Üç mü, onbeş mi?
Bir partinin il başkanı olsaydım...Eleştirilere rağmen yeniden adaylığa soyunup, Ankara’ya genel başkanın huzuruna çıksaydım...
Dönüşte, “Liderimiz benden memnunmuş, göreve devam etmemi istedi” demecini verdiğimde...
Partimin milletvekili “Yok böyle bir olay” diye karşı çıksaydı...
Şaşırır, anlam veremezdim.
Yalancı mıyım ben?
* * *
Bir partinin il başkanı olarak...
“Ankara’da genel başkanla 15 dakika konuştum” sözümü, gırtlağıma tıkarcasına...
Aynı milletvekili “Görüşmesi sadece üç dakika” deseydi...
Ve yaşadığımın aksini anlatsaydı...
Kızar, tepkimi sert gösterirdim.
Sahtekâr mıyım ben?
* * *
“Ankara’da yeniden başkanlığım için olumlu görüş ve destek var” beyanıma...
Bu kez Büyükşehir Belediye Başkanı, “Böyle bir tavır, tutum yoktur” ifadesiyle ikinci kez beni yere vursalardı...
“Hop beyler, hasım mıyız, hısım mıyız?” diye sorar...
Yaptıklarının yakışmadığını söylerdim.
Bir kalemde harcanacak adam mıyım ben?
* * *
Bir partinin il başkanlığı koltuğunda oturuyorsam...
Bugüne yediğim içtiğim ayrı gitmeyen milletvekilinin yalan-lamasına...
Her sıkıntıda yanında olduğum, sürekli destek verdiğim Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bana inanmamasına...
“Hodri meydan, o zaman genel başkan konuşsun” der...
Siyasette istikbalimi değil de..
Kişiliğimi, itibarımı korurdum.
İtilecek, kakılacak adam mıyım ben?
* * *
Bir partinin mevcut il başkanı, yerinde kalmak için “güven ve inançla delegelerden oy bekleyen” adayı sıfatıyla...
Genel seçimde omuz verdiğim milletvekilinin “Kamuoyu yanlış yönlendirilmesin” çıkışını...
Üstelik bunu yüzüme değil...
Gazetecilere söylemesi, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da aynı çizgide hareket etmesine tepkim başka olurdu.
Ya, onur mücadelesine girer, gereken cevabı verirdim.
Veya basar istifayı, “Böyle pusulasız dünyada işim olmaz” mesajıyla dik duruş sergilerdim.
* * *
CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır’ın da durumu, bu senaryoya benzer.
Bomba uzaktan değil yakından geldi.
Milletvekili arkadaşı Alattin Yüksel pimi çekti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, önüne yuvarladı.
Bayır’ın, il kongresi öncesi “Genel Başkan’la 15 dakika görüştüm, destek aldım” lafını ikisi de yalanlandı.
Tabanda güçlenmeyi hayal ederken...
Tavanda asılı kaldı.
* * *
Nerde kalmıştık?
Bir partinin il başkanı olsaydım...
Yeniden adaylığa soyunsaydım...
Vakitsiz ağzımı açmazdım!
Tövbe billâh!
