Şemdinli'de, Yüksekova'da, Hakkâri'de, Van'da halkın sorunların çözümü konusunda soldan öncülük beklediği, yerel sözcülerle sık sık dile getirildi.Terör ve sonrasındaki siyasallaşma sürecinde siyasetin kimlik, aidiyet, dil, üniter yapı, federasyon gibi alanlarda gezdiği, halkın politize olduğu ancak sosyoekonomik sorunların geri plana itildiği ortak bir saptama olarak Baykal'a da iletildi.Acaba CHP işin bu yanıyla ilgili miydi?Ulusal bir ayrışmaya yol açmadan, herkesin kültürünü, etnik kimliğini yaşamasını, anadilini öğrenmesini ve kullanmasını savunuyordu. Atatürk'ün millet ve milletçilik anlayışı çerçevesinde bunu zenginlik saydığını vurguluyordu ama acaba Güneydoğu'nun kalkınması için bir plan geliştiriyor muydu? CHP lideri Deniz Baykal'la, Güneydoğu'ya yaptığımız seyahat boyunca ve Ankara'ya döndükten sonra sorunun, sosyoekonomik boyutunu da konuştuk... Baykal, bu sorularıma "elbette" yanıtını verdi. Sorunun sosyoekonomik boyutuna sosyal demokrat anlayışın gerçekten çözüm bulabileceğini, bunu sorumluluk olarak gördüğünü belirttikten sonra Willy Brandt'ı anımsattı."Willy Brandt'ın" dedi, "Sosyal demokrat dünyada hâlâ çok saygın bir isim olmasının nedenlerinden biri ünlü kuzey-güney diyaloğu düşüncesini geliştirmiş ve uygulamış olmasıdır. Aynı yaklaşım tarzının Sovyet bloku dağıldıktan sonra iktidara gelen diğer siyasi partiler tarafından doğu-batı diyaloğu (Batı Almanya-Doğu Almanya) olarak sürdürülmüş ve başarıya ulaştırılmış olmasıdır. Biz de CHP olarak Türkiye'de bir doğu-batı diyaloğu geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu düşünceyi somut projelerle geliştiriyoruz. Bu modelin özü, zengin bölgelerle fakir bölgelerin dayanışma, işbirliğine yönelmeleridir. Brandt, bunu ülkeler arasında düşünmüş ve geliştirmişti.Sonradan aynı yaklaşımı Almanya'nın içinde de yaşama geçirdi. Keza daha sonra iki Almanya birleşince, Batı Almanya'nın zengin eyaletleriyle Doğu Almanya'nın yoksul eyaletleri eşleştirildi. İşbirliği içinde kaynak aktarımı sağlandı. Bu sayede Doğu Almanya da zenginleşti; yaşam kalitesi, refahı arttı. Türkiye'de de bu niye yapılmasın?" Almanya modeli Baykal, Güneydoğu için diyalog yaklaşımını şöyle somutlaştırıyor:"Biz, CHP olarak somut projeler üzerinde çalışıyoruz. Bir uzmanlar kurulumuz projeleri geliştiriyor. Biz de batının olanaklarını, geniş illeriyle, Doğu ve Güneydoğu illerimizi eşleştirebiliriz. Örneğin gelişmiş illerimizin belediyeleri araç gereç ve fon havuzu kurabilirler. Zengin illerimiz, belediyeleri hangi partinin yönetiminde olursa olsun yine parti gözetmeksizin yoksul illerimizin belediyelerine kaynak, araç gereç aktarabilir.Dev özelleştirmeler yapılıyor. Milyarlarca dolarlık özelleştirmeler söz konusu. Bu kamu tesisleri, fabrikaları üzerinde her vatandaşın hakkı var. Bu özelleştirmelerden önce gönüllü olarak belki sonra belirli kurallar içinde Güneydoğu'ya yatırım için belli oranda kaynak aktarılabilir. Güneydoğu'ya sıfırdan yatırım yapacaklara, gerçekten yatırıma dönüşmesi koşuluyla kamu desteği sağlanabilir."CHP, Güneydoğu için "Almanya modeli" üzerinde çalışıyor.Baykal, ekonomik sorunların böyle bir modelle çözülmesinin doğu-batı arasında kaynaşmayı güçlendireceği gibi aşırı politize edilmiş kültürel sorunların da daha kolay çözüleceği kanısında... fbila@milliyet.com.tr Eşleştirme