"CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel, DSP Lideri Bülent Ecevit'i hükümeti kurmakla görevlendirdi."
"Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Ecevit."
Tarih sanki 12 Eylül'ü tekzip ediyor.
Demirel'e 1991 yılında 7. kez Başbakan olduğunda neler hissettiğini sormuştuk. Demirel, "böyle olmasaydı tarih yanlış olurdu" karşılığını vermişti.
19 yıl sonra aynı durum Ecevit için de geçerli.
Demirel, görevi neden Ecevit'e verdi?
Başkent'te yanıtı aranan soru bu.
Çankaya, şöyle düşünmüş olsa gerek:
"Köşk'e çıkan liderlerden hiçbiri somut bir hükümet modeli ortaya koyamadı. `Biz hükümet kurarız' diyen sadece ANAP ve DSP var. FP, DYP ve CHP'nin bir hükümette yer alamayacakları belli oldu. Meclis'te blok halde hareket eden ANAP ve DSP'nin ortaya koyduğu model dışında güvenoyu alabilecek bir başka model Çankaya'ya sunulamadı."
Cumhurbaşkanı Demirel'in Ecevit'i görevlendirirken ANAP - DSP blokundan yola çıktığı anlaşılıyor...
Hükümeti kurmakla görevlendirilen Ecevit'in kafasında nasıl bir hükümet modeli var?
Ecevit, bu sorumuzu yanıtlarken ANAP ve DYP eksenine dayalı bir hükümet modeli konusundaki düşüncesinin değişmediğini söylüyor.
Hükümeti kurmakla görevlendirilmesi halini ise şöyle değerlendiriyor:
- Tabii bu konuda yetkili olan parti kurullarımızdır. Gerçi, ben arkdaşlarımın eğilimini biliyorum ama, yine de kurullarımızı toplayacağız. Yarın (bugün) saat 11.00'de Meclis Grubu'muz, 16.00'da Parti Meclisi'miz toplanacak.
Ecevit'e, "Başbakanlığını üstleneceğiniz bir hükümetin işlevi ne olur" diye soruyoruz:
- Ben bir noktada bu hükümetin seçim hükümeti anlamını taşıyacağını söylüyorum ama, bu icraat yapmayacağı anlamına gelmez. Aksine, benim düşüncem, Türkiye'nin güçlü ve icraatcı bir hükümete gereksinimi olduğu yönündedir. Türkiye'nin içerde ve dışarda karşılaştığı sorunlar zaten bunu zorunlu kılıyor. Bir Abdullah Öcalan sorunu var. Bir çetelerle mücadele sorunu var. Bir ekonomik kriz sorunu var. Bu nedenle kurulacak hükümet elbette icraat yapacaktır.
DSP Lideri, "Hükümeti siz kurarsanız seçim tarihi konusunda yeni bir öneriniz olur mu?" şeklindeki sorumuzu da şöyle yanıtlıyor:
- Hayır. Seçimin 18 Nisan'da yapılacağını var sayıyoruz. Seçim tarihinin değiştirilmesi yönünde bir önerimiz olmaz.
Ecevit, Batı'nın Öcalan olayından sonra yine Sevr hayalleri içinde olduğunun anlaşıldığını da vurgulayarak, bir an önce güçlü bir hükümet kurulması gerektiğini sık sık vurguluyor.
Ecevit, "ANAP - DYP - DSP modeli konusunda DYP'den bir olumlu sinyal aldınız mı?" biçimindeki sorumuza ise şu karşılığı veriyor:
- Hayır. Bize ulaşmış bir mesaj yok. DYP'nin tavrı konusunda bizim için belirsizlik sürüyor.
Ecevit cephesindeki hava, hükümetin ANAP - DYP - DSP'nin katılımıyla kurulması gerektiği yönünde...
FAZİLET cephesine gelince...
FP Lideri Recai Kutan, "Ecevit'in hükümeti kurmakla görevlendirilmesi halini nasıl karşılarsınız?" sorumuzu şöyle yanıtlıyor:
- Sayın Cumhurbaşkanı, hükümeti kurmakla parti liderlerinden birini görevlendirecekse, o zaman, görevi bize vermesi uygun olur. Demokratik teamüller bunu gösteriyor. Sayın Ecevit'in görevlendirilmesi demokratik teamüllere uygun değildir. Çünkü, Sayın Ecevit, Meclis'te 4. partinin lideridir. Bu durumda liderlerin görevlendirilmesi halinde ilk görevin Fazilet Partisi'ne verilmesi gerekir.
Kutan, ayrıca Cumhurbaşkanı'nın "güvenoyu ararım" şeklindeki sözlerini de anımsatarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
- Bir diğer husus da, güvenoyu alacak bir modelin ortaya çıkmasıdır. Sayın Ecevit'in ANAP - DYP - DSP hükümeti kurabileceğine dair bir belirti yok. ANAP'la anlaşmış olabilirler, ama, DYP'den bir destek açıklaması da yapılmadı. Tam aksine Sayın Çiller de demokratik teamüllere uyulması gerektiğini söylüyor. Dün beni ziyaret eden DYP temsilcileri de Ecevit'in görevlendirilmesinin uygun olmayacağını söylediler. Yani, DYP de bir güvenoyu taahhüdünde bulunmuş değil. Bu durumda Sayın Ecevit'in görevlendirilmesi iki bakımdan da sakıncalı görünüyor.
DYP Lideri Tansu Çiller ise, üçlü modele yeşil ışık yaktıkları yönünde bir izlenim vermiyor. Çiller, Ecevit'in başbakanlığına sıcak yaklaşan bir değerlendirme yapmadı. DYP Lideri, Meclis'teki tüm partilerin katılacağı geniş tabanlı hükümet modeli noktasında duruyor.
DYP'nin Ecevit'in görevlendirilmesine nasıl bakacağını Nahit Menteşe'ye sorduk:
- Bizim savunduğumuz geniş tabanlı hükümettir. Biz beklemeyi uygun görüyoruz. Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir görevlendirmenin gerekçelerini de açıklayacaktır. Biz geniş tabanlı hükümet modeli noktasındayız. Ama yeni oluşumlara da kapalı değiliz. Önce şartları görmek lazım.
Ankara kulislerinde DYP'nin tavrını belirleyecek bir diğer hususun da bugün Meclis kurulunda Çiller ve Yılmaz hakkındaki malvarlığı komisyonlarının raporuna ilişkin olarak yapılacak oylama olduğu vurgulanıyor. Genel Kurul'un, komisyonların iki liderin Yüce Divan'a gönderilmesine gerek olmadığı yönündeki kararlarını onaylaması halinde hükümet oluşumunun kolaylaşacağına dikkat çekiliyor.
Başkent'teki hava, "Ecevit modeli"nin DYP ayağının henüz kesinleşmediğini gösteriyor.
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr