Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Noel tatilimde "kar"sız kalmayayım diye hafta sonu Elazığ'a rezevarsyonumu yaptıran sevgili istihbarat şefim Cem Şengül, "bu hafta canım hiç yazı yazmak istemiyor" dediğimde Ters Köşe'yi kastettiğimi anlamadı... Elazığspor - Galatasaray maçından kaytarmak istediğimi sandı.
Hayır... Haftanın olaylarına "insani" bir boyuttan bakmaya çalıştığım Ters Köşe'ye tuş basmak gelmiyordu içimden.
Çünkü insani durumlar asgari düzeyde idi...
Ayrıca Ters Köşe'nin ilgi alanına giren, "görünenin ardındaki gerçeğe ulaşmak" fikri, geçtiğimiz hafta için tam anlamıyla bir fanteziydi.
* * *
Herşey vıcık vıcık ortadaydı geçen hafta.
Hele Galatasaray açısından:
Fatih Hoca kibirli tavrının bedelini ödüyor, Hakan Şükür "derin futbolcu" kavramına yeni açılımlar getiriyor, zamanında basına "ölmemi bekliyorsunuz galiba" diye sitem eden Özhan başkan, "ölsem de kurtulsam" diyecek durumlara geliyordu. Muhalefet bile ortaya çıkmıştı Galatasaray'da... O kadar berbat yani.
Ben yazmak istemiyordum ama bazıları konuşmaya doyamıyordu. Gün onlarındı. Medya olaya üç açıdan yaklaşmıştı... İntikam peşinde koşanlar. Akıl satanlar. Ben demiştimciler...
* * *
Evet... Hemen her basın mensubunun Fatih Terim'e ilişkin bir ya da birkaç negatif yazısı vardı ve zaman arşivleri taramak zamanıydı.
Cem Şengül ile dostane sohbetimiz sürerken ve ben Elazığ'dan bir istediği olup olmadığını nezaketle sorarken, genç sayfa sekreterlerimizden Serdar, her zamanki heavy metal yıldızı tavrıyla yanımıza geldi ve bana müthiş bir pas verdi:
"Abi senin Fatih Terim'e bir yazın vardı; Galatasaray'a gelme diye".
Demek bana da "malum olmuştu"...
Ben "gelme" demiştim ama, istifasını istemekte çok geç kalmıştım bazı meslektaşlardan. "Bu takımı Terim'den başkası kurtaramaz" ilginçliği de çoktan kapılmıştı. Hatta sanal olarak Terim ile Lucescu yer değiştirilip olası başarı hesapları bile yapılmıştı.
* * *
Yoksa şiir mi yazmalıydım:
"Galatasaray çöktü mü / Fatih Terim bitti mi / Özhan başkan korktu mu / Issız acun kaldı mı?.."
Buradaki "ıssız" Olimpiyat Stadı tribünleri gibi tenha değil "sahipsiz" anlamında; dikkatinizi çekerim..
Veya Nostrodamus gibi kehanetlerde bulunabilirdim:
"Hz. İsa bir yaş daha ihtiyarladığında imparator yeniden tahtına oturacak ama, bu kez de alacaklılar tahtı altından alacak!"
Hayır; kendimi sapanla aslan avına çıkmış gibi hissetmekteydim.
* * *
Belki meslektaşları uyarmalıydım:
Galatasaray'ın halini izah edebilmek için eskiden Cumhurbaşkanı adayı ilan edecek kadar ileri gittiğiniz Terim'e sallamaktan başka bir yöntem bulamamanız, aslında Terim'in önemini belgeleyen bir paradoks değil mi?"
Bu da olmadı... Beceremedim... Çamurdan heykel yapmak kolay değildi.
Ortalık vıcık vıcıktı vesselam. Galiba en iyisi Elazığ'a doğru yola çıkmaktı. Cem Şengül'e "düşünceli" davranışı yüzünden teşekkür ettim.
Ters Köşe mi?.. Onu da bu kadar yazdım. Hem ben söylemiştim canım hiç yazı yazmak istemiyor diye.

Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın Galatasaray başkanı Özhan Canaydın'ı arayıp, "her zaman arkandayız, bunları hiç hak etmiyorsun" şeklinde pansumanı ne kadar hoş değil mi ? Ne kadar medeni... Ne kadar insani...
Bir sürü klişe dostluk mesajlarından çok daha "fair play"li bir davranış Sayın Yıldırım'ınki... Sayın Canaydın'a bundan iyi bir "ilk yardım"ı kim akıl eder?
Malum damdan düşen, "Bana damdan düşmüş birini bulun" der.

Depresyondayız...
Çünkü biz kahramansız ve düşmansız yaşayamayız.
Korkarım bu kaos uzarsa; insanlar bitecek futbolun kendisi ile hesaplaşmaya başlayacağız.
Evet... Sanık sandalyesine futbolu oturtacağız...
"Söyle bakalım, neden bizi Dünya üçüncüsü yaptın. Avrupa Şampiyonası'na gidemeyip iyice kahrolmamız için mi?.. Şenol Güneş senin işbirlikçin mi?"
".........."
"Cevap ver; Fatih Terim adamın mı? Yoksa bize kurduğun tuzaktaki yem mi ? Melanetini Galatasaray'da mı planladın"
".........."
"Ne olacak bu Fener'in hali, söyle... Sana mabed bile yapan şu kulübün onca parası, onca emeği vicdanını sızlatmadı mı?"
".........."
"Yoksa Beşiktaş havucu da gelip, geçici mi? Biliyoruz, orayı da karıştırmaya başladın."
".........."
Biz kahramansız ve düşmansız yaşayamayız. İnsanlarımız tükendiğinde, kahramanımız futbolu, düşman belleyeceğiz korkarım.

Sayın Şenes Erzik'in ardından podyuma çıktım. Sevgili Kahraman Bapçum ağabeyim plaketimi bana vermeden önce Milliyet'e "ilk adım" attığım güne ilişkin çeyrek yüzyıllık bir anektod anlattı. Ardından Türk Spor Ajansı'nın "Türkiye'nin spor yazarı" ödülünü aldım. Birbirinden değerli spor adamları alkışlıyordu. Sevgili Necmi Tanyolaç ağabeyim ise Sayın Ayhan Bermek'e beni göstererek birşeyler fısıldıyordu. Merak ettim, sordum:
"Senin sünnet törenini anlattım"...
İnsan severek yaptığı bir işten daha fazla ne bekleyebilir ki? Ben bu mesleğin efsanelerini tanıdım.
Galiba bu yüzden, günümüz "şehir efsaneleri"ne bir türlü alışamadım.

Spor yazarı, skor yazarı hikayelerine boşverin şimdi. Bana şunu söyleyin. Sezon başında "bana bir İlhan yeter" inadıyla yöneticilerin transfer tekliflerini geri çeviren Lucescu'nun Beşiktaşı, şu anda ligin ikinci sırasında olsaydı. Ne olurdu hocanın sonu? Hele ikinci santrforunun psikolojik rahatsızlığını önleyememişse ve takımın forvet hattı boşalmışsa?
Neden yazmıyorsunuz?.. Size engel olan puan farkını yaratan skor mu?.
* * *
"Sen yine iyisi mi bildiğin gibi çal söyle" kaptan... Burası Türkiye. Bir iki ay önce Fatih Tekke'yi saha içi ve saha dışı terör uzmanı ilan edip, gözden çıkaranlar, bugün onun futboluna tapıyorlar. Tek prensip, prensipsizlik.. Koskoca kaptan Bülent'i bir tekme iki yumrukla silmezler.
* * *
Trabzonspor, gümbür gümbür geliyor... muş... Nasıl olur?.. Şayet başarılı hocasını kapıya koyan, yönetim kurulu kuramayan, eski başkanlarından yakasını kurtaramayan, para bulamayan bir takım nasıl zirveye çıkabilir? Çıkarsa eğer, ilk başta diğer takımlar enayidir.
* * *
Fenerbahçe Alex'i alacakmış... Bir de sıkı santrfor... İşte sana bomba gibi bir Fener!.. İster misiniz fırtına gibi oynasınlar... Gördünüz peşin parayı gülüyorsunuz tabi. Daum'a dua edin. Adam deha... Ligin ikinci yarısına takımı yetiştirecek gibi.





SPOR


ASLAN'IN JETONU DÜŞTÜ: 4-1
At yarışları
Avrupa Ligleri
Efes takipte: 69-59
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Kings'e nazar değdi!
50. ŞEREF YILI
Yeşilyurt çeyrek finalde
KARTAL HER TELDEN: 2-1
Alex tehlikeye girdi
Biz bu filmi gördük
Trabzon'un kupa sefası: 3-1
Kulüplere gözdağı!
Fatura yöneticilere
Rize işi uzatmadı: 2-3
Gümüş Timsah: 0-1
Konya son nefeste3-2
Türkiye Kupası 2. Kademe Maçları
Haber turu...
Vıcık vıcık
Yedekleri gördük
De Boerlar bitmez!