Hâlâ anlamayan varsa, al sana:
“İzmir ve çevresine dikkat edilmeli.”
Hâlâ akıllanmayan varsa, al sana:
“İzmir’de 7.2 büyüklüğünde bir deprem yaşanması kuvvetle muhtemel.”
Bizim bilim adamları da kırk defa söyledi. Örneğin Ahmet Ercan aynı rakamı verdi.
“Ha” dendi, “Hu” dendi, birkaç göstermelik varyeteyle, her seferinde iş geçiştirildi.
Ve bu kez...
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nda görevli araştırmacı Tom Parsons ve Washington Üniversitesi’nde görevli sismolog Profesör John Vidale de söylüyor aynı şeyleri:
“İzmir ve çevresine dikkat edilmeli. İzmir’de 7.2 büyüklüğünde bir deprem yaşanması kuvvetle muhtemel.”
Eyvah.
Ne yapacağız şimdi?
* * *
Hangi bina depreme dayanıklı, çürük olanlar hangileri?
Söyleyin.
Bu sorunun cevabını İzmir’de kaç kişi biliyor?
Vilayet veya belediyeler...
Kapınızı çaldı mı bugüne kadar?
En basit veya en ileri teknolojiyi kullanarak oturduğunuz evin “depreme dayanıklılık testini” yaptı mı?
* * *
Yapılan varsa eğer...
Kaç tanesi güçlendirildi depreme karşı?
“Yapacağız, edeceğiz” demekle olmuyor.
“Cek” ile “cak” ile sorunlar çözülmüyor.
* * *
Bir de “yaptık-ettik” denilen işler var.
Misal.
Aşağı yukarı bir ay oldu. Karşıyaka Belediyesi törenle, 140 bin eve hazırladığı “Doğal Afet Seti” dağıtacağını açıkladı.
Yanlış anlaşılmasın.
Düdük ve fener değil.
Kazma ile kürek hiç değil.
Dağıtılacak olan “bazı temel bilgiler” içeren kitapçıklardı sadece.
Olsun.
Buna da şükür.
Nitekim heyecanla ve coşkuyla karşılamıştım bu çabayı.
Cevat Durak’a yürekten ve kocaman “aferin” demiştim.
Ne var ki...
Aradan bir ay geçti.
Ne gelen var, ne giden.
Sahi.
Nerede kaldı bizim Doğal Afet Seti?
Tek karelik flört!
Metrekaresi 50 kuruş!
Bir insan çok kurnaz ve pervasız olabilir.
Tıpkı Sülün Osman gibi Galata Kulesi’ni veya köprüsünü üç beş saf vatandaşa satabilir.
İşin bu kadarı anlaşılabilir.
Ama şirket kurup, reklam kampanyası yaparak Ay’da, Mars’ta, Venüs’te arsa satmaya kalkışmak; aklın alacağı şey değil.
Merak eder de, sorarsanız:
Dünyanın hangi ülkeleri böylesi bir sahtekârlığa sahne oluyor acaba?
Başka yerleri bilmem ama Çek Cumhuriyeti’nde Galaktik Ajansı isimli bir şirket, 373 ila 777 kron (yaklaşık 20 ile 40 dolar) arasında değişen fiyatlarla Ay’da arsa satıyormuş.
Haberi verenlerin yalancıyım fakat şu kadarını bilin ki:
Bugüne kadar 3 bin Çek vatandaşı, Ay’da toplam 12 bin kilometrekare arsa satın almış.
Ey enayi.
Pardon!
Ey ahali.
Mesele “laf olsun” diye verilen bir kâğıt parçası ise boşuna kazıklanmayın orada.
Buraya buyurun.
Bizim dükkânda, Ay’daki arsaların metrekaresi sadece 50 kuruş!