Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön CHP, ana muhalefet partisi olarak, Gül henüz seçilmeden çok sert ve çok kesin bir tutum aldı.Baykal ve CHP seçim kampanyası boyunca olduğu gibi bu kararından sonra da "kriz yaratan ve krizden beslenen parti" olmakla eleştiriliyor.CHP lideri Deniz Baykal'a dünkü görüşmemizde neden bu kadar sert kararlar aldıklarını sordum. CHP, Abdullah Gül'e randevu vermedi. Bununla da kalmayıp Gül'ün cumhurbaşkanı olması halinde bir çeşit "boykot" uygulayacağını açıkladı. Gül'ün cumhurbaşkanı olarak faaliyetlerine, törenlerine katılmayacağını, "ülkenin krize sürüklenmesi halinde liderler zirvesi" çağrısı dışında Çankaya'ya çıkmayacağını ilan etti. Baykal, gerekçelerini şöyle açıkladı:"CHP, büyük Atatürk'ün önderliğinde çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran partidir. Kurucu partidir. Tarihsel sorumluluğu vardır. Biz kurucu parti olmanın sorumluluğu içinde tepki veriyoruz, tarihi uyarı görevimizi yapıyoruz. Sayın Gül'ün Çankaya'ya çıkması kendisini de aşan anlamlar taşır, taşıyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan laiklik ve ulus anlayışıyla bağdaşık olmayan birinin Çankaya'ya çıkması, tehlikeli bir sürecin başlangıcıdır. Biz, CHP olarak, Atatürk'ün emanetini korumaya çalışıyoruz ve bu konuda ciddi bir uyarıda bulunuyoruz. Bu bizim görevimiz, sorumluluğumuzdur." Kurucu sorumluluğu Baykal'a, kendisinin ve partisinin kriz politikası izlediğine ve tutumun halk nezdinde destek görmediğine, CHP'ye oy kaybettirdiğine ilişkin eleştirileri anımsattığımda ise şu karşılığı veriyor:"Biz kriz üretmiyoruz. Aksine, doğabilecek krizler konusunda uyarı görevi yapıyoruz. Sayın Başbakan olayı gördü, ancak Sayın Gül'ü engelleyemedi. Buna gücü yetmedi. Bu önemli bir tespittir. Bu süreç Sayın Erdoğan'ı da Sayın Gül'ü de aşan bir süreçtir. Türkiye'nin 10 yıl, 20 yıl sonra yapısını ve görüntüsünü değiştirecek, ılımlı İslam devleti haline getirecek bir süreçtir. Biz bunu söylemeye çalışıyoruz. Bu tehlikeyi gösteriyoruz. Gül'ün Çankaya'ya çıkmasıyla, laik cumhuriyetin sigortası olan bir kurum olarak cumhurbaşkanlığı başka bir işleve yöneltilecektir. Kaygımız bundandır. Biz oy hesabı yapmıyoruz. Seçim öncesindeki uyarılarımızı dile getirirken de oy hesabıyla, günlük siyasi taktiklerle konuşmadık. Bugün de bu hesapla konuşmuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik yapısından uzaklaştırılmasına engel olmaya çalışıyoruz. Unutmayalım ki, bu gelişmelerde Türkiye'yi Ortadoğu'da gerçekten laik bir ülke olmaktan çıkarıp ılımlı din devleti yapısına sokmak isteyenler arasında uluslararası büyük güçlerin de payı vardır." 'Oy hesabı yok' Baykal, Gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı aldıkları tutumu savunmaya şöyle devam etti:"80 yıllık cumhuriyetimizin kazanımları tehlike altındadır. Ekonomiden siyasete, bürokrasiden günlük yaşama kadar her alanda bu kazanımlar risk altına girebilir. Bu nedenle şimdiden bu net tavrı alıyoruz ki, bundan sonra yaşanacaklar önlenebilsin. Sayın Gül, Çankaya'ya çıkarsa istediği gibi hareket edemeyeceğini şimdiden görsün." fbila@milliyet.com.tr Cumhuriyetin kazanımları