Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Devlet Bahçeli, dün, gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerine verdiği kahvaltıda gündemdeki konulara ilişkin olarak partisinin tutumunu açıkladı. MHPye yöneltilen eleştirilerle ilgili sert çıkışlar yaptı. Öncelikle belirtmek gerekir ki, dünkü kahvaltıda farklı bir Bahçeli gözledik. Sakin görmeye alıştığımız Bahçeli, dün, liderlik figürleri ve otoritesi önde bir görünüm sergiledi. Bahçelinin bu tavrında, basın ve bazı toplum kesimleri tarafından partisinin sürekli sorun yaratan, koalisyonun kararlarda ayak sürüyen ortak olarak gösterilmesinin etkin olduğu söylenebilir. Bahçelinin üslubunda, "yeter artık" mesajı vardı. Derviş adaba uymuyor Bahçeli, bu eleştirileri yöneltirken Dervişin kişiliğine dönük bir eleştiri getirmediğini, sadece ilkeler düzeyinde, koalisyon adabı ve çalışma sistemi açısından konuştuğunu belirtti ve "MHP ile Derviş arasında özel bir sorun yoktur" dedi. Bahçeli, gazetecilerin sorusu üzerine Devlet Bakanı Kemal Dervişle ilgili görüşlerini açıkladı. Dervişi zaman zaman koalisyon adabına uymamakla eleştirdi. Liderleri ve Bakanlar Kurulunu zamanında bilgilendirmediğini ifade etti. IMFye verilen birinci niyet mektubuyla ilgili olarak MHPyi bilgilendirmediğini belirtti. İkinci niyet mektubunda aynı hatayı yapmadığını söyledi. Bahçeli, Dervişin bu tutumunu eleştirirken, "Erdal Sağlam (CNN Türk Ankara Ekonomi Sorumlusu) Beyden önce hükümetin bilgilendirilmesi gerekir" dedi. Dervişi başarılı bulup bulmadığı sorusunu yanıtlarken dikkatli bir üslup kullanarak, "gayretli" demekle yetindi. Yılmaza eleştiri MHP lideri Bahçeli, demokratikleşme paketinin hazırlanması ile 159 ve 312. maddelerin metinleriyle ilgili tartışmalar sorulduğunda da ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmazı eleştirdi. Bahçeli, değişiklik metinlerinin Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandığını, daha sonra koalisyon partilerinin kendi görüşlerini belirleyip liderler zirvesine getirdiklerini belirtti. Liderler zirvesinde konunun detaylı biçimde ele alındığını kaydeden Bahçeli, sonuçta üzerinde uzlaşma sağlanan bir metnin ortaya çıktığını söyledi. "Liderler zirvesinde yorum yapmayanlar, sonradan kamuoyunda tartışma başlatıyorlar. Bu doğru değil" diyerek Yılmazı suçladı. "Bu durumda liderler zirvesinde ya bilgi ya da tavır saklanıyor" diyen Bahçeli, durum böyle olduğu halde basının MHPyi sorumlu tutmasının da haksızlık olduğunu söyledi. Öcalan ve idam cezası Bahçeli, "İsmail Köse, gerekirse 10 milyon dolar cezayı verir, Apoyu yine asarız, dedi. Bu görüş partinizin görüşü müdür" sorusuna da, "Sayın Kösenin partideki görevini biliyorsunuz. Sayın Kösenin görüşü, partimizin görüşünü yansıtır" yanıtını verdi. İdam cezasının kaldırılması yönünde toplumda genel bir eğilim olduğunu, 1984ten beri idam cezasının fiilen uygulanmadığını, MHPnin de temel olarak idam cezasına karşı olduğunu belirten Bahçeli, "Ancak 15 yıldır Türkiyeyi, Türk milletini ve devletini tehdit eden, Türkiyeyi bölmek isteyen terörist faaliyetler devam ediyor. Bu nedenle savaş, savaş benzeri haller ve terörist faaliyetler için idam cezasının kalmasını istedik" dedi. MHP lideri Bahçeli, idam cezasıyla ilgili soruları yanıtlarken de partisinin tutumunun net olduğunu vurgulayarak, "Terörist başı Abdullah Öcalan hakkında verilen ve kesinleşen idam cezasının infazını istiyoruz. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sürecinin beklenmesinin uygun olacağı yönünde liderler zirvesinde karar aldık. 15 yıl bekledik 1.5 yıl daha bekleyebiliriz, diye düşündük" dedi. AB ve Kürtçe Bahçeli, Avrupa Birliği sürecinde demokratikleşme talepleri adı altında, PKKnın siyasallaşma süreciyle, Türkiyenin ABye giriş sürecinin birbirine karıştırılmaması gerektiği uyarısında bulundu. Türkiyede bazı çevrelerin, AB sürecinin arkasına saklanarak, PKKnın siyasallaşma sürecine katkıda bulunduklarını söyledi. PKKnın silahlı mücadeleyi kaybettikten sonra, siyasallaşma kararı aldığını ve bu yönde ABye giriş sürecini kullanmaya çalıştığını belirtti. PKKnın, "demokratik cumhuriyet, barış süreci" olarak adlandırdığı projesinin, Türkiyeyi bölmeye yönelik olduğunu vurguladı. "Üç istekle ortaya çıktılar. Önce bireysel haklar, sonra sosyal ve ekonomik haklar, dediler. Şimdi de siyasal haklar, diyorlar" diyen MHP lideri, "Ulusal kimlik arayışları da kimlik bildirimleri de Türkiyeyi bölmeye yöneliktir" yorumunu yaptı. PKKnın bu faaliyetinin Türkiyenin ABye girmesiyle ilgili olmadığını kaydeden Bahçeli, "Acaba istedikleri Bağımsız Kürdistanı kursalar, ABye girmek isteyecekler mi" diye sordu. Bahçeli, Kürtçe televizyon ve eğitim taleplerini de bu bağlamda değerlendirdiklerini, bu nedenle de karşı olduklarını belirtti. fbila@milliyet.com.tr Bahçeli, Türkiyenin 40 yıldır Avrupa Birliğine girmek istediğini, bunun artık bir siyasi hedef ve devlet politikası haline geldiğini belirterek, "Bu konuda MHPnin bir ayak sürümesi yoktur, aksine çok değerli katkıları vardır" dedi. Ancak, bununla birlikte Bahçeli, "ABye girelim de nasıl girersek girelim" düşüncesinde olmadıklarını, "tam teslimiyet" anlayışına karşı olduklarını vurguladı.