Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ankara'nın böyle bir olasılık karşısında birtakım hazırlıklar yaptığı da duyumlar arasında. Bu bağlamda iktidar partisi AKP'nin CHP ile temas kurduğu da belirtiliyor. Yeniden yargılamayı, hükümetin değil devletin sorunu ve konusu olarak görme eğiliminde olan iktidarın, "halka izah" açısından ortak tutum arayışına girebileceği kaydediliyor.AKP'nin CHP'den bu yönde bir talebi oldu mu ?CHP lideri Deniz Baykal, dün bu sorumuzu şöyle yanıtladı:"Zaman zaman bu konularla ilgili bize de bilgiler veriliyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bu konularda dikkatli bir bakan. Daha önce de değişik konularda bilgi vermişti. Ancak, ortak bir tutum anlamına gelecek biçimde bana yansıyan bir öneri söz konusu değil. Kaldı ki bu konuda bizim tutumuz belli." Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi'nin Abdullah Öcalan'la ilgili kararının yeniden yargılanmasını gerektirecek yönde olması yüksek bir olasılık. Kararın 12 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. CHP lideri, AİHM Büyük Dairesi bu yönde karar verse bile Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi aşamasında, hükümetin yeniden yargılamaya yol açmayacak bir karar alınması için etkin faaliyet göstermesi gerektiğini vurguladı. Hükümetin, bütün ağırlığını bu aşamada ortaya koyarak, bu süreci engellemesinin zorunlu olduğu savunan Baykal'ın düşüncesi şöyle:"Öcalan'ın yeniden yargılanmasına yol açacak sürecin hukuki değil siyasi olduğu açık. Bunu hükümet de Avrupa da biliyor. Ama ne Avrupa baskısından vazgeçiyor ne de hükümet baskıyı göğüsleyebiliyor. Hükümet, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi aşamasında ortaya çıkacak olanağı şimdi değerlendirmeyecek de ne zaman değerlendirecek? Hükümet, yeniden yargılamaya gerek göstermeyecek şekilde karar üretilmesini sağlamalıdır." "Hükümet engel olmalı" Baykal'a göre, hükümet, baskılar karşısında direnemeyeceğini bildiği için kararı, halka izahta zorlanıyor. CHP liderine göre, hükümet "panik içinde" görüntü veriyor:"Halka nasıl izah edeceklerini düşünüyorlar, yol bulamıyorlar. Yeniden yargılama Türk halkı için kırıcı, rencide edici olur. Bunu hükümet de biliyor ama karşı tutum alamıyor. Bu nedenle konuyu özünden koparıp şekil şartıymış gibi göstermeye çalışıyor. Oysa kararın özü siyasidir. Öcalan, bütün dünyanın gözü önünde, şeffaf biçimde yargılanmıştır." Hükümet panikte Baykal, Öcalan'ın yeniden yargılama halinde mahkeme ve medya ortamını "propaganda platformu" olarak değerlendirmeye, bunu istismar etmeye çalışacağı kaygısı taşıdıklarını da vurguladı: "Öcalan, suçlu olduğunu mahkemede söylemiş, özür dilemiş durumda. Şimdi kararı değiştirecek yeni delil mi ortaya çıktı ki yeniden yargılama için baskı yapılıyor? Kararın esasını değiştirecek bir durum yok. Ama, yeniden yargılanırsa, bu ortamı istismar edeceği kaygısını taşıyoruz. Avukatları aracılığıyla göndermeye çalıştığı mesajları mahkeme sırasında doğrudan iletme olanağı bulacak. Savunma diye siyasi propaganda yapacak. Öcalan lehine gösteriler, mitingler tertip edilecektir. Af kampanyaları başlatılacaktır. Türkiye'ye baskı artırılacaktır." 'Propaganda fırsatı olur' Baykal, "Yeniden yargılansa da alacağı ceza değişmez, AB ve Avrupa Konseyi ile ilişkileri tıkamaktansa, yeniden yargılansa ne olur?" biçiminde yaklaşıma ilişkin soruya ise, şu karşılığı verdi:"Bu, Türkiye'nin itibarıyla ilgili bir konudur. Ne var canım yaklaşımıyla geçiştirilecek bir konu değildir. Özü siyasidir. Türkiye'nin itibarıyla oynamak, halkı incitmek anlamına gelir. Haksız yere Türkiye'yi yeniden gergin bir ortama itmek sonucunu doğurur. Türkiye'nin tartışmayacak biçimde haklı olduğu bir konuda salt AB baskıları yüzünden boyun eğmesi kabul edilemez. Ne var bunda canım yaklaşımı esas alınırsa taleplerin arkası da kesilmez." fbila@milliyet.com.tr 'Ne var canım denilemez'