Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olay, hep Türkiyenin ABye bakışı olarak değerlendiriliyor.ABden yana mısın, değil misin?Sorun ve soru bu kadar basit değil.ABden yana olmak sorunu çözmeye yetmediği gibi madalyonun bir de öteki yüzünde sorun ve sorular var.Acaba Avrupa Birliği Türkiyeye nasıl bakıyor?Üye almak için değil sadece masaya oturmak için Türkiyeye koştuğu koşullar, çifte standartın en çarpıcı örneği. Diğer ülkelere karşı üyelik için öne sürmediği koşulları Türkiye için sadece görüşme sürecini başlatmak, takvim belirlemek için istiyor.Türkiyenin çok duyarlı olduğu Kıbrıs ve terör konularına bakalım...Kıbrısta bir ortak çözüme varılsın veya varılmasın, Avrupa Birliği, Güney Kıbrısı üye olarak alacağını çoktan açıkladı bile. Böyle bir açıklama yaptıktan sonra Rum tarafının, KKTC ile bir ortak çözüme ulaşması için çaba göstermesine gerek bile kalmadı. Nitekim, Rum tarafının izlediği politika da uzlaşmaya değil uzlaşmamaya endeksli.ABnin, terör konusunda Türkiyenin beklentilerine yanıt vermek açısından ne kadar samimi olduğu da tartışma götürür bir durumda. Yıllarca PKKyı terör örgütü olarak kabul etmeyen ABnin, örgüt isim değiştirdikten sonra terör listesine eski ismi eklemiş olması Ankaranın beklentisini tam olarak karşılamış sayılır mı?Türkiyeyi sürekli sıkıştıran ABnin çifte standart uygulamaktan vazgeçmesi; başka ülkeler için koşmadığı koşulları sadece Türkiye için öne sürmemesi; Ankaranın ABye girmek için üzerine düşeni hızla yapabilmek için yoğun bir çaba gösterdiğini samimiyetle kabul etmesi gerekiyor.Türkiyenin ABye nasıl baktığı kadar, ABnin Türkiyeye nasıl baktığı da tartışmaya açılmalı... fbila@milliyet.com.tr Türkiyenin Avrupa Birliğine girişi idam cezasını kaldırmasına mı bağlı? İdamın kaldırılması ABye girebilmek için Türkiyenin önündeki tek engel değil. Koşullardan sadece biri. Ayrıca Türkiye, idam cezasını zaten fiili olarak 18 yıldır uygulamıyor. İdam cezasını kaldırmaya karar vermesi salt ABye endeksli bir olay da değil.