CHP hafta sonu 28. Kurultay'ını gerçekleştirecek. CHP'de ilk kez liderlik yarışı yok.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 28. Kurultay'ı, "politika üretim kurultayı" diye isimlendiriyor.
Deniz Bey, "bu kurultay sosyal demokrasinin iktidar hazırlığıdır. 25 yıllık birikimin ve 1.5 - 2 yıllık bir hazırlığın ortaya konmasıdır" diyor.
CHP kurultayda komisyonların hazırladığı Güneydoğu'dan gençliğe, sosyal güvenlikten eğitime, dış politikadan sağlığa temel konulardaki yeni politikalarını kamuoyuna açıklayacak.
CHP lideri Deniz Baykal da kurultay konuşmasında yeni bir iddiayla kamuoyunun önüne çıkacak.
Deniz Bey'in konuşmasının ana mesajı şöyle özetlenebilir:
"Türkiye'de iki blok var. Birinci blok Refahyol ittifakıdır. Refahyol blokuna karşı en içten, en samimi ve en etkili mücadeleyi CHP vermiş ve bu blokun iktidardan gitmesinde çok önemli bir işlev görmüştür. Türkiye'deki ikinci blok ise mevcut hükümeti oluşturan partilerdir. İkinci blok, ulusal bir görev için, Refahyol blokuna karşı ülkeyi ve rejimi korumak, yapılan tahribatı onarmak için göreve gelmiştir. Bu iddiayla hükümet olmuştur. Ancak, ikinci blokun üstlendiği bu ulusal göreve karşın samimi olmadığı anlaşılmıştır. Anlaşılmıştır ki, bugünkü hükümet Refahyol'a karşı görev üstlenmeyi bir fırsat bilmiş, ama, görevinin gereklerini yerine getirmek şöyle dursun, iktidar açlığını gidermeye yönelmiştir. Devlet kadrolarının partizanca kullanılması, yandaşlarına çıkar sağlamaktan başka bir yaklaşım göstermemiştir. İşte CHP bu iki bloka karşı üçüncü yoldur, üçüncü seçenektir."
Deniz Bey'in kurultayda "3. yol" sloganıyla ortaya çıkması seçim startı niteliğinde görünüyor.
Kurutayın alışılmışın dışında bir projeler ve politikalar kurultayı biçiminde düzenlenmesi CHP'nin hükümete verdiği desteğin sonuna geldiğinin de işareti.
Başbakan Mesut Yılmaz da bu mesajı almış olacak ki, dün partinin 15. kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada Baykal ve CHP'ye yüklendi.
Şimdi CHP kurultayı sonrasında Yılmaz - Baykal zirvesi bekleniyor.
İki lider yeniden bir araya gelerek "uzlaşma" zemini arayacaklar. Ancak mevcut hava uzlaşmaya pek de uygun görünmüyor.
Baykal'ın kurultay konuşmasıyla, hükümetin Refahyol'a karşı üstlendiği ulusal görevi yerine getirmediğini kamuoyuna ilan ettikten sonra, 23 Nisan zirvesinde ortaya konan koşullar dışında yeni bir uzlaşmaya yönelmesini beklemek gerçekçi olmayacaktır.
Deniz Bey 23 Nisan'da duruyor.
Ekim ayında hükümetin istifa etmesi ve yerine seçim hükümeti kurulması konusunda Başbakan Yılmaz'ın ortaklarını ikna ederek Baykal'a "olumlu" yanıt vermesi dışında CHP'nin desteğinin sürmesi olanaksız görünüyor.
Bu koşullarda da ikinci zirvenin sonuç vermesini beklemek hayal gibi.
Baykal'ın kurultayda vereceği seçim mesajı, 1999 baharına takvimlenen erken seçimi daha öne de çekebilir...
Yazara E-Posta: F.Bila@milliyet.com.tr