Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları

İzmir yeni bir gerginlik ve tartışma ortamına doğru hızla ilerliyor. Baş aktör yine Sayın Ekrem Demirtaş. Son gündem konusu ise “İzmir’e yeni logo” arayışı.
“Marka Kent: Güzel İzmir” sloganıyla yola çıkan Demirtaş, her zaman olduğu gibi “ben yaptım oldu, hadi siz de kabul edin” mantığıyla şehrin dinamiklerini yeniden zorluyor.
Ben artık Demirtaş’ın gündem yaratmaya ve bu gerginlikleri bilerek çıkardığına inanmaya başladım.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Demirtaş, kavga ve gerilimlerden hoşlanıyor.
Gerilim, adeta  hobisi!!!
EXPO sürecindeki gerginlikler henüz hafızalardan silinmeden; yeni tartışma ortamı yaratmakta Ekrem Bey’in eline kimse su dökemez.
Sayın Demirtaş bunun aksini savunacaksa benim ona bir başka sorum olacak:
Neden bazı projelerinizde kentin dinamikleriyle ortak hareket etmiyorsunuz?
Neden kendinize hep ayrıcalıklı bir konum yaratmaya çalışıyorsunuz?
İzmir’e yeni logo arayışınızda da iyi niyet görmüyorum. Öyle olsaydı, iyi niyetli düşünseydiniz, ortak hareket etmenin yollarını arardınız.
İzmir’in kanaat önderleri, haziran ayının ilk haftasında Çeşme’de bir arayış toplantısı yapacaklar.
Siz de bu konuyu, bu toplantıya taşıyarak; 50-60 oda başkanı, sivil toplum örgütü temsilcisi ve diğer katılımcılara bu konuyu açsaydınız, tartışsaydınız ve öneriniz kabul görseydi, sorumluluğu üstlenip İzmir’e yeni logo arayışını başlatırdınız. İşte o zaman arkanızda tam bir kent desteği olurdu.
“Ben yaptım oldu” mantığından uzak, uzlaşılmış bir konumun takipçisi olarak İzmir için (eğer gerekliyse) güzel bir hizmeti gerçekleştirmiş olurdunuz.
Gelelim o çok ünlü uzmanlara yaptırdığınız logolara... Hepsi berbat!!!
Hele ilk logonuz, sanki Seul Olimpiyatları’nın logosundan esinlenilmiş.
Diğerleri ise ancak anaokullarına logo olabilir.
Ben dünyanın hiçbir yerinde, bu kadar özensiz ve 8 bin yıllık tarihe sahip bir kenti bu kadar çağrıştırmayan logo örnekleri görmedim.
“Marka kent” diyorsunuz ama marka olmuş kentleri hiç araştırmamışsınız!
Veya size bu hizmeti verenler baştan savma logolar yaratmışlar...
Dünyada marka kent olmuş ve tarihi yüzlerce, binlerce yıla dayalı kentlerin hemen hemen hepsinin logosunda geçmişi anımsatan bir iz mutlaka görürsünüz.
Aynı dayatmayı EXPO’da da yaptınız! Ne olduğu anlaşılmayan, tamamen amatörce tasarlanmış bir EXPO 2015 logosu, sözde İzmir’i temsil etti.
Şimdi bir çok İzmirli gibi ben de soruyorum:
“Tarihi saat kulemizin neyi eksikti de onu yok kabul edip yeni bir logo arayışına girdiniz?”
Bana göre bunun bir tek cevabı var...
Niyetiniz üzüm yemek değil bağcıyı dövmek!
Bu kentte projeleriyle anılan bir ticaret odası başkanı olmak istiyorsanız, biraz da ortak dayanışmayı ve paylaşmayı deneyin. Lütfen!!!

Haberin Devamı

Teşekkürler Paul Schwaiger!
Sun Ex­press Ha­va Yol­la­rı Ge­nel Mü­dü­rü Pa­ul Schwa­iger, yö­ne­tim mer­ke­zi­ni An­tal­ya’dan İz­mir’e ta­şı­dık­tan son­ra, Ege tu­riz­mi­nin ge­liş­me­si için çok yo­ğun bir iş tem­po­su içi­ne gir­di.
Bir İz­mir­li’den bi­le daha çok, böl­ge­miz için ça­lı­şan Pa­ul Schwa­iger; ge­çen ay Al­man­ya’nın en bü­yük tu­rizm ya­yın­la­rı gu­ru­bu FVW’nin tüm üst yö­ne­tim kad­ro­su­nu İz­mir’de ağır­la­yıp, Ege­li tu­rizm­ci­ler­le bir ara­ya ge­tir­di.
Çok olum­lu ge­çen work­shop’tan son­ra FVW ya­yın or­ga­nın­da yak­la­şık 15 say­fa Ege Böl­ge­si’yle il­gi­li ha­ber çık­tı...
Şim­di Sa­yın Schwa­iger’in son gi­ri­şi­mi ise Al­man­ya’da­ki yak­la­şık 1000 se­ya­hat acen­te­si­nin ça­lı­şan­la­rı­nı İz­mir’de ağır­la­mak.
Pe­ri­yo­dik dö­nem­ler ha­lin­de, 56 ay sü­re­cek olan bu pro­je­de, Sun Ex­press, acen­te tem­sil­ci­le­ri­ni hiç­bir üc­ret al­ma­dan İz­mir’e ge­ti­re­cek.
Ege­li tu­rizm­ci­ler! Ar­tık “Ege’ye tu­rist gel­mi­yor” ma­ze­re­ti­niz or­ta­dan kal­kı­yor.
Av­ru­pa’nın 8 ül­ke­sin­den ve 16 mer­ke­zin­den Sun Ex­press, İz­mir’e di­rek uçu­yor.
Ve Bay Pa­ul gi­bi de bir ge­nel mü­dür, bu işe baş koy­muş...
“Ege’yi tu­ris­tle dol­du­ra­ca­ğız” di­ye!
Hay­di ar­tık, yağ, şe­ker, su, ir­mik var, hel­va­yı yap­ma­ya baş­la­yın.
İz­mir’i bir İz­mir­li’den da­ha çok dü­şü­nen Pa­ul Schwa­iger’i son ça­lış­ma­sı için can­dan kut­lu­yo­rum.