Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Gelişmeler ABD'nin, Irak'ta savaş sonrasına ilişkin uygulanabilir bir planı olmadığını gösteriyor.
Washington'nun günübirlik kararlarla Irak olayının içinden çıkması olanaksız. Irak'ın işgalden bir süre sonra ABD için yeni bir Vietnam'a dönüşebileceğine ilişkin yorumlara burun kıvrılıyordu. ABD'nin süper gücüyle Irak'a hakim olmasında bir sorun yaşanmayacağı, ikinci bir Vietnam olmayacağı savlanıyordu.
Ancak, gelişmeler gösteriyor ki, ABD, Irak'ta her geçen gün biraz daha batağa saplanıyor ve yönetebilir olmaktan çıkıyor.
Bugün, Irak'ta tek otorite gibi görünen ABD'nin, kontrolü elinde bulunduramadığı, sık sık değişen kararlarından da belli oluyor.
Çok yönlü baskı altındaki Washington'nun çıkış yolu bulmakta zorlandığı açık.
Bir yandan aylardır Irak'taki askerlerini değiştiremiyor. Her gün gerçekleşen saldırılarda ABD askerleri ölüyor. Bu durum, ABD iç kamuoyunda yönetime karşı tepkileri giderek büyütüyor.
Irak'ta oluşturduğu geçici yönetim halk desteğinden yoksun. ABD'ye dayanan Irak geçici yönetiminde ise Kürt temsilcilerin ağrılığı gözleniyor. ABD ipleri tümüyle elinde tutamıyor.
Washington'dan gelen haberler, ABD'nin 2005 yılına kadar kademeli şekilde Irak'taki askeri varlığını 50 bin askere kadar düşüreceği ve yerini çokuluslu askeri güce bırakmayı planladığı şeklinde. Bu süre içinde Irak'ta toplumsal ve siyasal uzlaşmaya dayalı bir demokratik yapı kuramazsa, Irak'ın bir kaosa, bir iç savaşa sürüklenmesi olasılığı yüksek.
ABD'nin Irak halkının desteğine sahip olmayan, seçilmemiş bir geçici yönetimle Irak'a hakimiyet kurmasının mümkün olmadığı anlaşıldığı gibi, askerlerini çekip gitmesi halinde bütün Ortadoğu için olabilecekleri kestirmek de mümkün değil.
Ankara, ABD'yle arayı düzeltmek için değil, muhtemel gelişmelerin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini dikkate alarak, şimdiden hazırlıklı olmalı. ABD'nin çelişkili ve şaşkın tavırları uzun vadeli planlamalar yapmaya uygun olmadığını gösteriyor.
ABD yönetiminin bölünmüşlüğü, Beyaz Saray politikalarının dalgalanmaya bırakılmasına neden oluyor. Dağınıklık içindeki Washington'un Irak halkına ve bölge ülkelerine güven vermesi giderek zorlaşıyor.
Irak'ta ve bölgede hiçbir şey işgal öncesinden daha iyi değil.
Bu koşullarda ABD'nin yıl sonuna kadar Irak'ta anayasal bir düzen oluşturması, yönetimi seçilmiş Iraklılara bırakmaya yönelmesi gerçekçi gözükmüyor.
Başkan Bush yeniden seçilmeye kilitlenmeden önce Irak'taki sorunların çözümünde ciddiye alınır mesafeler kaydetmek zorunda.
Yoksa Irak enkazının altında kalması büyük olasılıktır.