İzmirlinin sıkacak dişi kalmadı!

Milliyet EGE’nin 9 Ocak Pazar günü yayınlanan manşetiyle ilgili.
Başlık İzmir’e bir müjde veriyor:
“İzmir’i yeni baştan yaratacak 12 proje...”
Sevgili dostum gazeteci Selim Türsen’in haberi.
Bilmiyorum kaç İzmirli umutlandı ama ben hiç de mutlu ve umutlu olamadım.
Sevgili Türsen sakın alınmasın, o bir haberi veriyor ve İzmirlilere “bakın gelecek bizim” diyor.
12 projeye baktığımda; ayağı yere basan ve ömrümüz yeterse görebileceğimiz proje sayısı bir bilemediniz iki!
Yıllardır gazeteler bunlara benzer projeleri manşete taşıyarak İzmirliyi mutlu etmeye çalıştılar.
Ama artık İzmirli proje lafı duymaktan bıktı.
İzmirli temel atılmasını istiyor, biten projelerin kurdelesi kesilsin istiyor. En önemlisi her yıl aynı projelerin temcit pilavı gibi önüne konulmasını istemiyor.
Şimdi İzmir’i kurtaracak 12 projeyi yazıyorum. Sonrada ben size bir Hoca fıkrası yazacağım.
Hangisi daha çabuk gerçekleşir siz karar verin.
1-İstanbul, İzmir otoyolu. 2- Bayraklı, Turan’daki gökdelenler. 3- Kruvaziyer turizmin hızla gelişmesi. 4- Gecekondu bölgelerinde kentsel dönüşüm. 5- Yeni liman yatırımları. 6- EXPO 2020 kazanılırsa yapılacak yatırımlar. 7- Raylı sistemin Bergama, Selçuk’a uzanması. 8- Körfezin yüzülebilecek hale gelmesi ve deniz kenti İzmir. 9- İzmir’in fuarlar ve kongreler kenti olması. 10 - Yaşar, Zorlu, Kipa gibi firmaların yeni yatırım kararları alması. 11- Çin başta olmak üzere yeni yatırımcıların gelecek olması. 12- İZKA’nın bölgesel kalkınma planını yapması.
Ben de 13. proje olarak bir Hoca fıkrası yazayım:
Hoca’nın eşi hiç çalışmadığı için Hoca’dan çok şikayetçi imiş.
Yine bir gün bu konudan dolayı kavga ederlerken Hoca “Dur hanım ben artık para kazanacağım” demiş. Karısı hem şaşkın hem de merak içinde “Nasıl?” diye sormuş. Hoca da “Bizim evin önünden her gün koyun sürüleri geçiyor ya, onlardan faydalanacağım” demiş.
Karısı daha bir merak içinde yüzüne bakarken hoca devam etmiş.
“Evin önüne bol deve dikeni ekeceğim, onlar büyüyecek, büyüyünce, buradan geçen koyunlar onlara sürtünecek. Bu sürtünme sırasında yünleri dikenlere takılacak, ben onları toplayıp iplik yapacağım, sonra yaptığım ipliklerden kazak öreceğim, onları pazarda satıp para kazanacağım...”
Ve ardından da karısından biraz dişini sıkmasını istemiş.
Herhalde eşinin Hoca’ya neler söylediğini tahmin edersiniz.
Bizi yönetenler bilmeli ki, İzmirlinin artık ağzında sıkacak dişi kalmadı.

Demirtaş aynı Demirtaş!
İTO Başkanı Sayın Ekrem Demirtaş, gün geçmez ki bir proje ortaya atmasın veya bir söylemde bulunmasın.
Geçenlerde “İçimizdeki İrlandalılara” laf çarpmış ve İzmir geriliyor diyenlerden “bıktık” diye buyurmuş.
Fakat aynı Demirtaş aylar önce 9 Eylül Üniversitesi’nin 25. Kuruluş Yıldönümü’nde yaptığı konuşmada Kayseri’nin, Ankara’nın, Konya’nın, Antalya’nın bizden daha iyi duruma geldiğini anlatmış ve iyi yöneticilere ihtiyacımız olduğunu belirtmişti.
Merak ettim o günden bu güne İzmir’de ne değişti de, Demirtaş İzmir in geldiği noktadan mutlu olmaya başladı.
Sayın Ümit Boyner’i de bir İzmirli olarak Demirtaş’a verdiği şık cevaptan dolayı kutlamak lazım.
İçimizdeki İrlandalılar çıkışından dolayı Ekrem Demirtaş’ı İzmir’de yılın adamı ilan eden Sevgili dostum Hamdi Türkmen’e de hatırlatmak isterim.
Bakan’ın İzmir’e sümüklü dediği toplantıda yalnız, ESİAD ve İZSİAD temsilcileri yoktu.
Başkanlar Kurulu’nun neredeyse tamamı oradaydı ve plaket verilirken Bakan’ı ayakta alkışlayıp sevgilerini sunuyorlardı.
Türkmen’den onların da temsil ettikleri kurumların adlarını yazması beklerdim...

Güzel insan Hanife Çetiner
İzmir’den Türk modasına yön veren gerçek bir İzmir sevdalısı sevgili Hanife Çetiner aramızdan ayrıldı.
Kendi çıkarını ikinci, üçüncü planda tutarak yüreği hep İzmir için çarpan gerçek dost ve insan sayın Çetiner’i İzmir hiçbir zaman unutmayacak ve onu çok arayacak. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

En pahalı benzini kutluyoruz!
Her sabah 08.00’de ve her akşam 19.00’da Alem FM’de “Dünyanın en pahalı benzini için kutlama” yapılıyor. Başarılı programcı Nihat Sırdar’ın başlattığı şenliklere arabalarınızın 4’lü sinyallerini yakarak katılıyorsunuz. Ben de her akşam eve giderken arabadan çıkıp oynamasam da etkinliğe katılıyorum. Alem FM İzmir’de 89.3’ten yayında. Haydi İzmir, pahalı benzini her akşam, hep beraber kutlayalım.

BLOG
PROF. DR. ADNAN GÜLERMAN: EXPO 2020 adaylığı ile ilgili yazınızı dikkatle okudum. Bugüne kadar ilk kez bir İzmirli yazarın duyguları ile değil, düşünceleriyle bu konuyu ele aldığını gördüm.
Geçmişte, ekmek ve su isteyecek kadar bile yabancı dili olmayanların dünya turuna dahil edildiklerini de üzülerek izledim, sonuç ortada.
Ankara Sanayi Odası’nın ASOMEDYA isimli dergisinin Temmuz-Ağustos 2010 tarihli sayısında ASO önderliğinde yapılan hazırlık çalışmalarının özetini okuduğumda, kısaca, “İzmir’e kolay gelsin” dediğimi hatırlıyorum. Bazılarının yaptığı gibi onu bunu suçlamakla, olaya siyasi boyut kazandırmakla hiçbir yere ulaşılamaz. Bu olay ülkeler arasında olduğu gibi, iller arasında da bir yarıştır. İlgili kuruluşlarımız bu kadar kendini beğeniyor ve Orta Avrupa ülkelerinden bir eksiğimiz yoktur diyorsa, yarış bugünden kaybedilmiştir.
Pek çoğunun “Bu iş garanti” havasına girmesine rağmen, gerçekleri cesaretle dile getirdiğiniz için sizi kutluyorum ve her satırınızın altına imzamı atacağımı bilmenizi istemekteyim.
Satırlarınız belki pembe rüyalar içinde olanların “Acaba mı?” demesine vesile olacaktır.