Ankara'nın terörle mücadele konusunda ABD'yi ayrı bir yere koyduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'nin terörle mücadelesinde ABD'den gördüğü yardım her vesile ile dile getiriliyor. Ankara, bu yaklaşım içinde, tarihin en büyük terörist saldırısına uğrayan ABD'nin taleplerini karşılamaya hazır. Washington'un nelere ihtiyaç duyduğunu bildirmesini bekliyor.
Ancak, bugüne kadar Washington'dan Ankara'ya iletilmiş bir talep yok. Ankara ise her türlü talebi karşılamaya hazır olduğunu bildirmiş durumda.
Önceki gün Başbakanlık'ta ve dün de Cumhurbaşkanlığı'nda yapılan güvenlik zirvelerinden çıkan kararın da bu olduğu ifade edilebilir.
Başbakanlık'ta yapılan mesainin 11 Eylül günü ve sonrasında değişmediği yönündeki eleştiriler, Başbakanlık koridorlarında tartışılıyor. 11 Eylül günü Başbakanlık'ta neden sabaha kadar ışıkların yanmadığı, Başbakan Ecevit'in neden sabahlamadığı yolundaki soruların yersiz ve haksız olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu eleştirilerin 11 Eylül günü Başbakanlık'ta yapılan mesainin ve arka planda alınan kararların bilinmeyişinden kaynaklandığı vurgulanıyor.
11 Eylül günü, saldırı öğrenildikten sonra Başbakanlık'ta nasıl bir mesai yapıldı ve ne kararlar alındı?
Başbakanlık koridorlarından gelen bilgilere göre yapılanlar ve alınan kararlar şöyle...
Başbakan Ecevit, olayı öğrendiğinde, Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ı çağırarak, şu talimatı veriyor:
"Hemen bir kriz masası oluşturalım. Genelkurmay Başkanı, Dışişleri Bakanı, Milli Güvenlik kurulu Genel Sekreteri ve MİT Müsteşarı'nı davet edelim. Acil bir toplantı yapalım."
Başbakan Yardımcısı Özkan, Ecevit'in bu kararını, saydığı isimlere iletiyor ve toplantı çağrısı yapıyor. Ancak Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu yurtdışında bulunduğu için yerine Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt davet ediliyor.
Yapılan ilk değerlendirmede bu heyetin kriz masası gibi çalışması gerektiği sonucuna varılıyor.
Ayrıca, olayın şoku ve büyüklüğü karşısında kamuoyuna panik havası verilmemesi, Ankara'da, özellikle Başbakanlık'ta bir kriz yaşandığı izlenimi verecek hareket ve açıklamalardan kaçınılması gerektiği de değerlendiriliyor. Dış etkenlere karşı çok hassas olan doların aniden tırmanışa geçmesi, borsanın dibe vurması, halkın stoka yönelmesi gibi olağandışı davranışların ortaya çıkmaması için basının gözü önünde olan Başbakanlık binasında kriz görüntüsü verecek bir mesai uygulaması yapılmaması, bunun yerine, gözlerden uzak çalışılabilen kurumlarda 24 saat mesai yapılması karar altına alınıyor.
Borsanın kapalı tutulması kararıyla birlikte mesai konusunda gösterilen bu özenin dolar ve borsada çok olağanüstü oynamalar olmayışında etkili olduğu yapılan değerlendirmeler arasında.
Başbakanlık'ta, ilk bir - iki günün atlatılmasında bu tercihlerin faydalı olduğu hakim kanaat.