Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, CHP lideri Deniz Baykal’ı Bağdat’a davet etti. CHP lideri Baykal, Talabani’nin davetine “evet” diyecek ve uygun bir zamanda gidecek.
Bağdat’tan böyle bir davet ilk kez geliyor. Irak Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin ana muhalefet liderini Bağdat’a davet ediyor.
Baykal’ın bu daveti kabul edip etmeyeceği merak konusuydu. Baykal’la dün bu konuyu konuştum. CHP lideri, daveti kabul etmek eğiliminde.
‘Bağdat’a giderim’
Baykal, dünkü görüşmemizde şu değerlendirmeyi yaptı:
“Talabani, daveti Irak Cumhurbaşkanı sıfatıyla ve çok nazik bir üslupla yapıyor. Resmi bir davet. Benim görüşlerimi, tezlerimi bilerek davet ediyor. Bu çerçevede Bağdat’a giderim. Olumsuz bakmak için bir neden görmüyorum. Ben Talabani’yi en çok eleştirmiş olanlardan biriyim. Görüşlerine karşı çıkmış, gereken cevaplarımı vermişim. O da benim görüşlerimi biliyor. Konuyu elbette arkadaşlarla da değerlendireceğiz.”
Baykal, parti yönetimiyle istişare etikten sonra uygun bir zamanda Bağdat’a gitmeyi düşünüyor. Bu yaz döneminde de sonbaharda da olabilir, diyor. Zamanlaması sonradan karşılıklı olarak değerlendirilecek.
Görüşlerini aktaracak
Baykal, Talabani’ye Kuzey Irak ve PKK konusundaki görüşlerini anlatacak. CHP’nin durduğu çizgiyi, taşıdığı kaygıları aktaracak.
Talabani de konunun Türkiye için önemini kuşkusuz biliyor. Böyle bir konuda muhalefetin görüşlerinin etkili olacağının da farkında.
Baykal’ın sözleri
Talabani’yi harekete geçiren, Baykal’ın Güneydoğu gezisinde dile getirdiği görüşleri olabilir. Baykal, ilk af konusunun düşünülebileceğini ifade etmişti. CHP liderinin aftan söz etmesi büyük ilgi gördü. Ancak, bazı kesimlerce konuşmasının sadece “af” bölümü dikkate alındı, konuşmanın bütünü görmezden gelindi.
Baykal’ın yeni bir “açılım” daha yaptığı yorumları öne çıktı. Affa destek vereceği gibi yansıtıldı.
Oysa gerçek böyle değil. Baykal’ın affı sağladığı koşullar göz ardı edilirse, gerçekçi bir analiz yapmak mümkün olmaz.
Affın koşulları
CHP lideri, ancak terör bittikten sonra affın ele alınabileceğini söyledi. Baykal, affı düşünmeyi terörün bitmesi koşuluna bağladı.
“Bu iş çözüldü, çözülüyor” diyenler ile Baykal’ın yaklaşımı arasında büyük fark var. CHP lideri, PKK ile doğrudan veya dolaylı bir müzakere sonucu ulaşılacak “af”tan söz etmiyor.
Baykal’a göre, “PKK terörü sona erdirecek, silahları bırakacak, hatta teslim edecek, dağdan inecek, terör defteri kapatılacak” ki, af dahil yeni düzenlemelerden söz edilebilsin.
Tarihi fırsat tartışması
CHP lideri dünkü görüşmemizde, bu değerlendirmeyi neden yaptığını da şöyle izah etti:
“Cumhurbaşkanı ortaya bir tarihi fırsat sözü attı. İyi şeyler olacak, dedi. Bir beklenti yarattı. Ben birkaç kez, nedir bu tarihi fırsat, diye sordum. Cumhurbaşkanı Gül’ü bu konuya açıklığa kavuşturmaya davet ettim. Düşüncem şuydu: Gerçekten terör bitecekse, böyle bir fırsat doğduysa, biz de bunun gerçekleşmesine katkıda bulunalım. Ama gördüm ki, ortada böyle bir fırsat yok. İçi, arkası dolu bir söz değil. Bu nedenle duruşumuzu tekrar kamuoyuyla paylaşmak istedim. Eğer bir aftan söz edilecekse, önce terörün bitmesi şart, dedim. Yoksa terör örgütüyle masaya oturarak bu sorun çözülmez. Önce terör bitecek. Başka türlü olmaz.”