Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olaydan hemen sonra Atina'nın sözlü özür dilemesini kabul etmeyen Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, resmen yazılı özür beklediklerini açıkladıktan bir gün sonra, 21 Nisan'da gelen yazılı özrü de detaylı bir incelemenin ardından kabul ediyor.Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Nikolaos Douvas'ın 21 Nisan 2005 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'a hitaben yazdığı mektup, "resmi özür" olarak kabul edilmeden önce, "kelimelendirme" açısından Dışişleri Bakanlığı'ndan görüş alınmasına karar veriliyor. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri mektubu inceleyip, ifadelerin diplomatik yazışmalar açısından "üzüntü ve özür" bildirimi anlamına geldiğini belirtince, Genelkurmay da mektubu "tatmin edici, kabul edilebilir" olarak değerlendiriyor.Dışişleri'nin olumlu görüşü böylece alındıktan sonra Genelkurmay, güven artırıcı önlemler çerçevesinde, askıya alınan programın yeniden uygulanmasına karar veriyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın, Harp Okulu öğrencilerinin ziyareti sırasında bayrağımıza yapılan saygısızlık konusundaki duyarlılığı o kadar yüksek ki Atina'dan gelen "özür mektubu"nu, ancak Dışişleri Bakanlığı'nın görüşünü aldıktan sonra "kabul edilebilir" buluyor. Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, Atina'dan kabul edilebilir resmi özrün geldiğini 23 Nisan akşamı TBMM'deki resepsiyonda sorumuz üzerine açıklamıştı. İçerik hakkında fazla bilgi vermemiş, ilgililerin birkaç gün içinde açıklama yapacaklarını belirtmekle yetinmişti. Org. Özkök'ün sözünü ettiği açıklama, dün, Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Sabri Demirezen ve Yunanistan-Kıbrıs Dairesi Başkanı Tuğamiral Mücahit Şişlioğlu tarafından bir bilgilendirme toplantısıyla yapıldı.Org. Özkök'ün, resepsiyonda resmi özrün geldiğini belirttiği sırada, salona henüz girmiş olan Başbakan Erdoğan'ın bilgisi olmadığını söylemesi, "Bir kopukluk mu oldu?" sorusunu da gündeme getirmişti. Ancak, 21 Nisan'da Kara Kuvvetleri'ne, 22 Nisan'da da Genelkurmay'a gelen özür mektubunun, görüşü alınmak üzere Dışişleri'ne gönderilmesi nedeniyle aynı gün açıklanmadığı ve özür niteliği taşıdığı bilgisinin 23 Nisan'da mesai saatinden sonra gelmesi nedeniyle Başbakan'a sunulmasının zaman aldığı belirtildi. Ayrıca mektubun Dışişleri'nin değerlendirmesine sunulmuş olmasıyla, hükümetin bilgisine girdiği de ifade edildi. Kopukluk var mı? Atina'dan gelen ve tatmin edici bulunan özür mektubu üzerine güven artırıcı program yeniden işlerlik kazandı. Bu çerçevede mayıs ayında Deniz Harp Okulu öğrencileri Atina'yı ziyaret edecek. Büyük olasılıkla Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt da haziran ayında Yunanistan'ı ziyaret edecek. Yeni bir kriz yaşanmazsa Ankara ve Atina bu ziyaretleri aşamalı biçimde genelkurmay başkanları düzeyine çıkarmayı planlıyor.Güven artırıcı program bu şekilde yürürken, Kardak Kayalıkları etrafında yaşanan gerginlikler neden tekrarlanıyor? İki küçük adacık için Türk-Yunan ilişkileri neden geriliyor? Bu sorun bir daha açılmamak üzere çözülemez mi?Başbakan Erdoğan, bu sorunun büyütülmemesi gerektiğini vurguladı. Basının da Kardak etrafındaki gerginlikleri abartmamasını istedi.Bu açıyla, Ankara'da yaptığımız yoklamalar ise şunu ortaya koyuyor:Ankara'nın Kardak'taki tutumu, bu kayalıkların stratejik veya ekonomik değerinden kaynaklanmıyor. Ankara, Kardak olayına bir "sembol" olarak bakıyor. 1996'da yaşanan ve iki ülkeyi neredeyse savaşın eşiğine getiren olay nedeniyle kayalıklar sembol olarak görülüyor.Bu nedenle iki taraf da Kardak Kayalıkları yakınlarında nöbetçi sahil güvenlik botu bulunduruyor ve ani gelişen olaylarda müdahale ediyorlar.Atina'nın resmi özrü buzları eritmeye başladı.Ancak, Kardak duyarlılığı karşılıklı olarak sürüyor. fbila@milliyet.com.tr Kardak sembol