Başbakan Ecevit’in ABD gezisinde en önemli dosyalarından birini Ortadoğu ve Irak oluşturacak. Ecevit ve Cem’in beklentisi Bush’un Irak konusunu açacağı yönünde. Washington’un Irak’a müdahale düşüncesini gündemden düşürmediği biliniyor. Ankara ve Başbakan Ecevit’in de böyle bir müdahaleyi doğuracağı sonuçlar açısından sakıncalı bulduğu ve karşı olduğu da Washington tarafından iyi biliniyor. Ancak ABD Irak’a müdahale etmesi olasılığına karşı Ankara da yaklaşımını belirlemiş durumda.
Aslında Ankara, böyle bir olasılık karşısındaki muhtemel tutumunu ve değerlendirmesini kısa süre önce Washington’a iletti. Ecevit’in gezisi öncesinde Ankara’yı ziyaret eden 10 kişilik ABD’li senatörler heyetinin temasları sırasında Irak konusu da detaylı biçimde görüşüldü. Sivil ve askeri yetkililerin ağzından Joseph Lierman’ın başkanlık ettiği ABD heyetine Türkiye’nin yaklaşımı aktarıldı. Ankara’daki hava, ABD’nin Irak’a müdahale etmesi halinde, pasif bir tutum takınarak gelişmeleri izlemek ve beklemek yönünde değil. Eğilim, gelişmelerin dışında kalmaktansa içinde olmak yönünde. Bunun nedeni de muhtemel bir müdahalenin doğuracağı sonuçların Türkiye açısından yaşamsal öneme sahip olması.
ÖNEMLİ OLAN SONUÇ
Bu eğilim içinde ABD’li senatörlere iletilen Ankara yaklaşımı şöyle özetlenebilir:
1- Türkiye, Irak’ın bölünmesini ve Kuzey’de bir Kürt devleti kurulmasını kabul edemez.
2- Türkiye, müdahalenin nedenlerinden çok sonuçlarıyla yakından ilgilidir, çünkü doğacak sonuçlar Türkiye’yi siyasi, ekonomik ve askeri yönlerden büyük ölçüde etkiler.
3- Müdahalenin sonuçları Ankara açısından ancak şu çerçevede kabul edilebilir: Kürt devletinin ilanına izin verilmez, öteden beri olduğu gibi Kuzey’de bir Kürt özerk bölgesi kabul edilebilir, Güney’de bir Şii özerk bölgesi doğabilir, ancak bir Türkmen özerk bölgesine de olanak sağlanması gerekir.
4- Türkiye muhtemel gelişmeleri sınırında karşılamaz, sınır güvenliği, ulusal bütünlüğü ve çıkarları doğrultusunda aktif olarak karşılamayı yeğler.
NABIZ YOKLADILAR
Ecevit’in gezisi ABD’li senatörlere bu yaklaşımın iletilmesinin ardından yapılıyor. Senatörlerin Türk sivil ve askeri yetkililerine, "Saddam’lı bir yönetimin, Kürt devleti oluşumunu daha da hızlandırdığını düşünmüyor musunuz?" diye sordukları da biliniyor. ABD’li senatörlerin Saddam’sız Irak’ın Türkiye için daha iyi olacağı görüşüne tepki almaya çalıştıkları bu temaslarda Ankara’nın verdiği yanıt ise şu: "Kuzey Irak’ta durum Körfez Savaşı sonrasında oluşmuş ve Türkiye’nin güvenliği için büyük bir tehdit alanı haline gelmiştir. PKK, Kuzey Irak boşluğunda daha güçlenmiş ve Türkiye’ye saldırılarını böylece artırabilmiştir."
KÜRT DEVLETİ OLMAZ
Ankara, Saddam’la ilgili değil. İlgilendiği Irak’a müdahale sonrasında Saddam gitsin veya kalsın, Irak’ın bölünmesi, bir Kürt devleti ilanına girişilmesi ve bu arada Türkmenlerin daha da ezilmesi... Bu kez Ankara, müdahale olması halinde Kürt devletine izin vermeyeceğini, Kuzey’in özerk bölge olarak kalmasından yana olduğunu ve bir Türkmen özerk bölgesine de olanak tanınması çizgisinde... ABD’nin müdahale kararı alması halinde Ankara’nın bu yaklaşımını da dikkate alması gerekiyor.