Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

MHP lideri Devlet Bahçeli, her yılın aralık ayında yaptığı kahvaltılı basın toplantısını dün düzenledi. Bahçeli, yazılı bir hazırlık yapmamıştı. Bir metin okumadı. Bir sohbet havası içinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Basın toplantısının konularını da böylece gazetecilerin soruları belirlemiş oldu.

Beka ve çatışma kaygısı
Bahçeli, iki temel kaygı taşıyor: Etnik ve mezhepsel çatışma. Bu iki konuyu da ülkenin beka sorunu olarak görüyor. "Eğer" diyor, "Bu temel sorunlara ülkenin bekasına tehdit edecek boyutlara ulaşmadan köklü çözümler bulunmazsa, Türkiye için iyi olmaz."
Bu kaygısını şöyle açıklıyor:
"Etnik tartışmalarla birlikte götürülmek istenen mezhep tartışmalarına da beka sorunu yaratmadan çözüm bulmalıyız. Bunun yeri sokaklar olmamalı. Bunun yeri TBMM'dir. Çözüm yeri TBMM'dir, teklif getirme sorumluluğu da iktidarındır. Etnik ve mezhep tartışmaları, işsizlik sorunu Türkiye'nin bekasını tehdit eden algılamalar olarak gelişmekte. Bu konular Meclis dışına taşınırsa, intifadadan başlar, çocuklarla gelişir, ayaklanmayla devam eder, iç çatışmayla iyi veya kötü şekillenir. Türkiye için yazık olur."
Bahçeli'nin bu saptaması ve uyarısı üzerinde durmak gerekir. MHP lideri, etnik ve mezhep ekseninde büyüyen sorunların Türkiye'yi bir iç çatışmaya sürükleyebileceği kaygısını taşıyor. Bu iki konuyu da partilerüstü, ulusal nitelik taşıyan sorunlar olarak görüyor. Bahçeli'nin dile getirdiği kaygı üzerinde iktidar da diğer muhalefet partileri de ciddi biçimde durmalı.
İki sorunun da şimdi olmasa bile ileride beka sorununa dönüşme potansiyeli çok yüksektir.

Baykal'a eleştiri ve çağrı
MHP lideri Bahçeli, CHP lideri Deniz Baykal'ın çarşaflı kadınlara rozet taktığı törenle başlayan ve gelişen "açılım" tartışmalarına kuşkuyla bakıyor. Bahçeli'nin kuşkusu, bu gelişmelerin ABD tarafından (MHP lideri Okyanus ötesi, diyor) Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Türkiye'yi, "Ilımlı siyasi İslam" modeline sokmaya yönelik planının bir parçası olduğu yönünde. AKP'nin bu projenin sağ kanadı olarak işlev gördüğünü vurguladıktan sonra "acaba" diyor, "diğer kanadı da CHP mi olacak?"
"Bunu sormak da bizim hakkımız" dedikten sonra da ekliyor: "Çarşaflı sol, çarşaflı açılım ne demek? Türkiye nereye sürüklenmek isteniyor? CHP bunun neresinde? Sayın Baykal'ın yerini açıklamasını istiyoruz? Kamuoyunu aydınlatsın."
Bahçeli, MHP'nin AKP'ye "pusu" kurduğu iddiasına da şu karşılığı veriyor:
"Pusu, tuzak aciz, korkak insanların kalleşçe davranışlarıdır. MHP'ye yakışmaz. Pusu kuracağınız yerde düşüncelerimizi birbirimize yüz yüze, cenk halinde anlatabiliriz. Eğer gerekiyorsa, Sayın Baykal da kabul ettiği takdirde, her konuda düşüncelerimizi karşı karşıya paylaşabiliriz. Cenk yapmak demek vuruşmak anlamı taşımaz."

‘Bahçeli, AKP adına mı tartışıyor?’
CHP lideri Deniz Baykal ise MHP lideri Bahçeli'nin, AKP'ye muhalefet etmemek için CHP ile bir cephe açmaya çalıştığını düşünüyor. Baykal, dünkü görüşmemizde, Bahçeli'nin gündeme getirdiği soruları şöyle yanıtladı:
"Benim bildiğim, muhalefetin görevi iktidara muhalefet etmek, iktidarla tartışmaktır. Sayın Bahçeli ise muhalefetle muhalefeti çatıştırmaya çabalıyor. Muhalefette bir cephe açmaya çalışıyor. Muhalefet partilerini karşı karşıya getirme gibi bir arayış içinde olduğunu görüyorum. Bu sağlıklı bir arayış değil."
Baykal da Bahçeli'nin eleştirilerine şu kuşkuyla yaklaşıyor:
"Acaba Sayın Bahçeli, muhalefette cephe açmaya neden çaba gösteriyor? Yoksa AKP'nin bir kurgusunun gereğini mi yerine getiriyor, onun adına mı tartışıyor? İnsanın aklına bu kuşku geliyor. AKP'ye karşı başından beri teslimiyet politikası izleyen MHP'nin şimdi CHP'yi hedef alması neye hizmet ediyor? Çarşaflı üye konusunda kuşkular dile getirmiş. Biz özel hayatındaki kıyafeti nedeniyle bir partiye girme özgürlüğünün kısıtlanmamasını savunduk.
Bahçeli'nin özel yaşam özgürlüğüne itirazı mı var? Eğer böyle bir itirazı varsa türbanı neden devlete taşımak için anayasa değişikliği yaptılar? Bu nasıl bir çelişki? CHP'nin ılımlı İslam projesinin bir ayağı olacağı iddiasını ise ciddiye almıyorum. Bizi böyle eleştirenlere sormazlar mı o zaman niye türbanı devlete taşımaya çalıştın, diye? Cenk kavramını da siyasi terminolojiye uygun bulmam."
Baykal, Bahçeli'nin yüz yüze tartışma çağrısına da, "Ben iktidarla Başbakan'la tartışma peşindeyim. Muhalefetle değil" karşılığını verdi.