Uzun bir süredir Lucien Arkas’ı yazmak istiyordum. İzmir’in devamlı değişen yoğun gündemi bana bu fırsatı vermiyordu. Gerçek bir İzmir sevdalısı olan Arkas’a bazı sitemlerim vardı, onları dile getirecektim ama genç ve güzel eşi Gülbeniz’in (31) bebek beklediğini öğrenince bu güzel haberi İzmirlilerle paylaşmak adına bu hafta yazmak farz oldu dedim.
Evet, Lucien Arkas 69 yaşında baba oluyor. Önceki evliliklerinden iki kızı bir oğlu olan Lucien Arkas yıllar sonra yeniden baba olma duygusunun mutluluğu içinde. Temennim, Arkas ailesinin dünyaya yeni gelecek olan üyesinin sağlıklı, sıhhatli ve analı, babalı büyümesi.
Yazımın başında bahsettiğim sitemim ise Lucien Arkas’ın Hamdi Türkmen ile yaptığı bir konuşmada sarf ettiği cümlelere. Arkas bu sohbette “Ben konuşmayı çok seviyorum, karşılıklı fikir alışverişinden keyif alıyorum. Ne yazık ki konuşmaya başladığımda kaptırıp gidiyorum bu da zülfiyare dokunuyor. Onun için asistanlarım ve danışmanlarım gazetecilerle pek konuşmamı istemiyor” diyor.
İşte itirazım buna. 90’lı yılların başında Bay Arkas’ı ilk tanımaya ve değişik ortamlarda sohbete girdiğimiz o zamanlarda gazetecilerin arasında rahat oturur çok özel sohbetler yapar, bunların hiçbiri adı üstünde “özel” olduğu için basına yansımazdı. Başta bir İzmirli olarak ben Arkas ile yaptığımız konuşmalardan oldukça keyif alır onun İzmir’e olan bağlılığına, şehre yönelik projelerine, sevgisine ve ilgisine hayranlık duyardım.
Ama ne olduysa oldu, Lucien Arkas aniden özellikle de İzmir basınıyla diyaloglarını en alt seviyeye çekti.
Her yerde şunu çok rahat söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim, Lucien Arkas gerçek bir İzmirli olarak doğduğu, doyduğu ve büyüdüğü şehri terk etmeyen, İstanbul anaforuna kapılmadan İzmir’den de bir şirketin dünya devi olabileceğini ispatlayan insandır. İstanbul’un büyüsüne kapılıp oraya yerleştikten sonra çıktığı kabuğu beğenmeyen, adı İzmirli olan ama ilk fırsatta İzmir’e sırtını çeviren döneklerden değildir. Denizcilikteki başarılarının dışında yaşadığı şehre kazandırdıkları saymakla bitmez.
Voleybolda İzmir’den de başarılı olunabileceğini, İzmir’e Avrupa ve Türkiye şampiyonalıkları getirerek ispatladı. Turizm, otomotiv sektörlerinde var olduğu gibi İzmir’in sanat ve kültür yaşamına ölümsüz eserler kazandırdı.
İzmir’den kazandığının binde birini bu bölgede sosyal sorumluluk projelerinde harcamayanlara Lucien Arkas tam bir rol modeldir. Tabii anlayana... Kendine kanaat önderi adını verenlerin, hatta çayın taşıyla çayın kuşunu vuranların ondan alacakları çok ders vardır.
Genç eşi Gülbeniz’i çok seven Lucian Arkas, bu yıl denize indirdiği Türkiye’nin en büyük konteyner gemisine onun adını verdi; yani “Gülbeniz” koydu. Dünyanın her yerine deniz taşımacılığı yapan Lucien Arkas gemilerinin 26’sının Türk Bayrağı taşımasıyla da ayrıca gurur duyuyor.
Son not: Sayın Arkas, siz asistanlarınızı ve danışmanlarınızı fazla dinlemeyiniz. Geçmişte “özel” olarak yaptığınız hiçbir sohbetiniz, size gazetelerde veya televizyonlarda haber olarak geri dönmedi. İzmir basınındaki arkadaşlarım, düşünüldüğü gibi boş boğaz değillerdir.
Çeşme Limanı’nda kıpırtı var
Çeşme Ulusoy Limanı’nda yaşananlara Bakan Binali Yıldırım’ın bizzat el koymasından sonra ilk gelişme gerçekleşti ve gezi tekneleri kışlamaları için liman içine alındılar. Fakat, ayakbastı ve günlük barınma ücretleri konusunda bir gelişme yok.
Tüm bu yaşananlar Çeşme esnafını çok yakından ilgilendiriyor. Ama ne yazık ki her konuda fikrini söyleyen, açıklamalar yapan Çeşme Esnaf Odası Başkanı Mustafa Cenger sensizliğini koruyor. Doğruyu söylemek gerekirse buna bir anlam veremedim.
Ticaret Borsası
Geçen hafta “120 Yıllık Borsaya Yakışmadı” yazıma çok olumlu tepkiler aldım. Belli yaşın üstündekilerden çok, genç borsacıların “Erol abi ellerine sağlık doğru yazmışsın” demesi beni oldukça mutlu etti. Gelen e-maillerden Tuğrul Yemişçi’nin yazısını sizlerle paylaşıyorum.
* * *
Sayın Yaraş,
Bugünkü yazınızda, İTB balosu ve Vefa konusunu hislerime tercüman olarak çok güzel islemişsiniz. Teşekkür ederim.
Geçmişte İzmir ve Borsamız için yaptıklarımızın sizin tarafınızdan hatırlanması, gençlerin vefasızlığına bu kadar güzel ders vermeniz ibret vesikasıdır.Temennim o ki bıraktığımız eserler İzmir ve Ülkemiz için daha iyi günlere getirebilen yöneticilerin ellerinde olsun. En derin selam ve saygılarımla.
Tuğrul Yemişçi.
Veysi Öncel ve EXPO
Çeşme turizmine katkısı tartışılamayacak kadar fazla olan Veysi Öncel’in İzmir Ticaret Odası Meclis toplantısında yaptığı Expo konuşmasına bir anlam veremedim. Öncel Expo’dan, İTO’nun dışlandığını iddia ederek “2020 Expo’su İTO olmadan kazanılamaz” demiş.
Herhalde Veysi Öncel geçen ayın tamamını yurt dışında geçirdi ve İzmir gündeminden uzak kaldı diye düşünüyorum. Çünkü kimse İTO’yu Expo’dan dışlamadı, Ekrem Demirtaş kendi isteğiyle “İTO olarak Yürütme Kurulunda görev almayacağız” dedi. İnanıyorum ki bir gurup da Ekrem Demirtaş olmadan da dünya dönüyor diyerek kurula girmesi için ısrarcı olmadılar. Olay bu kadar basittir sevgili Öncel.
2011’i yaşanan acı tatlı olaylarla geride bırakırken, 2012’nin herkese sağlık mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum.
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025