Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan, bir haftadır merakla beklenen konuşmasını, dün, partisinin Beyoğlu İlçe Kongresi'nde yaptı.
Erdoğan, önceki hafta sonu, Aydın Doğan'a, "Bir hafta süre veriyorum, gerçekleri açıklayın; siz açıklamazsanız, bir hafta sonra ben açıklarım" diye seslenmişti.
Aydın Doğan da Başbakan'a cevaben, "Bir hafta beklemeye gerek yok, ne biliyorsanız hemen açıklayın" yanıtını vermişti.
Buna karşın Başbakan Erdoğan bir hafta bekledi ve dün açıklamasını yaptı.
"Acaba Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan hakkında ne açıklayacak?" beklentisi yaratan Başbakan, dün hiçbir şey açıklamadı. Daha önceki iddialarını tekrar etti. Yeni bir iddia, yeni bir bilgi, yeni bir belge de gündeme getirmedi.

Yanıtlanmış iddialar
Başbakan Erdoğan, daha önce de açıkladığı iddiaları tekrar gündeme getirdi. Ek olarak Aydın Doğan'ın kendisine mektuplar gönderdiğini ifade etti ki, bu konu da daha önce basına yansımıştı.
Şimdi Erdoğan'ın yeniden gündeme getirdiği iddialara bakalım:
1- Başbakan, Aydın Doğan'ı kâğıt kaçakçılığıyla suçladı. Bu iddia, Uzanların yıllar önce dile getirdiği bir iddiaydı. Ancak, Doğan Grubu kâğıt kaçakçılığının söz konusu olmadığını belgelemiş, Uzanları mahkemeye vermişti. Mahkeme, Uzanların iddiasının doğru olmadığını karara bağlamış ve Doğan Grubu davayı kazanmıştı. Başbakan, şimdi yine kâğıt kaçakçılığından söz ediyor.
Böyle bir iddianın gerçek olmadığını Doğan Grubu dün yeniden açıkladı. Kaldı ki, kaçakçılık gibi bir suç işleniyorsa, Başbakan'ın hemen harekete geçip işlem başlatması ve kaçakçılığı kanıtlaması gerekir.
2- Başbakan, Aydın Doğan'ın kendisine gönderdiği mektuplarda "işadamı" ve "yayıncı" şapkalarını birbirine karıştırdığı, yayıncılığını kullanarak diğer işleri için "imtiyaz" istediği imasında bulundu. Doğan Grubu, Aydın Doğan'ın mektuplarının içeriğinin Başbakan'ın ima ettiğinin tam tersi olduğunu vurgulayarak, Başbakan'ı söz konusu mektupları açıklamaya davet etti. Başbakan kamuoyuna karşı imada bulunarak mektuplardan söz ettiğine göre, bunları açıklamalıdır.
3- Başbakan Erdoğan, Doğan Grubu gazetelerini CHP lideri Deniz Baykal'ın ve eşinin mal varlığını yazmamakla, sorgulamamakla suçladı. Oysa, 2006 başında Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Baykal arasında başlayan mal varlığı tartışmaları sırasında Milliyet bu haberleri olduğu gibi yansıttı. Mal beyanlarını açıkladı.
Baykal'a mal varlığını bizzat sormuş ve yaptığı beyanı da yazmış biri olarak, "Baykal'ın mal varlığını sormadınız ve yazmadınız" iddiasının Milliyet için geçersiz olduğunu söyleyebilirim.
4- Başbakan, Aydın Doğan'ın Hilton arazisinde imar değişikliği talebinde bulunduğunu ve bunun için kendisini ziyaret ettiğini dün de tekrarladı. Bu da yeni bir iddia değildi, Aydın Doğan buna da daha önce yanıt vermişti. Başbakan'a Hilton arazisi için gitmediğini açıklamıştı.
Rafineri ruhsatı için Başbakan'a gittiğini, 2.5 milyar dolarlık bir yatırım yapmak istediğini bildirdiğini söylemişti. Ceyhan'da rafineri kurmak isteğini söylediğinde de Başbakan Erdoğan'ın, "Orayı Çalık'a söz verdik" yanıtını verdiğini kamuoyuna açıklamıştı.
Aydın Doğan görüşmenin sonunda Başbakan'ın Hilton konusunu açtığını ve "Ne yapacaksın?" diye sorduğunu da kamuoyuna yansıtmıştı. Hilton çevresinde Şişli Belediyesi'nin yaptığı yeni düzenleme için belediyenin duyurusu üzerine 300 mal sahibinin başvuruda bulunduğunu, Doğan'ın başvurusunun da bu çerçevede olduğunu açıkladı.
Sonuç olarak, Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan'ın yanıt vermediği ve veremeyeceği bir şey açıklamadı.