Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Bitlis’in Güroymak ilçesinde 18 Ekim günü meydana gelen patlamada 5’i polis 8 kişinin hayatını kaybetmesi milleti ayağa kaldırmıştı ki, ertesi gün yaşanan olay nedeniyle çöküp, kaldık.
19 Ekim’de Hakkari’nin Çukurca ilçesi teröre verilen en büyük kayıplardan birine sahne oldu.
24 asker şehit olmuştu.
Terör bir türlü durmuyordu.
Öte yanda ise PKK’nın şehir yapılanması KCK’ya yönelik operasyonlar ve tutuklamalar da hız kesmeden devam ediyordu.
21 Ekim’de iki önemli insanı yitirdik.
Gazeteci Hikmet Bila ve mimar Behruz Çinici vefat etti.
Hani derler ya; turpun büyüğü heybede saklı!
Öyleymiş.
Acının büyüğünü yaşamak için 23 Ekim’i beklemek gerekiyormuş.
Van’da 7,2 şiddetindeki deprem, Türkiye’yi fena vurdu.
Her fotoğraf karesi ayrı bir hüznü yansıtıyordu ama depremde 75 öğretmeni topluca yitirmemiz tüm yüreklere taş gibi oturdu.
* * *
Kasım ayı Van depremin artçı sarsıntı ve acılarıyla sürüp, gitti.
Hele 9 Kasım.
Ah 9 Kasım, vah 9 Kasım.
Çoğu yer için vızıltı sayılan 5,6 şiddetinde bir deprem Van’da öylesine dramatik bir yıkıma yol açtı ki, akıllar durdu.
Ve Atsushi Miyazaki.
Sen kalk 7’lik, 8’lik depremleri yaşadıktan sonra Van’a gel, ta Japonya’dan; sonra 5,6’lık depremde yıkılan bir otelin altında kal.
22 Kasım, İzmir’in hayali olan EXPO için Paris’te olma vaktiydi.
Tam da keyifler yerindeyken, yeni bir gözaltı dalgasının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çarpmasıyla Eyfel Kulesi’nin sallanması bir oldu. Aziz Kocaoğlu soluğu havaalanında alıp, İzmir’e uçtu.
Başbakan Erdoğan’ın 26 Kasım’da “laparoskopik yöntemle sindirim sistemi ameliyatı” olduğu 28 Kasım’da açıklandı.
O gün bugündür, başka bir “resmi açıklama” da yapılmadı.
* * *
Aralık ayına girildiğinde bir “uzlaşma abidesi” olan yeni Şike Yasası Meclis’ten geçmiş, Çankaya’da onay beklemekteydi.
Cumhurbaşkanı Gül beklentileri boşa çıkarmadı ve yasayı veto etti.
Ak Parti şöyle bir yalpaladı önce.
Başbakan hasta yatağından duruma müdahale edince de, herkes yola giriverdi.
Bu arada hasretle beklenen diğer yasa da Meclis’ten geçince, mizah dünyası epey şenlendi.
“Bedelli askerlik yapanlara ‘Mehmetçik’ yerine ‘Mehmet Bey’ denecek!” türünden şakaların bini bir paraya gitti!
Ve sonuçta...
Ekim, Kasım, Aralık 2011 yılının “en önemli üç ayı” olarak tarihe geçti.
Yine de durun biraz.
Yılın bitmesine üç-dört gün daha var!

Haberin Devamı

Tek karelik açık oturum!

Haberin Devamı

Unutkan İzmir!

Otobüse bindiniz, gideceğiniz yere varınca da indiniz.
İnerken dikkat ama...
Üstünüzü başınızı, cebinizi çantanızı kontrol edin mutlaka.
Taşıdığınız bir paket -ki içinde gelinlik bile olabilir- şemsiye, gözlük, telefon ve hatta belki de oynamak için parmağınızdan çıkardığınız yüzük bile otobüste kalmış olabilir.
Şaka değil.
ESHOT Genel Müdürlüğü’nün “kayıp eşya deposu” bu yıl da dolmuş, taşmış.
Bunun pek çok nedeni var.
Telaş, ihmal, dikkatsizlik...
Arkadaşlar habere başlık atarken “Unutkan İzmir” demeyi uygun bulmuşlar.
Doğru.
Unutkanlık da önemli bir sebep.
Zaten onun içindir ki, dört gündür Türkiye’de olup, biten olaylardan bazılarını hatırlatmak istedim size.
Sıra “İzmir’de yılın olaylarına” da gelecek, yıl bitmeden.
Bakalım, unutmuş muyuz, unutmamış mıyız?