Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'ne neden veda etti?
O kadar çok sebebi var ki... Ama ilk başta; UEFA öyle istedi.
UEFA, haçlı dedelerinin mantığıyla freni koyuverdi Türk takımlarına.
Diyeceksiniz ki, aynı sürgüne mahkum olan Galatasaray, Juventus maçını çatır çatır kazanırken, nereden çıktı bu paranoyak tespit ?
Diyeceksiniz ve kutuyu açtırıp kötüyü söyleteceksiniz.
Beşiktaş'ın Chelsea karşısındaki teknik, taktik, fizik, kimya, matematik zaaflarını, zaten gelecek günlerde pehlivan tefrikası gibi izleyeceksiniz. Biz bu hayal kırıklığının mantığını ve hezimetin tetikleyicisi kültürel farklılıkları irdeleyelim isterseniz.
Ve Ters Köşe'nin mana ve ehemmiyetine uygun olarak, en son söyleyeceğimizi en başa alalım:
Şayet Beşiktaş'ı çalıştıran hoca Türk olsa, Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'ndeydi şu anda.
Lucescu "korkak" mı ? Kısıtlı parasıyla kendine aylık bütçe yapanlara "cimri" denilen Türkiye'de öyle...
Sürat kısıtlamasına uyanların "aptal", rüşvet almayanların "pısırık", kopya çekmeyenlerin "inek" sıfatlarıyla ödüllendirildiği güzel ülkemizde, "mantıklı" olmak zaten tehlikelidir ama, bu kadarı da gerçekten fazla.
* * *
Merak etmeyin, UEFA gibi ırkçılık sorunum yok benim. Hamaset falan da yapmayacağım. Türk'ün Türk'e propogandası da değil amacım.
Galatasaray'a Juventus karşısında performans patlaması yaşatan koşulları Lucescu'nun kullanmayı bile aklına getiremediğini ve sürgün maçını mantık çerçevesine oturtup UEFA'nın kurt kapanına girdiğini söylemek istiyorum sadece.
Kimsenin kuşku duymadığı Lucescu'nun kültürü, Türk'ün incinen gururundaki artı enerjiyi kaslarına yönlendirebileceğine ayamadı işte. Yabancı sahada İngiltere Ligi'nin lideri ile nasıl oynanırsa, öyle oynattı takımı ve UEFA'nın "master planı"ndaki hamleyi yaptı.
Lucescu'nun bizi anlayabilmesi için Türk olması lazımdı.
* * *
Koşullara bakın.
Bomba bahanesiyle Beşiktaş'ın en önemli maçı Misak - ı Milli sınırları dışına taşınmış. Tüm ülke, bu haksız çifte standartla burnundan soluyor. Avrupa'daki yurttaşlarımız sandıktan Türk Bayrakları'nı çıkarmış stada koşuyor. Kesin bir mağduriyet durumu var ortada. Galatasaray, ulusal coşkunun futbolcuların beyinlerinde yankılanmasına izin vererek umulmadık bir zafer kazanmış. Ve aynı oyun aynı seyircilerle aynı yerde tekrarlanıyor.
Ama o da ne; Lucescu hoca, "çıkın koçlarım, ülkenize layık olun" gibi kestirme bir motivasyon yerine, futbol mantığı ile "çıkın ve gol yememeye bakın" diyor.
Tribünler nerede Beşiktaş nerede ? İnsanlar yüreklerini buran milli hakarete misilleme istiyor, takım sahada ince hesaplar peşinde...
60 dakika gol yenmeyecek, radyodan Lazio maçı dinlenecek, Prag'da gol varsa hücuma ağırlık verilecek, orada beraberlik sürüyorsa sükunetle "narkoz" taktiğine devam edilecek.
Abramoviç'in Chelsea'si bile daha milliyetçiydi be... Tur garanti de olsa beraberliği hazmedemedi.
Elbette sadece bu nedenle yenilmedi Beşiktaş Chelsea'ye... Ulusal motivasyonu sonuna kadar kullansa da yenilebilirdi. Ama o zaman, teknik, taktik, fizik kimya, matematik açılardan daha az eleştirilirdi. Mağdur, agresif olmalıydı bizce. En azından hakkı vardı.
Kendileri söyledi; gerek Galatasaray gerekse Beşiktaş'ın "sürgün" maçları, normal bir Avrupa Kupası mücadelesini çoktan aşmıştı. Beşiktaş bu saptamaya yakışan şekilde oynamadı. Lucescu bizi anlayamadı.

Sayın Özkan Sümer temel fıkralarını andıran bir "otokritik" ile düştü gündeme:
İşte "son pişmanlık"tan çıkan netice:
İlkelerinden aldığı güçle paralı başkanı devirip koltuğa oturan Sümer, ilkeleri yüzünden istifa ettikten sonra "bunların olacağını bilseydim göreve devam ederdim" şeklinde "postmodern" bir ilkeye sahip şu anda.
Yarın bu söylediklerinden de pişman olmayacağını kim garanti edebilir sayın Sümer'in... Fasülye turşularınızı lütfen perhizdeyken yemeyin.

Van Hooijdonk, adı üstünde bir numara. Şu anda Fenerbahçe'de "number two" yok. Hollandalı tek başına. Doğal olarak bir "Ortega sendromu"ndan korkuyoruz yani. Ya Pierre de bizi bırakırsa ?
Geçenlerde Hooijdonk'un ana babası Yusuf'a çarpıp giren Ankaragücü golünü oğullarının attığını sanmış ve telefona sarılmış. Pierre onlara gerçeği anlatıp gönüllerine su serpmiş, ama bu olay endişe veriyor insana.
Bay ve Bayan Hooijdonk Türk televizyonlarını seyrediyorlarsa, bir gün mutlaka terslik olabilir. Futbol bu... Hooijdonk da gün gelir kötü oynayabilir. İşte o sırada "eksantrik yorumcularımızdan" birine toslayabilir ve oğulları hakkında olası sallamaları tercüme ettirebilir Hooijdonk'un ailesi.
"Yırtarım bu moruk Hooijdonk'un lisansını hocam"...
"Yaşı gelmiş bunun, doğru mezbahaya"!..
Dehşete kapılabilirler.
Ya alır götürürlerse evlatlarını ? Fenerbahçe Hooijdonk'u ailevi nedenlerden kaybederse demedi demeyin.

Orhan Gencebay "yazıklar olsun" dedi, kral oldu.
Fatih Terim tekrarladıkça ceza kurulunu boyluyor.
Terim hâlâ anlamamazlıktan geliyor:
"Ne var bu cümlede"?
Hocam içtihat var; şiirler dile getirildikleri koşullara göre suç sayılabiliyor.

Fazıl Ahmet Aykaç "eleştirinin şehvetine" iyice kapılmış olmalı:
Meth ü sena(övgü) kaplarını vermiş Fazıl kalaya
Ondan dua bekleyenler avucunu yalaya!..
Evet... Eleştiri demokratik bir hak ama, ödevler de var galiba.
Mesela Fenerbahçe'nin devre arası kampını Antalya'ya alması... Ve bunu "Türkiye'ye gitmeyin" diyenlerin gözüne sokması... Bu asil detay hangi kalaycının körüğünü söndürmez ya...
Bravo Fenerbahçe Yönetim Kurulu'na... Darısı "iyi olanı gocunmadan tekrarlamak" gibi meziyet sahibi olan diğerlerinin başına.

Laf mı bu yani ? Yakıştı mı Daum'un zekasına?
Fenerbahçe'nin rakipleri 12 kişi oynuyormuş.
İmza "dahi".
Şayet haklı ise Daum; Federasyon Başkanı da dahil MHK Başkanı, üyeleri, 12 bin hakem tek tek tutuklanıp hapse girmeli.
Bu "suç duyurusu"nu savcılarımız nasıl değerlendirir bilemem.
Ancak otuz bir ana maddeden oluşan, iki de geçici maddesi bulunan "Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesine Dair Kanun Tasarısı" Adalet Komisyonu'ndan geçip Genel Kurul'da onaylanmış olsaydı, Daum 6 ay boyunca Fenerbahçe maçlarına giremezdi. 3 milyar lira da hediyesi.





SPOR


ASLAN'DAN AMORTİ ÇIKTI: 1-1
At yarışları
Avrupa Ligleri
Ülker, Fransız kaldı: 78-62
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Detroit Pistons evinde kayboldu: 78-76
50. ŞEREF YILI
Vakıf yürüyor: 3-1
Luce-Tümer kapıştı
Zafer'i al, Servet'i ver
Özür dileriz
Sümer'den itiraf
Oylar, Ayhan'a gitti
Adım adım huzura
Juventus bombaladı: 7-0
Haber turu...
Mondragon faktörü
Lucescu bizi anlamadı
Meleğin sabrı