Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bumin, Arınç'ın bu sözlerine dün, "Hukuk devletiyim diyen ülkelerde yasama dahil yürütmeyi denetleyen yargı organları vardır. Aksi takdirde geçmişteki acı deneyimleri tekrar yaşamak gibi bir durumda kalınabilir" karşılığını verdi. Bumin'in bu sözlerine Arınç'ın yanıtı gecikmedi ve TBMM Başkanı, "Meclis şamar oğlanı değildir" karşılığını verdi.Bu tartışma sürerken, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'i makamında ziyaret eden CHP lideri Deniz Baykal da Arınç'ı eleştirdi.Baykal'ın, Bumin'i dün ziyaret etmesi özel bir anlam taşıyor muydu? Ziyaretin, Arınç'ın eleştirisinden hemen sonra yapılması bir mesaj mıydı? TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, CNN-Türk'teki Ankara Kulisi programımızda, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in konuşmasına karşılık, Meclis'in isterse Anayasa Mahkemesi'ni kaldırabileceğini veya görev alanını, yapısını değiştirebileceğini söylemesi tartışmalara yol açtı. CHP lideri Baykal'a dünkü görüşmemizde bu soruyu yönelttik:"Hayır" diye karşılık verdi:"Anayasa Mahkemesi"nin kuruluş yıldönümünde ben Ereğli'deydim. Törene katılamadım. Telefon ederek kutladım. Ayrıca ziyaret için randevu istedim ve dün için ziyareti kararlaştırmıştık. Ziyaret günü belli olduğunda henüz ne Sayın Bumin, ne de Sayın Arınç konuşmuştu. Ziyaretin zamanlamasının özel bir anlamı yoktu." Baykal'ın ziyareti Baykal, Arınç'ın sözlerini değerlendirirken, "türban tartışmasının Anayasa Mahkemesi'nin kapatılmasına kadar gelmesi çok dikkat çekicidir" dedikten sonra şöyle konuştu:"Bu, türban için Anayasa Mahkemesi'ni bile kapatma niyeti, en azından tehdidi gibi görülüyor. Bu da gösteriyor ki, türbanın altında rejimi değiştirmeye dönük niyetler var. Bir ülke her sabah rejim değişikliği konuşmaz. Son tartışma, Türkiye'de siyaset ile hukuk arasında dengeyi oturtmaya ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor."Acı-tatlı deneyimlerBaykal, Anayasa Mahkemesi'nin, Türkiye'de demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün güvencesi olduğunu vurguladı ve şu yorumu yaptı:"Türkiye, bugünkü rejime, geçmişte yaşadığı acı-tatlı deneyimler sonucunda ulaşmıştır. Rejimin kuralları bu deneyimler sonucu belirlenmiş ve yerleşmiştir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün en önemli güvencelerinden biridir. Demokrasilerde, ben Meclis çoğunluğuyla istediğimi yaparım, diyemezsiniz. Çoğunluk tahakkümü kuramazsınız. Rejimin kurallarını hiçe sayamazsınız. Hukukun üstünlüğü ve denetimi bunun için vardı. Kuvvetler ayrılığı ilkesi bunun için uygulanmaktadır. Anayasa Mahkemesi, çoğunluk tahakkümü kurulmasına karşı, anayasa ve hukuk üstünlüğünü gözeten bir güvencedir."Baykal, Türkiye'nin yaşadığı birçok acı-tatlı deneyimden sonra rejiminin kurallarını, çerçevesini, temelini 1960'da attığını ve değişiklikler olmakla birlikte esasının bu şekilde devam ettirildiğini de anımsattı. Asıl niyet Baykal, Meclis'in sadece iktidar partisinden oluşmadığını, muhalefet partilerinin de bulunduğunu unutmamak gerektiğini de belirtti. Meclis Başkanı'nın bu gerçeği unutmaması gerektiğini, bu nedenle de kendini Meclis'in yerine koyarak konuşamayacağını söyledi. Muhalefet unutuldu CHP lideri Baykal, Anayasa Mahkemesi veya aynı işlevi gören benzeri kurumların Batı demokrasilerinde de bulunduğunu da anımsatarak, rejimin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı dengelere oturması gerektiğini savundu. Baykal, kurulması gereken dengeleri şöyle özetledi:"Hukuk-siyaset,Temsiliyet-demokrasi,Meclis, hükümet, yargı.Demokratik rejim bu dengeler üzerine oturur. Türkiye de bu dengeleri gözetmek zorundadır. Meclis çoğunluğuna dayanarak bu dengeleri bozmaya kalkışırsanız o zaman ülkede huzur ve istikrar kalmaz. Rejimin temeli ortadan kalkar."Baykal, "Türbandan başlayan tartışmanın Anayasa Mahkemesi'nin kaldırılması tartışmalarına gelmesi ve bir çeşit tehdide dönüşmesi düşündürücüdür" vurgusu yaparak devam etti:"Bu gidiş, gidiş değil." fbila@milliyet.com.tr Dengeler