Sezer'in görev süresinin bitiminden önce istifa etmesi, CHP'nin de "sine-i millet" kararı alarak Meclis'ten çekilmesiyle, AKP'nin erken seçime gitmeye mecbur bırakılacağı da Sezer-Selçuk görüşmesine dönük bir senaryo olarak ortaya atıldı.Ancak, CHP lideri Baykal, Çankaya'dan böyle bir izlenim almadığını, olasılık içinde görmediğini, ayrıca bir "çözüm" de getirmeyeceğini düşünüyor. İlhan Selçuk'un Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le görüştükten sonra, Cumhurbaşkanı'nın daha fazla inisiyatif alacağına işaret eden yazısı kulisleri hareketlendirmişti. Baykal'a göre Sezer'in önceden istifası söz konusu değil. Böyle bir yöntem de CHP'nin sine-i millete dönmesi de bir çözüm üretmiyor. Baykal, şu yorumu yapıyor:"O olacak iş değil. Ne olacak? Sayın Sezer istifa edecek, sonra CHP çekilecek ve erken seçim olacak! Bir kere Sayın Sezer istifa ederse, toplanıp yeni cumhurbaşkanını seçerler. Meclis çoğunlukları buna uygun. Ondan sonra da seçim kararı alabilirler. Bu nedenle söz konusu senaryo gerçekçi, uygulanabilir bir yol değil." Sezer'in istifası CHP lideri, Çankaya için "makul bir AKP'li" formülünü gerginlik yaratmayacak bir yol olarak görüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:"Neden Tayyip Bey'in ve Bülent Bey'in adaylıklarına karşı çıkıyorum da, örneğin Abdüllatif Bey'e daha yumuşak yaklaşıyorum? Çünkü aralarındaki fark önemli. Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç'ın taşıdıkları zihniyet Çankaya'ya çıkmamalı. İkisi de Anayasa'yı içlerine sindirmiş değiller. Özellikle de laiklik ilkesini. Bu nedenle çıkmamalıdırlar. Hiç olmazsa Abdüllatif Şener, Anayasa ile mutabık. 24. maddedeki laiklik anlayışını benimsiyor. Ayrıca türban diye bir takıntısı da yok. Eşinin de kızının da isterlerse başlarını açabileceğini söyledi. Eşinin, nişanlıyken başının açık olduğunu, sonradan kendi isteğiyle kapattığını belirtti. Harem-selamlık ayrımından hoşlanmadığını açıkladı. Fark budur. Şener de olması şart değil, bu yaklaşıma sahip makul bir AKP'linin aday gösterilmesi gerginlik yaratmaz. Bu, sorunu aşmanın bir yolu olur." 'Makul AKP'li' Baykal, Başbakan Erdoğan ve TBMM Başkanı Arınç'ın cumhurbaşkanı adayı olmalarına ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı:"AKP'nin kimi aday göstereceği turnusol kâğıdı işlevi görecek. Gerçek niyetleri ortaya çıkacak. Kamuoyunun hazmedebileceği biri yerine illa ben olacağım diye ortaya çıkarlarsa, bu, tansiyonu yükseltir, gerginliğe neden olur. Çünkü ikisinin de zihniyeti ortada. Ben eşlerinin başının kapalı olmasına değil, bu zihniyetlerine dikkat çekiyorum. Tabii başlarının kapalı olması da ayrı bir problemdir, ama asıl problem, Anayasa'yla bağdaşmayan zihniyetleridir. Makul bir adayla sorunu çözme fırsatı tanınmışken, sen ben olacağım diye dayatırsan tabii ülkeyi gerginliğe sokarsın." 'Turnusol kâğıdı' CHP lideri, Başbakan Erdoğan ve TBMM Başkanı Arınç'ın adaylıklarına en çok yargı konusunda duyduğu kaygı nedeniyle karşı çıktığını da vurguluyor:"Yaptıkları konuşmalarla Cumhuriyet'in temel nitelikleri, özellikle laiklik ilkesi için ne düşündüklerini ortaya koydular. Anayasa'yla mutabık değiller. Ben, Anayasa Mahkemesi'ni, diğer yüksek yargı organlarını, üniversiteleri, bu zihniyete, Tayyip Erdoğan'a, Bülent Arınç'a emanet edemem. Asıl kaygım budur." fbila@milliyet.com.tr 'Yargının geleceği'