"Ölü toplar prensi" Hooijdonk, sadece bu meziyetleri ile mi "prens" lakabını hak ediyor dersiniz ?.. Kesinlikle hayır. Onun komple bir futbolcu olduğu hiç tartışılamaz. Adam önce tam bir profesyonel. Çok düzgün bir özel hayatı var. Basınla ilişkileri mertçe ve gerçekçi. Kamplarda ve seyahatlerde dikkat edilirse, en centilmen hareketlerin hep önde gelen adamı...
33 yaşındaki bu oyuncunun tüm hareket ve davranışları futbolu kendine "meslek edinmiş veya edinecek bizim çocuklarımıza örnek olmalıdır" .. Yani gençlerimiz önce insan olarak, sonra da futbolcu meziyetlerini üstlenerek onun gibi olmaya çalışmalıdırlar... Ankaragücü maçında attığı goller tabii uzun süre konuşulacaktır... Hooijdonk bir gün Türkiye'den gidecek, ama onun bu özel meziyetleri hafızalardan asla silinmeyecektir... Ayrıca Ankara'da Hooijdonk'un Fenerbahçe kale çizgisi üstünden top çıkarmaya çalışmasını hiç unutmayacaktır benim yorgun gözlerim... Rakip ataklarında orta alana gelip, yaptığı presler, hazırlık paslarındaki bilinç dolu uğraşları ve karşı hücuma olan katkılarını da dikkatle incelersek, ne demeye çalıştığım çok daha kolay anlaşılır... Yani Hooijdonk, son yıllarda Türkiye'ye gelmiş yabancı kalabalığının arasından bizlere gülümseyen bir "orta yaş prensi" dir tartışmasız... Hooijdonk'u Fenerbahçe'ye kimler almışsa, Aziz Yıldırım'ın başkanlık kimliği yanında, o yönetici ve idarecileri de içtenlikle kutlamalıyız...
Şimdi Hooijdonk'un yanına ve orta alan bölgesine alınacak ocak transferlerini bir gözden geçirelim dilerseniz... Hollandalı'dan şimdiki performansını sezon sonuna kadar sürdürmesini beklemek insafa sığmaz bizce... Onun yanına çok hareketli, top kovalayan, tekniği yüksek ve gol kokularına burnu çok hassas bir santrfor tipinin alınması şarttır... Daum, bu görev için Tuncay'ı çok denemiş, ancak bu oyuncunun son hareketlerdeki beceriksizliği bu görev bölgesindeki beklediğimiz umutları kırmıştır... Petkov'u da aynı işlevde Daum kullanmak istemiş, o da gösterdiği yetersizlikle Fenerbahçe'nin önemli bir gol ustası olamayacağını açıkça ortaya koymuştur... Santrfor gereğinden önce Sarı - Lacivertli formanın orta sahasına Oğuz Çetin'in futboldaki "olgunluk çağını" resimleyen bir beyin şarttır... Çünkü Fenerbahçe orta alanında böyle bir usta görev alırsa, o zaman oyun kanatlara kolayca yayılacak, Hooijdonk da fazla gerilere gelerek, kendi gol bölgelerinden uzak kalmayacak ve işte bu durumda Sarı - Lacivertli ekip gol ve gollere çok daha yakın oynayan, erken gol sayısı bularak, rakiplerinin dirençlerini ilk yarılarda kırabilen bir takım haline gelecektir...
Kaleci konusu sezon başı iyi düşünülmesi gereken bir meseleydi... Şimdi ocak transferinde mükemmel bir "işsiz kaleci" bulabilmek en az yukarıdaki mükemmel bir santrforu alabilmek, deha derecesinde bir orta alan virtüözünü bulup, Fenerbahçe'ye bağlayabilmek kadar güçtür... Bekleyelim bakalım, ara transferde Fenerbahçe yönetiminden ne gibi "yeni yıl sürprizleri" çıkacaktır.
SPOR
HAYDİ DÖRT NALA
At yarışları
Avrupa Ligleri
Efes fren yaptı: 76-69
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Ha gayret Hidayet
50. ŞEREF YILI
Güneş'e çeyrek altın:
Kartal'da sıra karıştı!
Doktor Christoph!
Yine, yeni, yeniden
Semercioğlu'nun rüyası
Kıran kırana yarış sürüyor
Kaçan balık büyük oldu!
Hocalar duman oldu
Haber turu...
Anneciğim, Pele'ler geliyor
Duvarın öteki yanı
Ölü toplar prensi