Ekonomik sıkıntının büyük ölçüde "faiz kıskacı"dan kaynaklandığı konusunda hemen herkes hemfikir.
Enflasyon yüzde 55 - 60'larda seyrederken faiz oranının yüzde 100'ün üzerinde seyretmesi, hem kamu, hem de özel sektörü kilitliyor. Sorun, finans nitelikli.
Hazine'nin borçlarını ödeyebilmek ve klasik devlet giderlerini karşılayabilmek için her hafta katrilyonlarca lira para bulmak zorunda olması faizleri yukarı çekiyor.
Hazine'nin bu durumu, Türkiye'de bankacılığın işlevini de değiştirdi. Bankacılık, artık yüksek faizle devlete para satmaktan başka bir işlev görmez oldu.
Türkiye'nin düzlüğe çıkabilmesi için Hazine'nin yüksek maliyetli iç borç sarmalından kurtulması gerekiyor.
Bu görüş, Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Ecevit dahil devletin en üst düzeyince de ifade ediliyor.
Peki bu borç sarmalı nasıl kıralabilir?
Devlet Bakanı Uluğbay'ın yaklaşımı içerdeki paradan daha ucuza dış kaynak bulmak ve bu kaynakla iç borçlanma gereğini düşürmek. IMF'nin yakacağı yeşil ışık bu nedenle önemli.
* * *
CUMHURBAŞKANI Demirel'in vurgusu da aynı noktada.
4. Murat anımsatması yaparak enflasyonun çok üzerinde maliyetle iç borçlanmanın ulaştığı boyutlara ve taşıdığı risklere dikkat çekiyor. Hazine'nin yüksek maliyetle her hafta iç piyasadan para emmesi, para satanların koşulları dayatmasına da neden oluyor. Tıpkı sıkışmış tüccarı ağır koşullara razı etmek gibi.
Enflasyonun yüzde 55 - 60'larda olduğu dönemde paranın fiyatı yüzde 100'ün üzerinde olursa özel sektörün de, kamu sektörünün de yatırım yapması, ekonominin reel büyüme göstermesi elbette çok zor.
* * *
İSTANBUL Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Aysan'ın iç borç sarmalına dönük bir önerisi var.
Aysan Hoca şöyle diyor:
"Hazine enflasyonun çok üzerinde bir faizle Türk lirası üzerinden borçlanmaya son vermeli. Hazine bu şekilde her hafta tahvil ihraç etmekten, ihale yapmaktan vazgeçmeli. Yüksek faizli Türk lirasıyla tahvil yerine, yüzde 15 düzeyinde faizle dolar tahvili ihraç etse bu kıskaçtan kurtulabilir. Bankalar buna kesinlikle ilgi gösterirler ve faizler hızla aşağıya çekilir. Vadeleri de iyi ayarlanırsa hem Hazine rahatlar, hem de faizlerin aşağıya çekilmesiyle piyasa nefes alır."
Bu yaklaşıma bankalar da sıcak görünüyor.
Ancak bankalara resmen böyle bir öneri götürülmüş değil.
Bir olasılık, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'la on büyük banka yöneticisinin yapacağı toplantıda bu konunun da gündeme gelmesi.
Bu öneriden Cumhurbaşkanı'nın da haberdar olduğu biliniyor.
Şimdi hükümete yansıması da söz konusu.
Hazine'nin ise bankaların ilgi göstermeyeceği yönünde bir kaygısı var.
Ancak IMF'nin yeşil ışığıyla birlikte değerlendirilmesi gereken önemde bir öneri...
Kar topu gibi büyüyen iç borça karşı bir yerden başlamak gerekiyor.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr