Baykal, Ersoy'un açıklamalarının çelişki içinde olduğu gibi, telefon konuşma bilgisi dışındakilerin tümüyle "hayal ürünü, senaryo" olduğunu vurguluyor. CHP Lideri Deniz Baykal, sanatçı Bülent Ersoy'un iddialarının, kendisini ve CHP'yi yıpratmaya dönük siyasi bir kampanyanın parçası olduğunu düşünüyor. Bülent Ersoy'un sanatçı kişiliğiyle böyle bir kampanyanın aleti haline gelmesine de anlam veremediğini belirtiyor. Baykal, dünkü görüşmemizde, Bülent Ersoy'un kendisiyle Ankara Dedeman yakınlarında bir yazıhanede görüştüğü iddiasının senaryo olduğunu belirterek, şöyle dedi:"Anlıyorum ki, yine bana ve CHP'ye karşı bir yıpratma kampanyası, bir komplo sahneye konuldu. Bülent Ersoy benimle bir yazıhanede görüştüğünü söylüyor ve bazı ayrıntılar aktarıyor. Sanıyorum bu ayrıntılar inandırıcı olabilmek için. Ama hepsi yalan. Yok böyle bir görüşme. Daha önce de söyledim. 2-3 dakika telefonla görüştüm ve bir daha temasım olmadı. Yazıhanede görüşmüş olsam niye görüşmedim diyeyim. Telefonla konuştum ve konuşmanın içeriğini de söylüyorum. Ama Bülent Ersoy ısrarla yazıhanede görüştük diyor. Bu bir senaryo." 'Yüz yüze görüşme yalan' Baykal, Ersoy'un, bir yazıhanede görüştükleri ve kendisinden servet sayılacak bir para istediğine ilişkin iddialarının ikisinin de hayal ürünü olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:"Benimle Dedeman yakınlarında bir yazıhanede görüştüğünü iddia ediyor. Benim avukatlık yaptığım o dönemde hiç yazıhanem olmadı. Bir arkadaşın yazıhanesi olsa bunun ortaya çıkması gerekir. O yazıhanenin sahibi kimse çıksın ortaya. Ben o dönemde hiçbir müvekkilimle bir yazıhanede bir araya gelmedim. Benim o dönemdeki arkadaşlarımın haberi olması gerekir. Bugün çoğu bana muhalif olan o arkadaşlarımdan da çıkıp böyle bir şey oldu diyen yok. Çünkü olmadı. Olsa onların da haberi olurdu. Bülent Ersoy bir de şahit gösteriyor ama gösterdiği şahidin kim olduğu, neci olduğu da belli değil. Ben öyle birini de hayatımda hiç görmüş değilim." 'Yazıhane sahibi ortaya çıksın' CHP Lideri, Ersoy'un televizyon programında telefonla görüştük dediğini, sonradan bunu yazıhane görüşmesine çevirdiğine dikkat çekti:"Programda telefon görüşmesi diyor. Sonradan yazıhanede yüz yüze görüştük diyor. Çek defterinden söz ederek olaya başka bir hava vermek istiyor. Rüşvet değil, ücret diyor. Her şeyi karıştırıyor. Ben telefonla görüştüğümüzü söyledim. Kısa bir görüşme. Bana yardımcı olup olamayacağımı sordu, yol göstermemi istedi. Ben de hukuki yolla mücadele gerekir dedim. Bunun üzerine, bu yola gidersem sonuç almam garanti olur mu dedi. Ben de garantisi olmaz dedim. Ben garantisi olmaz deyince de kapattı. Olay bu kadar. İşin esasına bile girilmedi ki, para konuşulsun. Para hiç konu dahi edilmedi. Konuşma bu kadar. Ben yazıhanede görüşmüş olsam niye inkâr edeyim ki. Görüşmedik. Bülent Ersoy'un bu iddiası hayal ürünü." 'Niye inkâr edeyim?' Baykal, Ersoy'un iddialarının bir siyasi yıpratma kampanyasının parçası gibi göründüğünü de belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Bu, beni ve CHP'yi yıpratmaya yönelik bir siyasi kampanyanın parçasına benziyor. Türkiye'nin gündeminde o kadar önemli olay varken böyle bir iddia ortaya atılıyor, beni ve CHP'yi yıpratma, kuşku uyandırma kampanyasına dönüştürülüyor. Bu çok açık. Bu iddiaların daha önce başka yayın organlarına pazarlanmaya çalışıldığına ilişkin bilgiler de var. Bu da bir kampanya olduğunu düşündürüyor. Ama biz olayı araştırıyoruz, yargıya da götüreceğiz. Gerçekler ortaya çıkacak." fbila@milliyet.com.tr "Siyasi kampanya"