Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Belgrad'da yaşanan olaylar, "bir halk ihtilali, bir devrim" olarak nitelenip, sunuluyor.
       Gerçekten Sırp halkının Miloşeviç'i iktidardan uzaklaştırması bir halk ihtilali, bir devrim midir?
       Değildir...
       Çünkü:
       1- Miloşeviç, komünistlikten bozma bir Sırp milliyetçisidir ve ırkçılığa ulaşan politikasıyla Sırp halkının büyük desteğini alarak iktidara gelmiştir.
       2- Büyük Sırbistan'ı kuracağı vaadiyle aldığı bu desteğe dayanarak harekete geçmiş ve savaşı kaybetmiştir.
       3- Bugün Miloşeviç'e karşı başlatılan hareket, Sırp liderin ırkçılığa dayanan savaşına karşı bir ideolojinin örgütlü tepkisi değil, savaşı kaybetmiş olmasının getirdiği ekonomik, sosyal, siyasal kaos ve anarşinin kaynaklık ettiği doğal bir halk tepkisidir.
       3- Miloşeviç'e taparak destek veren halkla, onu Belgrad'dan kovan halk, aynı halktır.
       4- Miloşeviç'in yerine Devlet Başkanlığı'na getirilen Kostunitsa da Miloşeviç gibi bir Sırp milliyetçisidir. Miloşeviç'in gerisinde kaldığı ve Miloşeviç kaybettiği için muhalif olmuş bir liderdir. Görüşleri, Miloşeviç'ten uzak olmadığı gibi Karadağ ve Kosova konusunda özerkliğe bile tahammül edememiş bir çizgiye sahiptir.
       5- Belgrad'da parlamentoyu basan halka, ordu müdahale etmemiştir. Ordunun bu tutumu, Miloşeviç'i devirmeye kalkanların işini kolaylaştırmıştır. Bir başka deyişle harekette dolaylı da olsa ordu desteği vardır.
       6- Sırp ordusunun bu tutumu, kaybettiği savaşın ve yarattığı katliamların sorumluluğunu yenik lider Miloşeviç'e yükleyerek, kendini aklama taktiğine dayanmaktadır.
       7- Ayrıca Miloşeviç açısından ortada kaybedilmiş bir savaşa ek olarak kaybedilmiş bir de seçim vardır.
       8- Miloşeviç'in yıkılmasında, NATO harekatının rolü büyüktür. Bosna - Hersek için Belgrad'ı bombalamayan NATO'nun, Kosova için Sırplara bomba yağdırmasında Miloşeviç'in Moskova'ya iyice yakınlaşmasının etkisi azımsanamaz.
       9- Miloşeviç, Büyük Sırbistan uğruna açtığı savaşı kazansaydı, bugün kendini deviren Sırp halkının başına Hitler gibi bir "taç" olurdu.
       * * *
       BU nedenlerle Belgrad'da yaşananlara, "halk ihtilali, devrim" diye damga yapıştırmak gerçekçi değildir.
       Sırp halkı, aşırı milliyetçiliği iktidarında ırkçılığa dönüştürmüş, ancak savaşı kaybetmiş liderinin yerine, aşırı milliyetçilik çizgisinde sıra bekleyen bir diğer lideri iktidara taşımıştır.
       Olan, şimdilik budur...
       Bu da devrim değildir.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr