Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

28 Şubat'ta yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında başlayan tartışma sürecinde Genelkurmay iki açıklama yaptı. Birincisinde sadece Silahlı Kuvvetler'in Başbakan Erbakan'la uyum içinde olmadığı vurgulanıyordu. Dünkü gazetelerde yer alan ikinci açıklama ise sadece Başbakan'a yanıt değil, ileriye dönük mesajlar da taşıyor.
İkinci açıklamada ince bir üslupla "örtülmüş" mesajları askerlerle konuştuk. Açıklamanın üç önemli mesajı şöyle özetleniyor:
1- Türk Silahlı Kuvvetler'i 28 Şubat'ta gösterdiği hassasiyeti sürdürmekte kararlıdır.
2- Kamuoyuna yansıtılmaya çalışıldığı gibi Genelkurmay ile hükümet arasında bir pazarlık yapılmamıştır.
3- 28 Şubat toplantısında alınan tavsiye kararlarından ödün verilmemiştir.
Askerlerden bu üç mesajı biraz daha açmalarını istiyoruz. Asker, yaklaşımını şöyle açıyor:
1- Kararlılık: Atatürk'ün emaneti olan demokratik laik Cumhuriyet'in temel niteliklerine aykırı gelişmeler karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri 28 Şubat'ta sergilediği tavrı, gerektiğinde yeniden sergilemeye kararlıdır. Bu konudaki hassasiyetini Anayasa çerçevesinde ve demokrasi kurallarına bağlı olarak ortaya koyar. Milli Güvenlik Kurulu, anayasal bir zemindir ve siyasi otoritenin temsil edildiği demokratik bir yapıya sahiptir. Türk Silahlı Kuvvetleri bu yapı ve zemindeki yetki, görev ve sorumluluklarını her zaman yerine getirecektir. MGK, Başbakan'ın emrinde değildir.
2- Pazarlık: 28 Şubat toplantısı sonrasında yaşanan tartışma sürecinde Genelkurmay, kamuoyuna yansıtıldığı gibi siyasilerle herhangi bir pazarlık içinde olmamıştır. Milli Güvenlik Kurulu'nun demokratik laik Cumhuriyet açısından yaptığı saptamalar ve bu konuda alınmasını istediği önlemler konusunda, herhangi bir kişi veya kurumla pazarlık yapılamaz. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin demokrasiye ve Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılığı siyasi pazarlıkların çok üstünde bir değerdir.
3- Ödün: 28 Şubat toplantısında hükümete bildirilmesi kararlaştırılan hususlar konusunda Genelkurmay'ın ödün vermesi sözkonusu değildir. Demokratik laik Cumhuriyet ve Atatürk ilke ve devrimlerine aykırı faaliyetlere karşı alınacak önlemler konusunda 28 Şubat kararları aynen muhafaza edilmiştir.
Askerlerin açıklamalarından anlıyoruz ki, 28 Şubat kararlarının özünü oluşturan, Türk Ceza Yasası'nın 163. maddesinin kaldırılmasından doğan boşluğun doldurulması, imam hatip okulları ve dini eğitimin kontrol altına alınması ve Anayasa'nın 174. maddesiyle korunan Devrim Kanunları'nın (Eğitim Birliği, Kıyafet, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması) uygulanması hususlarında bir değişiklik yok. Başbakan Erbakan'ın imzaladığı metinde de bu konular muhafaza ediliyor.
Anlaşılan o ki, Başbakan Erbakan'ın "imza" atması dışında 28 Şubat'tan bu yana değişen bir şey yok.