Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fikret BİLA

ABD, "Girit Zirvesi'ne gölge düşmesin" gerekçesiyle aynı gün başlayacak olan Toros Tatbikatı'nın ertelenmesini istiyor. Bu yönde Ankara'ya telkinde bulunuyor.
Ankara ise "hayır" diyor, "Toros Tatbikatı ertelenemez."
Gerekçesini de şöyle açıklıyor:
"Ankara, bu konudaki iyi niyetini açık biçimde ortaya koymuştur. Atina'ya tatbikatlardan karşılıklı olarak vazgeçilmesi önerilmiştir. Ancak, Atina bu öneriyi reddetmiş, tatbikatını yapmış, ayrıca Toros Tatbikatı nedeniyle, planlı olmayan bir tatbikata daha başlamıştır."
Yunanistan'ın Güney Kıbrıs'la ortak tatbikat yaptığı günlerde, Türk denizaltısını taciz etmesi, bunu önlemeye çalışan sahil güvenlik botuna, Yunan savaş gemisinin çarpması olayı da anımsatılıyor.
Genelkurmay, Yunanistan'ın tatbikatlar sırasında Ege'de suları ısıtmaya çalışmasını, "kontrollü savaş arayışı" olarak değerlendiriyor ve hükümeti bu konuda bilgilendiriyor. Başbakan Yılmaz, yardımcıları Ecevit ve Sezgin de Genelkurmay'ın değerlendirmesine katılıyor. Ankara, Atina'nın, tatbikatlar bahanesiyle "kontrollü bir çatışma" aradığı kanaatinde.
Yunanistan, ilan ettiği tatbikatı bitirdiği halde, 29 Ekim'de yeni bir tatbikat başlattı. Türk Silahlı Kuvvetleri de bugün 8 Ekim'de sona erecek "kararlılık tatbikatı"nı başlatıyor. Bu tatbikat içinde 3 - 5 Kasım tarihları arasında KKTC ile ortak Toros Tatbikatı da gerçekleştirilecek. Bazı bölgelerde Türk ve Yunan tatbikatları çakışacak...
Böyle bir ortamda Yunanistan yine deniz veya havada sürtüşme, fiziki çatışma arayışına girerse ne olur?
Bu soruyu Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e yöneltiyoruz.
Ecevit, "kışkırtmaya gelmeyiz" diyerek, şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Yunanistan'ın kontrollü bir savaşla Avrupa Birliği sınırlarını Ege'ye taşımayı hedeflediğini ve kısa bir çatışmayı bahane ederek, Türkiye'yi Avrupa'dan dışlamayı planladığını biliyoruz. Bu amaçla askeri kışkırtma taktiği güdüyor. Ama nereye kadar kışkırtma olarak kalır bilemem. Tuzağa düşmeyiz. Ancak, açık bir saldırı olursa, Türk Silahlı Kuvvetleri de gerekeni yapar."
"Kontrollü savaş"
kavramı neyi ifade ediyor?
Askeri yetkililer bu kavramı, "cephede hasarı göze alıp, büyük devletlerin hemen müdahale edeceği beklentisiyle, masada daha büyük siyasi sonuç almak" biçiminde tanımlıyorlar. Atina'nın, böyle bir kısa süreli savaşta askeri olarak kaybetmeyi, ancak, siyasi alanda da kazanarak, Türkiye'yi Avrupa sürecinden koparmayı planladığını vurguluyorlar.
Ecevit, Atina'nın bu cüreti Avrupa Birliği'nden aldığını belirterek, şu örneği veriyor:
"Avrupa Bütçe Komisyonu, Türkiye'ye verilecek 60 milyon dolarlık yardımı erteledi. Bunun hiç önemi yok. 60 milyon dolar Türkiye için anlam ifade etmez. Ama erteleme kararının gerekçesi çok önemli. Kararda, yapılacak yardımın Türkiye, Avrupa Birliği sınırını ihlal ettiği için ertelendi, diyor. Avrupa Birliği'nin sınırı olarak Yunanistan'ın sınırları kastediliyor."
Ecevit, Avrupa Birliği'nin Yunanistan'ın kaprisleri yüzünden Türkiye ile ilişkileri yokuşa sürdüğüne inanıyor. Bütçe Komisyonu kararının gerekçesini de anımsatarak, bu görüşünü Ankara'da bulunan Avrupa Komisyonu Dış İlişkiler Komiseri Hans Van Den Broek'a da söylüyor.
Van Den Broek için Avrupa Birliği Ankara Temsilciliği'nde verilen yemeğe de katılmıyor. Ecevit gibi Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Devlet Bakanı Şükrü Gürel de gitmiyorlar.
Yemeğe katılan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir ve Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk de, Van Den Broek'a Avrupa Birliği'nin tavrı ve Yunanistan'ın tutumunu sert bir dille eleştiriyorlar.
Org. Bir, Yunanistan'ın sürekli olarak Ege ve Kıbrıs'ta kışkırtıcı tavırlar sergilediğini, Avrupa Birliği'nden cesaret aldığını vurguluyor. Kıbrıs'ta sorunun bir "güvenlik sorunu" gibi algılanmasının yanlış oyduğunu, BM veya NATO gücü yerleştirilmesi gibi çabaların Türkiye'yi rahatsız edeceğini belirtiyor.
Ankara'daki askeri ve sivil otoriteler, "1878, 1897 ve 1922'de olduğu gibi cephede kaybedip, masada kazanarak Türkiye'ye karşı topraklarını beş kez büyüten Yunanistan'ın yine aynı taktiğe yönelmesine ve aynı tuzağı kurmasına izin vermeyiz" görüşünü vurguluyorlar.
Ankara, bu koşullarda Girit Zirvesi'nden somut sonuçlar çıkacağına inanmıyor.

Yazara Email F.Bila@milliyet.com.tr