CHP Genel Başkanlığı'na yeniden seçilen Deniz Baykal, dün Milliyet'in konuğuydu...
16 ay aradan sonra Genel Başkanlığa dönen Baykal, siyaseti nasıl okuyor, topluma ne mesaj veriyor?
CHP Genel Başkanlığı'ndan ayrı kaldığı sürede yaptığı saptamalar neler?
Baykal söyleşimizin ana sorularını bunlar oluşturdu.
Sözlerine,
"Geçmişi unutalım, artık kavga yok" diyerek başlayan Baykal'ın CHP'lilere mesajı şu oldu:
"İlk hedefimiz kendiyle barışık bir CHP yaratmamızdır."CHP lideri, ilk hedefini bu şekilde özetledikten sonra ikincisini de şöyle belirtti:
"İkinci hedefimiz de barışık CHP'yi profesyonel siyasetçileri aradan çıkarıp halkla buluşturmak olacaktır."Bu iki hedefte bir özeleştiri de var...
Baykal bunu açık bir biçimde şöyle ifade ediyor:
"Bu kendisiyle kavgalı CHP görüntüsüne benim de katkım oldu. Parti disiplinine uymayan sesleri, ayrı örgütlenme çabalarını, parti hiyerarşisini hiçe sayan tutumları, sürekli parti içi yarışa dönük faaliyetleri hep hoşgörü ve esneklikle karşıladım. Bu da parti disiplininin bozulmasına, CHP'nin kavgalı ve dağınık bir görüntü vermesine neden oldu. İç kavga o kadar ileri götürüldü ki seçime de yansıdı ve CHP'ye oy verilmesini istemeyen bir iç çatışma anlayışı hakim oldu. Bunları geride bırakmalıyız."CHP bunu nasıl yapacak?
Baykal bu soruyu yanıtlarken, DSP lideri Bülent Ecevit'e gönderme yapıyor ve şöyle diyor:
"Ecevit'in uyguladığı modelle, CHP'nin uyguladığı modelin ortasını bulmamız gerekiyor. CHP'de her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Dağınık, hiyerarşisi olmayan, karar alınamayan bir görüntü çıkıyor. Ecevit modelinde ise karar yukarıda veriliyor ve uygulanıyor. Parti disiplini çok sıkı uygulanıyor. Bizim yapmamız gereken ikisinin ortasını bulmak. Elbette kurullarımızda tartışarak, demokratik mekanizmaları işleterek karar almak. Ama alınan karara da parti disiplini içinde uymak ve onu uygulamak. Modelimiz bu olmalı.""CHP'de yanlış bir anlayış var" diye devam ediyor, Baykal:
"Sanki solculuk, demokratlık, her şeye karşı çıkmakmış gibi, hiyerarşi tanımamakmış gibi, parti disiplinine uymamakmış gibi algılanıyor. Oysa ne solculuk budur, ne demokratlık. Bu dağınıklık etkinliğimizi azaltıyor. Bize duyulan güveni yıpratıyor. Partiliye düşen görev, hangi kademede olursa olsun partisini sakınmaktır, kollamaktır, korumaktır. Eğer CHP'yi sevmeyen varsa, ayrılmak isteyen varsa, gitmek isteyen varsa, başka parti kurmak isteyen varsa, elbette gidebilir, yeni parti kurabilir. Ama CHP'yi seviyorsa, partiliyse, partide kalıyorsa parti disiplinine uymak, CHP'yi sakınmak, korumak, kollamak görevidir."Baykal, bu yapının kurulabilmesi için
"profesyonel siyasetçi" anlayışının terk edilmesi gerektiğini vurguluyor ve şöyle diyor:
"Partide yükselme, tekkeyi bekleme süresiyle veya bağlı delege sayısıyla orantılı olmamalı. Bu anlayış terk edilmeli. Parti, gençlere açılmalı. Halkla parti arasındaki profesyonel siyasetçi engeli kaldırılmalı. Bu diğer partilerden önce sosyal demokrat bir parti olan CHP için gerekli bir koşul."Baykal'ın parti içine dönük mesajları böyle...
* * *
DIŞA dönük mesajlara gelince...
CHP liderinin saptaması şu:
"Türkiye'de hem iktidar, hem muhalefet boşluğu var. İktidar boşluğu şöyle ortaya çıkıyor; ekonomi IMF'ye, insan hakları Avrupa Birliği'ne bırakılmış durumda. Halkın yararını gözeten bir muhalefet yok. Bunu yargı, Cumhurbaşkanı ve zaman zaman Türk Silahlı Kuvvetleri yapmaya çalışıyor. İşte CHP'nin üstleneceği görev bu. Önce muhalefet, sonra iktidar boşluğunu doldurmak. CHP'nin ulaşmaya çalışacağı temel hedef böyle özetlenebilir."Baykal, Türkiye'de,
"Cumhuriyet - demokrasi" çatışması varmış gibi bir kamplaşma yaratılmaya çalışıldığını vurgulayarak şöyle devam ediyor:
"Öyle bir hava yansıtılıyor ki sanki Cumhuriyet demokrasi, demokrasi de Cumhuriyet aleyhine kurumlarmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Cumhuriyet gelişir güçlenirse, demokrasi zayıflayıp, gerileyecekmiş gibi; demokrasi gelişip güçlenirse, Cumhuriyet zayıflayacakmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Bunun ikisi de yanlıştır. Demokrasi, Cumhuriyet'in ulaşması gereken son duraktır. Birbiriyle çatışma halinde değil, aksine uyum halindedir. CHP, hem Cumhuriyeti, hem demokrasiyi kuran parti olarak ikisinin de güvencesidir."Baykal'ın içe ve dışa dönük saptamaları ve mesajları bunlar...
CHP, işe önce
"kavgacı ve kavgalı" imajını değiştirmeye çalışarak başlayacak...
Baykal'ın ilk hedefi bu...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr