Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


APO'nun yakalandığı haberini açıkladıktan sonra Başbakan Bülent Ecevit'le konuşuyoruz.
Ecevit, "Türkiye'nin hem istihbarat, hem de diplomasi alanındaki gücü kanıtlanmış oldu" dedikten sonra, şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Artık PKK ile ilişkili olan örgütler ve insanlar, durumu görmelidirler. Bundan sonra PKK'nın dağılma sürecinin hızlanacağı açık. Avrupa'ya sızmış bazı insanlar da, Avrupa'daki bazı ülkeler de bu örgütün iç yüzünü böylece gördüler."
Ecevit'e soruyoruz:
- Yargılanma sürecinde uluslararası bir baskı veya sorun bekliyor musunuz?
- Hayır. Neden olsun? Türkiye, demokratik bir hukuk devleti. Böyle bir beklentim yok. Bundan sonra yargı süreci başlayacak ve demokratik hukuk kuralları içerisinde sürecektir.
* * *
SURİYE'ye karşı yürütülen "askeri güçle desteklenmiş" baskı politikası nihai hedefine ulaştı: Apo yakalanarak Türkiye'ye getirildi.
Ankara'nın zirvesi bu değerlendirmeyi yapıyor.
Apo, Roma'da ortaya çıktığı andan itibaren, Ankara, uluslararası alanda hem istihbari hem de diplomatik bir atağa kalkıyor.
Yakın izleme, Apo'nun, Roma'dan ayrılıp Benelux ülkelerine gitme girişimi Hollanda tarafından geri çevrilip, Atina'ya inmek zorunda kaldığı gün başlıyor. Atina'ya, Ankara ve Washington'un yaptığı diplomatik baskı sonucu, Apo, ikmal yapıp Milano üzerinden Kenya'ya geçiyor.
Atina'dan itibaren yakın takipte bulunan Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı ve MİT'e bağlı ekipler, Kenya'nın başkenti Nairobi'de Apo'yu tespit ediyorlar. Nairobi'deki Yunan lobisinin yardımlarıyla otelde barınmaya çalışan Apo, Özel Kuvvetler'in saptaması üzerine Yunan Büyükelçiliği'ne sığınıyor.
Ankara'ya gelen bilgiler, Apo'nun 2 Şubat tarihinden bu yana Nairobi'deki Yunan Büyükelçiliği ve Residansı'nda barındığı yolunda.
Ankara, bu aşamadan sonra Atina, Washington ve Moskova'yla yoğun temasa geçerek operasyona yardımcı olmalarını istiyor.
İstihbarat alanında CIA'nın, diplomatik baskı açısından da Washington'un Ankara'ya önemli yardımları olduğu, yetkililerce ifade ediliyor. Washington'un Atina ve Nairobi üzerinde ciddi baskı kurduğu, başkent zirvelerinde dile getiriliyor.
Genelkurmay ve MİT'e bağlı ekiplerin de istihbarat, yönlendirme ve Apo'nun birlikte olduğu dört kişinin Nairobi'de enterne edilmeleri konusunda büyük başarı sağladıkları yine üst düzey tarafından takdirle kaydediliyor.
Ankara, diplomatik ortamı sağladıktan sonra Apo'nun Ankara'ya getirilmesini önceki gün olarak planlanıyor. Ancak güvenlik gerekçeleri nedeniyle Türkiye'ye getirilişi bir gün gecikiyor.
Operasyonun başarısında en önemli faktörlerden biri gizlilik.
Bu karar Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay üçlüsü tarafından alınıyor ve büyük bir titizlikle uygulanıyor.
Cumhurbaşkanı'nın günlük koordinasyonuyla yürütülen çalışmalar, Başbakan Ecevit'in, "Artık Apo konusunu gündemden düşürmek lazım" sözleriyle, gözlerden uzak yönetiliyor. Devletin zirvesinde bilgi akışını Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanı Korg. Yaşar Büyükanıt bizzat koordine ediyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Dışişleri Bakanı, Kuvvet Komutanları, MİT Müsteşarı dışında kimseye bilgi aktarılmıyor. İstihbarat bilgileri, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a doğrudan aktarılıyor. Basının ilgisini çekecek bilgiler operasyonun güvenliği açısından özellikle gizli tutuluyor. Hatta ilginin başka ülkelere yönlendirilmesi amaçlanıyor.
Operasyonun öyküsü kısaca böyle...
* * *
ANKARA, şimdi bundan sonrası için çalışıyor.
Başbakan Ecevit ve hükümetin ilk hedefi, Apo'nun yakalanması sonrasında, dağlardaki insanların PKK'yı terketmeleri için çaba göstermeleri. Bu yönde iletişim araçlarıyla dağlardaki insanlara çağrıda bulunmak, ailelerini harekete geçirmek. Bu arada başta pişmanlık yasası olmak üzere, alınabilecek yasal önlemleri de süratle Meclis'in gündemine getirmek.
Ecevit'in özen gösterdiği bir husus da, bu konunun siyasi malzeme yapılmaması, seçimler öncesinde oy hesabıyla kullanılmaması...




Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr