Şimdi... Bugün... Tam zamanı!.. Çünkü, düne kadar milli maç vardı. Milli maç; adı üstünde milli mesele... Amaç, milli meselelerde sorun yaratmamak; her ne kadar Milli Takım’ın zirvesindekilerden "milli davranışlar" göremesek de.
Dikkat edin; düne kadar spor sayfaları Futbol Federasyonu’nun avanta turuna inanılmaz bir sağduyu ile mümkün mertebe uzak kaldı.
Yeter ki, moraller bozulmasın... Yeter ki, aleyhte satırlar olmasın. Futbol Milli Takımımız, gerilim ve kaygıdan uzak, salim kafayla çıksın oyununu oynasın.
Boşuna beklemeyin, kimse teşekkür etmeyecektir.
Ve boşuna ümitlenmeyin; bu avanta tur sorumsuzluğunun hesabı daha uzun süre ertelenmeyecektir.
Şimdi, bugün, tam zamanı...
Söyleyin bakalım sayın Federasyon, siz Türkiye’nin federasyonu musunuz, yoksa biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz?
Biz değil miyiz yüzde yetmişimiz açlık sınırı altında nefes alıp veren? Biz değil miyiz yarısı yenmiş bir sandviç umuduyla çöp konteynerlerinin başında sırasını bekleyen?
Koptunuz bu topraklardan... Kendini baba parasıyla tahsile gittiği ülke vatandaşı sanan, kişilik problemli zibidiler gibi davranıyorsunuz.
Vatandaş son nefesini veriyor, siz "yağlı başa yağ çalıyorsunuz".
Bir uçak dolusu davetli... Çoğu, biraz borçlansa yola çıktığı uçağı satın alacak kadar besili. Ve masraflar federasyondan. Sanki petrol prensinin maiyeti.
Aynı parayla 93 fakiri ameliyat ettirebilir, 93 işsizi intihardan kurtarabilir, 93 sokak çocuğunu tinerden uzaklaştırabilirdiniz. "Para futbolun parası" derseniz; ben size 93 takım sayayım ki, açılan kramponunu iple bağlayıp futbol oynayanlar mı istersiniz, sokakta giyinip soyunanlar mı, on kilometreyi yayan gidip gelenler mi, üç formanın sağlam bezlerinden bir forma yapanlar mı Anadolu’dan...
Yani sizin hatırlamak bile istemediğiniz insanlardan.
Siz kimin Federasyonusunuz Allah aşkına? Türkiye topraklarında UEFA’nın sömürge valisi gibi davranıp, naklen yayın havuzuna ayaklarınızı sarkıtıyor, milli takımın parası ile eş dost ağırlıyorsunuz.
Çaresizlik ülkeyi, Hz. Ömer Fonu, Gönül havuzu, ziynet Kampanyası türünden "fantezi"lere kadar sürüklemiş, siz Eylül güneşinde şarkı söyleyen "Ağustos Böceği"ni oynuyorsunuz.
Ya avanta turun keyfini çıkaranlar?..
Hele onların arasındaki bu milletin eski yeni vekilleri... Sizlere en uygun lafı, bu avantayı önünüze süren Sayın Ulusoy’un amcası söyledi.
"Ülke yanıyor beyler. Bu ne gezisi".
-----------------------
NOT: Bu yazı bazılarına "ağır" gelebilir. Bazıları da "medya kendine baksın" diyebilir. Düşünmek serbest, ama söylemeden önce uyarayım. Milli Takım Sponsoru Turkcell’in kamu kesesinden değil kendi cebinden İngiltere Milli maçına davet ettiği misafirlerine katılmam için yapılan teklifi bile nezaketle reddetmiş bir gazeteci olduğum ve bu çizgimi çeyrek asırdır koruduğum için, bu soruları sormaya hakkım olduğunu sanıyorum. Bilmem anlatabiliyor muyum!
-----------------------
Ne Ortegaymış yahu...Kendi gitti felaket bulutu dağılmıyor.
Lorant’ın gönderilmesinden tutun, Oğuz Çetin’in takımın başına getirilmesi, Fenerbahçe’de menajerlik müessesesinin iflas etmesi, takımın tasfiyesi, hepsi dönüp dolaşıp Arjantinli’nin kramponlarına bağlanıyor.
Bu sefer de Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın "devam" kararında Ortega rol oynamış. Başkan kişisel teminatıyla riske ettiği 68 trilyon lirasının ucunu bırakmamak için görevde kalmış.
Ya da öyle diyorlar ki, çok inandırıcı.
Vah Fenerbahçe vah... İlişkiler ne düzeye gelmiş. Yönetim değişse Sayın Yıldırım’ın teminat mektubunu yakma ihtimali bile belirmiş. Allah bilir sosyal tesislere giden üyeler birbirlerine sırtlarını dönmemek için duvara yapışık şekilde okeye dönmekteler.
Bu kadarı görülmemiş. Başkan Ortega’yı çocuklarını eğlendirsin diye mi aldı. Ortada risk varsa, bu riski zamanında Başkan’a yaltaklananlarla birlikte tüm camia sırtlamalı.
Lütfen Başkan’ın teminatına bir teminat bulun!
Uzun süre teşvik priminin ahlak eksikliği sonucu ortaya çıkan bir tür kirli alışveriş olduğunu yazdım durdum. Her sezon sonunda aynı gündemin yaratılmasına çok kızıyordum.
Sonra anladım ki, bu bir "piyasa" meselesi. Resmen, hatırlatmak için yapıyorlar. Konu açılacak, ardından pazarlıklar başlayacak.
Gündemi yaratanlar, aslında "pamuk eller cebe" diyorlar.
Daha da ileri gidip teşvik priminin ahlaki olup olmadığını bile tartışıyorlar.
Bilmiyorlar ki, teşvik primi "ahlak içi" ilan edilirse fiyatlar düşecek. Bırakın yasak kalsın. Yasak olan pahalıdır.
Her zaman güler yüzlü olmaya çalışan TERS KÖŞE’de bu hafta ağır ceza iddianamesi gibi bir yazı gördüğünüzde şaşırabilirsiniz.
Hatta, soluğum yetmez diye okumaktan bile kaçınabilirsiniz.
İnanın bu riski göze aldım. Çünkü bir cümle bile atamazdım.Yanlış anlaşılmasın; yazının kalitesi nedeniyle değil, konunun önemi yüzünden.
Ayrıca 94 okuyucuyu garantilemiş durumdayım. Biri "avanta tur"un operatörü Sayın Haluk Ulusoy, 93’ü de davete icabet edenler.
Mesaj hedefine ulaşır, ulaşamaz; onu bilemem... Ama arşivlerde belge kalsın.
Yanıbaşında savaş, sokakta feryat, mutfakta yangın varken Türk Futbolu kimler tarafından nasıl yönetiliyor; gelecek nesiller unutmasın.
Yeniden "güleç" Ters Köşelerde buluşmak ümidiyle.
E.G
SPOR
HAYIRSIZ ADA: 2-0
At yarışları
Avrupa Ligleri
KARTAL EVİNDE KRAL: 82-77
2. LİG puan durumu
Sacramento’dan Detroit’e yardım
Zirvede tek başına: 3-1
NEŞELİ OL Kİ LİDER KALASIN
ROBSON MEST OLDU
Yapı meselesi
‘Nasılsın uşağum!’
Taraftara vize cıktı
TV ve bilgisayar kötü hastalık!
Haber turu...
Rüştü puan alamadı
Siz kimin federasyonusunuz?
Canınız sağolsun
Sigorta attı
Makus talih