Ege Doğaç Erdoğan

Ege Doğaç Erdoğan

ege.erdogan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“NATO bir sebepten ötürü kurulmuştu, Batı Avrupa’yı Rusya’nın saldırısından koruyacaktı. Berlin Duvarı yıkılıp, Sovyetler Birliği çökmeye başlayınca bu sebep ortadan kalktı. Sormamız gereken ilk soru: NATO neden hala var?” Bu sözleri 2009’da Noam Chomsky bir röportajda sarf etmişti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra NATO’nun var olma sebebi tekrardan ortaya çıkmış oldu. Ancak bir sonraki ABD başkanı olması kuvvetli ihtimal olan Trump’ın NATO karşıtı sözleri müttefikler arasında endişe yaratıyor. Trump, Rusya’nın istediğini yapabileceğini ve olası bir Rus saldırısında NATO müttefiklerini savunmayacağını açıklamıştı. 

Haberin Devamı

Varoluşsal kriz  

1949 yılında doğan ittifak, Sovyetler’in dağılması sonrasında kendini varoluşsal krizini kendini yeniden keşfetmeye çalışarak aşıyordu. Önce Bosna ve Kosova’da eski Yugoslavya’nın yeniden inşası sürecinde rol oynadı. 11 Eylül sonrası yeni hedef olarak terörizmi belirledi. Kolektif güvenlik ittifakından giderek dünyanın jandarması olarak kendini konumlandırdı. Şu günlerde tam da fabrika ayarlarına geri dönmüşken hiç beklenmedik bir şekilde Amerika tarafından işlevsiz hale getirilme ihtimali ittifak için ciddi bir sorundur. 

NATO sadece bir savunma ittifakı değildir 

Trump’ın serzenişi ilk bakışta haklı gelebilir. ABD dışındaki müttefiklerin toplamının NATO’ya finansal katkısı ABD’nin tek başına katkısının yarısından az seviyede. Üye ülkeler gayrisafi milli hasılalarının yüzde ikisini savunma bütçelerine ayırmak ve dolayısıyla NATO’ya destek verme sözlerini tutmuyorlar. Ancak mevzunun derinine indiğimizde şunu görmemiz gerekiyor: İkinci Dünya Savaşı ardından Marshall Planı ve NATO ile Amerika kendi çıkarları doğrultusunda Avrupa’yı kalkındırmış ve desteklemiştir. Sağladığı güvenlik şemsiyesi sayesinde Avrupa’da ticaretin istikrarlı hale gelmesi en çok Amerika’nın işine yaramıştır. Sadece Avrupa’da değil, Güney Kore ve Japonya’da da Amerika bilinçli olarak bu ülkelerin savunmalarını bir nevi üstlenmiştir. Trump’ın yanıldığı nokta şudur: NATO sadece bir savunma ittifakı değildir; Batı medeniyetinin bir parçası olunduğunun göstergesidir. 

Haberin Devamı

İzolasyonist ABD  

Peki şimdi ne değişti? Bunun cevabı hem Amerikan iç siyasetinde, hem de değişen küresel dengelerde saklıdır. Bu iki sebep de birbirini besler niteliktedir. Öncelikle tarihe baktığımızda ABD’nin zaman zaman izolasyoncu akımların altına girdiğini görebiliriz. Bunu sadece iktidardaki partilerin tutumuyla açıklamak doğru olmaz zira Afganistan’dan tamamen çekilen Trump değil Biden’dı. Obama’dan sonra ABD’nin yeni bir izolasyonist dalganın altına girdiğini söyleyebiliriz. Öte yandan ABD’nin küresel çapta rakiplerinin güçlenmesi ve istese de artık eski hegemonyasını sürdüremeyeceği de bir gerçektir. Sonuç olarak artık ABD müttefiklerine güvenlik şemsiyesi sağlamayı hem istemiyor hem de bunu yapabilecek eski gücü yok. 

Nispeten daha az jeopolitik öneme sahip Kore ve Vietnam için yıllarca savaşan, on binlerce kayıp vermeyi göze alan ABD, dikkat ederseniz Rusya 2014’te Kırım’ı ilhak ettiğinde finansal yaptırımların ötesine gitmedi. Halen süregelen Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinde askeri teçhizat ve mühimmat yardımı dışında Ukrayna’yı kendi kaderine terk etmiş durumda. Kuzey Kore artık Güney Kore ile birleşme politikalarının rafa kaldırıldığını ve Güney’in bir düşman ülke olarak görüldüğünü açıkladı. ABD’nin pasifliğini gören ülkeler giderek palazlanıyorlar. 

Haberin Devamı

Geçtiğimiz çarşamba günü NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bu yıl 31 NATO ülkesinden 18’inin beklenen yüzde 2’lik savunma harcaması yapacağını açıkladı. 70 yıldan fazla süredir milli savunmayı ikinci plana atmış Avrupa ülkeleri, artık bu konuda ABD’ye tam güvenemeyecekleri gerçeğiyle karşı karşıyalar. Yağmur yağsa da yağmasa da yıllardır NATO şemsiyesini Avrupa’nın üstünde tutan el ABD’nin elidir. ABD’nin eli artık yoruldu ve bu şemsiyeyi tutmaktan sıkıldı, bırakmasın diye şemsiyeye iki eliyle sarılıyor özellikle Rusya tehdidinin yüksek olduğu sınıra yakın Avrupa ülkeleri.