başladı; daha hafif ve diğer metallerin de kullanıldığı paralar tercih edilmeye başlandı. Parayı basan (daha doğrusu eriten) devletler veya hükümdarlar rezervlerinde madeni paraya karşılık gelecek altın ve gümüşü saklı tutarlardı.

Altın standardı

Paranın artık kendi içsel değeri kalmamış, altına endeksli bir metal ya da kağıt parçası haline gelmişti. Yakın tarihe kadar devletler altına bağlı olarak para basarlardı ve buna altın standardı denirdi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında dünya ekonomisinin dayanak olarak altından daha esnek bir şeye gereksinim duyduğu anlaşıldı. İngiltere 1931’de altın standardını askıya aldı.

Haberin Devamı

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ise Bretton Woods sistemi Amerikan dolarını 35 ons’a sabitledi, bir şekilde hâlâ dünya ekonomisi altına dayalı gidiyordu. Ancak 1971’de altınla olan bağı da tamamen kalkmış oldu. Şu an yeryüzünde altın standardı kullanan ülke kalmamıştır. Fakat hâlâ eski günlerin izleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin günümüzde kullanılan İngiliz para birimi ‘pound’ bir ağırlık birimidir aslında. Misal, bir 10 poundluk banknotu elinize aldığınızda, üzerinde hâlâ şu ibareyi görebilirsiniz: “I promise to pay the bearer on demand the sum of ten pounds”. İstendiğinde bu banknotun sahibine 10 pound ödeme yapacağım şeklinde çevirebileceğimiz bu ibare aslında fiziksel olarak 10 pound yani yaklaşık 4.5 kilogram altın vereceğim anlamına gelir. Günümüzde bir kilo altının yaklaşık 56 bin İngiliz sterlinine denk geldiğini göz önüne alırsak altın standardından ne kadar uzaklaşmış olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz.

Haberin Devamı

Kripto: Devlet güvencesi yok

Altın standardı kalktıktan sonra paranın dayanak noktası onu basan devletlerin güvenilirliği haline gelmiştir. Gerçekten de artık bir kağıt parçası niteliğindeki para, devletlerin itibarına endekslidir. Bu durum uluslararası finans piyasasını daha esnek hale getirmekle beraber manipülasyona da daha açık hale getirmiştir. Ancak bunun bir adım ötesine gidecek olursak hiç bir somut dayanağı bulunmayan kripto paralara geliyoruz. Herhangi bir devletin güvencesi altında olmayan ve tamamen insanların ona yüklediği değere bağlı yükselip inen kripto paralar hızlı ve yüksek kazanç vadederek cazip hale gelse de, FTX ve diğer batık kripto borsalarında gördüğümüz gibi büyük mağduriyetler doğurmaktadır.

Bir yandan da gelişen teknolojinin önünde durmak imkansızdır. Artık nakit kullanımı yavaş yavaş tarihe gömülüyor. Çok uzak olmayan bir gelecekte paranın tekrar şekil değiştirerek tamamen dijital hale gelmesi kaçınılmazdır. Tahmin ediyorum ki devletler ileride kağıt para yerine kendi kripto paralarını resmi olarak üreteceklerdir. Bu şekilde en azından temel aldığımız dayanak noktamız Sam Bankman-Fried gibi bir birey değil, devletin kendisi olacaktır.