Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Program öncesi ve sonrasındaki sohbet sırasında Adalet Bakanı, yolsuzlukla mücadele konusunda çalışmaları kolaylaştıracak yasal düzenlemeler için hazırlık yaptıklarını söyledi.Çiçek, mevcut durumu değerlendirirken, "ben" dedi, "2B batağı diyorum. Biliyorsunuz en fazla konu edilen ve en fazla yolsuzluk yapıldığı iddia edilen bankalar ve bayındırlık. Bu hale 2B nedeniyle düştüğümüz anlaşılıyor."Çiçek'in saptaması yerinde. Yıllardır kamuoyunu meşgul eden ve halk tarafından "hortum" olarak bilinen olaylarda bankalar ve ihaleler başı çekiyor.Şimdi TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunu hazırlıyor. Araştırma sırasında komisyon yetkililerinin en çok şikayet ettikleri engel "sır" kavramıydı.Acaba Adalet Bakanlığı "sır" engelini de kaldırmak için bir çalışma yapıyor mu?Bakan Çiçek, bu sorumuza "evet" yanıtını verdikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:"En fazla şikayet sır konusunda geliyor. Sır kavramı araştırmaları engelleyen bir kavram olarak gösteriliyor. Devlet sırrı var, ticari sır var. Ama biz bunun demokratik bir ülkede çerçevesi neyse, onu esas alan bir düzenleme yapacağız. Çalışmalar sürüyor. Ne devlet sırrıdır, ne değildir; ne ticari sırdır, ne değildir? Bu ayırımın çok iyi yapılması gerekiyor. Bu nedenle dünyadaki uygulamaları da inceliyoruz. Şimdi üzerine gelişi güzel gizli damgası vurulmuş her evrak devlet sırrına sokuluyor. Bunun düzenlenmesi lazım. Tabii ticari sır konusu da çok hassas. Bunu da çok iyi düzenlemek lazım. Aksi halde ticari sır kavramı tümüyle ortadan kalkarsa, bu kez korkarım yeniden ülkeden sermaye kaçışı olabilir veya zaten az olan yabancı sermaye girişi olumsuz etkilenir. Bu nedenle de bu tür sonuçlar doğurmayacak biçimde bir düzenleme yapacağız."Yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle halkın parasının "sırra kadem basması"nda "sır" kavramından yararlanıldığı da bir gerçek. Bu nedenle bu alanda bir düzenlemeye acilen gereksinim var. Yoksa, yapılan araştırmalar, soruşturmalar belirli aşamalarda takılıp kalıyor.Adalet Bakanı bunun farkında. Bir "şeffaflaşma" çalışması içinde olduklarını söylüyor. İdarede her yönden şeffaflık sağlayacak bir reform yapacaklarını vurguluyor.Gerçekten devlet güvenliğini ilgilendiren konular dışında devletin şeffaflaştırılması, bir zamanların deyimiyle duvarlarının camdan olması demokratik hukuk devletinin kaçınılmaz bir gereği...Adalet Bakanı Çiçek, uyum paketleriyle ilgili olarak çalışmalar kesin şeklini almadan içeriğini aktarmayı uygun bulmadı. Daha çok esaslar üzerinde konuştu.Ancak, Anayasa değişikliği gerektiren konularda bir aciliyet bulunmadığını kaydetti. Bu nedenle kamuoyunda 7. Paket olarak isimlendirilen çalışmada Anayasa değişikliği gerektiren konular yer almayacak. Örneğin Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısının değiştirilmesi gündemdeki pakette yok. Ama Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin işlevi ve görev alanlarına ilişkin bir çalışma olduğu anlaşılıyor. Bugün toplanacak Milli Güvenlik Kurulu'nda Ulusal Program masaya yatırılacak ve bu konular da ele alınacak. Çiçek, Ulusal Program'a göre 88 yeni yasa ve 52 yasada değişiklik yapılması gerektiğini ancak bunlardan 7 - 8 yasa değişikliğinin acil olduğunu belirtiyor. Çiçek, bunları barındıran 7. Uyum Paketi'nin son paket olabileceğini, bu paketten sonra uygulamaya bakılacağını, gerekirse bu konuda bir Takip Kurulu da kurulabileceğini söylüyor. Uygulama konusunda Yargıtay'a büyük iş düştüğünü ifade eden Çiçek, Yargıtay'ın kararlarında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygunluğunu sağlamasının büyük öneme sahip olduğunu da belirtiyor.Bu konuda Bakan Çiçek'in esas aldığı ölçü Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalar. Bunlar arasında Türkiye'nin koşullarına en uygun olanlar üzerinde çalışacak.Çiçek, hükümetin amacının temmuz sonuna kadar Anayasa değişikliği gerektiren konular hariç, diğer bütün yasal düzenlemelerin Meclis'ten geçirilmesi olduğunu vurguluyor. fbila@milliyet.com.tr Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i dün CNN - Türk'te, İsmet Berkan'la birlikte Ankara Kulisi'ne konuk ettik.