Kabus mu gördü ne?

SAYIN Başbakan çok sinirli.
Sanki...
Bir kâbus görmüş gibi!
CHP’yi “tenekeye” benzetecek kadar seviyeyi düşürme halini, acaba nasıl anlatsam?
Ne desem de, derde tercüman olsam.
En iyisi ben susayım.
Sayın Başbakan’ın 27’nci ölüm yılında andığı gibi, ben de Necip Fazıl Kısakürek’i rahmetle anarak, sözü üstada bırakayım.
Unutmadan.
Şiirin adı da:
Kâbus



Kâbus
“Zamanın tık-tıkları,
Güder yaratıkları.
Kan sızan pençesinde
Beynimin yırtıkları.
Hayal, dalgıç ki arar,
Denizde batıkları.
Bu ne dünya; ne dünya,çattıkları!
Bak şu maymun soyuna,
Ortaya attıkları!
* * *
Aziz ekmek, fikirde,
Teneke artıkları.
Ve evlerde baş köşe,
Batının pırtıkları,
Görünmezi görmeye
Eremez mantıkları.
Ya şu sözde müminler, kıtıkları!
Yetmez mi bunca zaman
Yan gelip yattıkları?
Bir nesil özlüyorum,
Doğrultsun yatıkları!
* * *
Somunları taş olsun,
Zehir de katıkları!
Yorganları devirsin,
Dişlesin yastıkları!
Bir damla gözyaşına,
Sonsuzluk, sattıkları.
Hakk’a dönünüz Hakk’a,
Hakkın yarattıkları!”


Ham meyveyi koparmayın
CHP Karabağlar İlçe Sekreteri Semra Tanülkü’nün bin 113 oyla ilk sırada, Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Hülya Güven’in bin 109 oyla ikinci sırada Parti Meclisi’ne seçilmesine çok sevindim ama hiç şaşırmadım.
Sevindim çünkü...
Bu başarının sahipleri hem İzmirliydi, hem kadındı.
Şaşırmadım çünkü...
Politikada iddia taşımak önemlidir.
İddia taşıyan kişi sivrilir.
Sivrildikçe şuna buna, şuraya buraya batar.
Battıkça can yakar.
Can yaktıkça hasım toplar.
Ve hasımları fırsatı bulduğunda alır eline bıçağı...
Keser, biçer, doğrar.
Nitekim CHP Kurultayı’nda Önder Sav’ın ve Gürsel Tekin’in başına gelen de budur.
Veya...
Parti Meclisi’ne giren İzmirliler arasında en az oyu alan Oğuz Oyan’ın dediği gibi:
“Meyvesi olan ağacı taşlarlar.”
Yeter ki, geleceğe dönük umutların henüz olgunlaşmaya başladığı CHP’de...
Ham meyveyi dalından koparmasınlar!


Tek karelik selam