Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları

Uzakdoğu’ya dikkat
PASİAD’ın (Pasifik Sanayici İş Adamları Derneği) davetlisi olarak gittiğim Malezya ve Endonezya’nın Türkiye, özellikle de İzmir için çok önemli bir pazar olduğunu gördüm.
Bu ülkelerde Türk Büyükelçiliği, Endonezyalı yetkililer ve PASİAD temsilcileriyle yaptığım görüşmelerde şunu anladım ki; İzmir hariç Türkiye’nin hemen hemen tüm bölgelerinden iş adamları Uzakdoğu’nun bu cazip iki ülkesi ile ticari temaslar kuruyor, ilişkilerini geliştiriyor. Fakat, gel gelelim İzmirliler yine ortada yok.
Endonezya’da görev yapan Türkiye Büyükelçisi Murat Adalı tam bir İzmir hayranı... İzmir’in kendisinde çok farklı duygular uyandırdığını söylerken gözleri ışıl ışıl parlıyor. Daha sonra iki ülke arasındaki ilişkileri konuşurken benim sorduğum “iki ülke ticareti gittikçe artıyor, hiç İzmir den, İzmirli işadamları geldi mi, onları ağırladınız mı?” soruma aynı sevecenlikle cevap veremedi.
Çünkü, İzmir’den kimse ona uğramamıştı.
Cakarta’da görüştüğümüz Endonezya Başkanı’ndan sonra ülkenin ikinci adamı Koordinatör Bakan (bir anlamda Başbakan) Dipo Alam tam bir Türk hayranı. 3 yıl görev icabı İstanbul’da yaşamış.
Türkiye Endonezya ticari ilişkilerini geliştirmek için elinden geleni yapıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar dolar ! 600 milyon dolarlık mal ihraç ederken Endonezya’dan 1.6 milyar dolarlık mal ithal ediyoruz. Bu çarkı terse çalıştırmak mümkün! Endonezya’nın her yıl 40 milyar dolar ticaret fazlası var.

Bunları niye anlattım?
4 Nisan’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, berberindeki Türk işadamlarıyla bu ülkeye gidecek ve büyük ticari anlaşmalara imza atacak.
Diyorum ki, İzmirli işadamları; uçaktaki yerlerinizi ayırttınız mı?
Özelliklede sağlık, gıda, soğutma ve inşaat konularında önünüz açık. Eğer, bu uçakta yerinizi almazsanız rakiplerinizin imzaladığı milyon dolarlık anlaşmaları Nisan ayında gazetelerde okursunuz.

Hakan Tartan’ı kutluyorum
Geçen gün Alsancak Sevgi Yolu’ndan geçtim. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ı kutluyorum. İzmirlilere gerçek anlamda Avrupai bir “sevgi yolu” kazandırdığı için! Daha önce işportacıların, sokak satıcılarının cirit attığı, hiçbir düzenin olmadığı, mezbelelik sokak tam bir kültür ve sanat yolu olmuş. Kent estetiğinin güzel örneklerinin bulunduğu sokakta, şimdi esnaf ve sanatkar olarak bulunmak ve orada yaşamak bir ayrıcalık! Darısı, İzmir’in diğer semtlerinin başına.

Haberin Devamı

İzmirliler uyanın!
Milliyet’in Cadde ekinde Ali Eyüpoğlu yazmasa haberimiz olmayacaktı. Türkiye’nin plato şehirleri tespit edilmiş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye’nin 8 ilini “plato şehir” olarak belirlemiş. Ve Bakan, ilk toplantısını bu şehirlerin temsilcileriyle Antalya’da yapmış. Toplantıda, bu konuda ön planda olan Ürdün, Yeni Zelanda ve Kanada’dan temsilcilerde bulunmuş.
Tabii, merak ediyorsunuz, hangi şanslı 8 ilimiz “plato şehir” unvanına sahip oldu?
Sayalım; Antalya, Bursa, Mardin, Nevşehir, Şanlıurfa, Diyarbakır, Hatay ve Trabzon.
Gördü-ğünüz gibi İzmir yok.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye’nin doğal film platosu özelliğini taşıdığını düşündüğü bu 8 ili hangi kritere göre seçti bilemem.
Tek gerçek, İzmir 8 şehrin içinde olmaması.
Türkiye’de film çekmek isteyenlere büyük kolaylıkların sağlanacağı uygulamada demek ki İzmir, havasıyla, suyuyla, deniziyle, güneşiyle, tarihi güzellikleriyle diğer kentlerin gerisinden geliyormuş.
Hadi böyle bir uygulamanın başlayacağından gazeteciler olarak haberimiz yoktu. Biz uyuduk.
Ya İzmir’de bu konuya gönül vermiş sinemaseverler, Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü’nün yöneticiler ve diğer dinamikler sizde mi uyudunuz?

Not: Ödül Avcılarına
2013 Akdeniz Oyunlarını Mersin düzenleyecek, nokta.
Zaten bu olimpiyatlar onların hakkıydı, nokta.
Ödül avcısının arkasından giden kent önderlerimiz mosmor oldunuz mu, nokta.
Bir daha ödül avcılarının arkasına takılırken iki kez düşünün, nokta.