Fikret BİLA
SEKİZ yıllık kesintisiz eğitim sancılı bir biçimde de olsa yasalaştı. Şimdi sıra uygulamada...
Uygulama sürecinde Türkiye'yi iki büyük sorun bekliyor. Birincisi din eğitimini
"temel eğitim" olarak algılayan ailelerin politik açıdan istismara açık tepkileri... İkincisi ise sekiz yıllık çağdaş temel eğitimin ülke düzeyinde yaygınlaştırılmasını sağlayacak altyapının oluşturulması...
Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim uygulamasına özellikle başlangıç döneminde azımsanmayacak bir toplumsal direnç gösterileceği belli. Tasarının yasalaşma sürecinde yaşanan olaylar politize edilmiş toplumsal muhalefetin işaretlerini verdi. Önümüzdeki dönemde hükümetleri bekleyen sorunların başında bu konudaki toplumsal direnç gelecek.
Bu ve bundan sonraki hükümetler bir yandan bu direnci kırmak için din eğitimini temel alan aileleri ikna etmeye çalışırken, bir yandan da çağdaş eğitimi yaygınlaştıracak dev bir eğitim yatırımını gerçekleştirmek zorundalar. Birinci sorunu aşmak için
"din elden gidiyor" tezini kafalarda çürütecek etkili bir
"aydınlatma seferberliği" gerekli. İkinci sorunu aşmak için de sekiz yıllık eğitimi,
"beş yılı bir sınıfta" gören köy çocuklarına kadar yaygınlaştarmak için de bir
"yatırım seferberliği" başlatmak zorunlu...
Sekiz yıllık kesintisiz eğitim yasasıyla birlikte,
"din ve eğitim" konusunda toplumu aydınlatmaya dönük bir proje de tartışmaya açıldı. Projenin mimarları YÖK ve Diyanet İşleri Başkanlığı... YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün Diyanet'le işbirliği içinde geliştirdiği proje televizyonlardan
"açık öğretim programı" biçiminde din eğitimi vermek. Projenin amacı iki yönlü: Birincisi halen Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki 61 bin din görevlisine
"açık öğretim programı" çerçevesinde yüksek öğrenim olanağı sunmak, ikincisi de, halkı din konusunda doğru bilgilendirerek, dini siyasete alet eden maksatlı yayınlardan korumak...
Projeye Başbakan Yılmaz ve Başbakan Yardımcısı Ecevit sıcak bakıyorlar. Ecevit,
"proje bana makul geldi" diyerek şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Televizyonlarda böyle bir olanak yaratılırsa vatandaş hem doğru din bilgisi alır, hem de, siyaset amaçlı dini propagandaya dönük yayınların etkisi azalır. Bugün salt dini siyasete alet etmek amacıyla yayın yapan, salt bu amaçla kurulmuş televizyon ve radyolar var. YÖK ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın işbirliğiyle yetkin öğretim üyelerinin sunacağı program ve dersler hem halkı aydınlatır, hem de zararlı yayınlardan korur."
YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz, projesiyle ilgili olarak liderlere brifingler veriyor. Yılmaz ve Ecevit'ten olumlu yaklaşım gören Prof. Gürüz, CHP lideri Baykal'ı ise henüz ikna edebilmiş değil.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitimten sonra, Ankara, bu projeyi gündeme getirmeye hazırlanıyor.
Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr