YAZIMIN başlığını bir kez daha tekrarlıyorum; Bu kafayla İzmir turizm kenti olamazzzz!!!
Bunu şimdi söylemiyorum, 2008 yılından beri, önce Ege TV ekranlarından, sonra da Milliyet Ege ekindeki köşemden çok net bir şekilde ifade ediyorum.
Bu kafayla derken, İzmir’i yönetenleri kastediyorum.
Bu şehirde turizme gönül vermiş yönetici yok. Peki, turizme gönül vermiş turizmci var mı?
Ne yazık ki cevabım ona da hayır.
“Erol Yaraş, çok iddialı konuşuyorsun, dayanağın nedir?” diye sorabilirsiniz.
2008 yılından beri dünyanın en etkin turizm fuarı sayılan Almanya’daki ITB Berlin, Selanik Turizm Fuarı ve son olarak da geçen hafta Romanya’da Turizm Fuarı’na katıldım.
Gördüklerim, yaşadıklarım, dinlediklerimden sonra izlenimlerimi size aktarıyorum.
Şimdi bana,”İşte şu kadar gemi İzmir’e yanaşıyor, bu kadar bin kişi İzmir’e gemilerle geliyor” demeyin...
Bana göre kurvaziyerlerle gelen turist, turist sayılmaz!
Ellerinde gemilerden aldıkları bir şişe suyla İzmir’i sokak sokak gezen, öğle yemeğini bile bedava olsun diye gemisine geri dönerek yiyen, şehirde 1 dolar bile zor harcayan turist hiç gelmesin.
Turist dediğin, şehirdeki otele yerleşecek.
Taksi veya otobüsü kullanarak ören yerlerine gidecek.
Şehirdeki paralı turlara katılacak.
Kemeraltı veya diğer çarşılarında alışveriş yapacak.
Kordon’da yemeği yiyip içkisini içecek, özetle İzmir’de para harcayarak, üç dört gününü geçirecek yabancıya turist derim ben.
Yoksa, ayakbastı parasını bile benim ödediğim, bir şişe suyla İzmir’i gezen yabancı benim hiç umurumda olmaz.
* * *
Geçen hafta Bükreş’teki Turizm Fuarı’na gittim. Romanya deyip geçmeyin, yılda bir milyon Romen turistik amaçla yurt dışına gidiyor.
Bunun 175-200 bini Türkiye’yi tercih ediyor.
Bu rakamın içinde 40 bin Romen de Kuşadası’na geliyor.
Evet, burnumuzun dibi Kuşadası...
Biz, yani İzmir olarak bu pastadan gram faydalanamıyoruz.
Fuarda Antalya, Kuşadası, İstanbul, Kapadokya yine ön plandaydı.
Balıkesir ve Çanakkale kendisini tanıtmak için stant açmıştı.
İzmir’i tek başına Ekselans Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Tözge temsil ediyordu.
Sayın Tözge’nin ilerlemiş yaşına rağmen üç gün boyunca İzmir ve Çeşme için Bükreş’te verdiği uğraşa, çabaya hayran kaldım.
Özetle Avrupa’nın yükselen pazarı olan Romanya’da yine İzmir ve İzmirliler yoktu.
Fuar’da Türkiye’yi pazarlayan bir Romen acentenin görevli bayanına bir müşteri, “Çeşme’de tatil yapmak istiyorum” dediğinde, “Orası neresi?” diye bana sordu.
Şimdi İzmir’i yönetenlere soruyorum:
İzmir’i turizm kenti yapmak için nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Tanıtımı bir kenara bırakarak, masa başında oturarak verilen demeçlerle İzmir turizm kenti olmaz, olamaz.
Artık bunu anlayın ve çok ısıttığınız koltuklarınızdan kalkarak biraz çalışın.