Down sendromlu rekortmen yüzücü! 'Bu sözleri duymaktan bıktım'

11 yaşında yüzmeyi öğrendi, ardından lisanslı sporcu oldu. 2017’de ilk kez milli takıma seçildi. Yurt dışında yarışmalara katıldı, Türkiye’yi temsil etti ve Avrupa’da gençler dünya rekorunu kırarak altın madalya kazandı. Şu ana kadar tam 110 madalyası var.

'NASIL OLDU, NEDENİ NEYMİŞ?'

Bugün Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde yüzme antrenörlüğü okuyan İrem'in hedefi mezun olduktan sonra antrenör olmak. Antrenmanlarını aksatmıyor, ancak spor malzemelerinin pahalı olması gibi zorluklarla da mücadele ediyor.

İrem’in başarı hikâyesi oldukça etkileyici. Ancak onun anlattıkları, madalyalardan çok daha önemli bir gerçeğe işaret ediyor. Toplumun ona ve onun gibi bireylere yaklaşımı hâlâ sorunlu. İnsanların uzun uzun bakması, acıma duygusuyla yaklaşması, garip sorular sorması onu üzüyor. İrem en çok da şu sözlerden rahatsız:

"Nasıl oldu? Nedeni neymiş? Benim de bir tanıdığım vardı…"

'FAZLALIKTIR EKSİKLİK DEĞİL'

İrem, bu sözleri duymaktan bıktığını söylüyor. Çünkü bu tür cümleler, onu birey olarak değil, farklılıklarıyla tanımlayan bir bakış açısının ürünü. Oysa o, "Down sendromu bir fazlalıktır, eksiklik değil" diyerek bu algıyı değiştirmek istiyor.

Okuma yazmayı 1. sınıftaki arkadaşlarıyla aynı anda öğrenen İrem bu yaşına kadar onca 'yapamaz'a inat her şeyi başarmış. Bugün yalnızca kendisi değil, onun gibi birçok down sendromlu genç sporla, sanatla, eğitimle hayata tutunuyor. Masa tenisi oynayan, kayak yapan, atletizmle uğraşan, üniversite kazanan pek çok kişi var.

İrem’in verdiği mesaj net: "Bir şeyler başarmak için çalışacağız, asla vazgeçmeyeceğiz."