DOKUZUNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Washington'a, Ege Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon'un sözlerine dikkat çekerek bir uyarıda bulunuyor. "Tolon Paşa'nın ikazları çok önemli, buna dikkat edilmeli" diyerek, ABD'nin işinin kolay olmadığı mesajını veriyor.
Demirel'in, "çok önemli ikazlar" dediği Tolon Paşa'nın sözleri neydi?
"NATO'nun 5. maddesinin işlemesi için saldırının dışarıdan yapılmasının ispatlanması gerekir. Olaya savaş derseniz Cenevre Sözleşmesi devreye girer, bu durumda terörist savaşan taraf olur. Ladin'i yok etmek terörü yok etmez. Terörün askeri, sosyal, ekonomik ve kültürel boyutları vardır. Yangını söndüreyim derken daha büyük yangınları körüklememek gerekir."
Demirel, yangının büyümesi riski üzerinde duruyor.
Ve Demirel'den bir başka generale atıf:
Afganistan'da görev yapmış Rus General Liyakovski'nin, "Hava harekâtı yetmez, füzeler helak olur, sadece toz toprak kaldırır, Afganistan'ın Çoğrafi yapısı, dağların içindeki tünellerde etkili olmak çok zordur" biçimindeki sözleri...
Demirel, ABD'nin Rus General'in sözlerine de kulak vermesini istiyor.
Hıristiyan ve İslam dünyası arasında girilen gerginlik sürecinde Demirel, "en tehlikeli gelişme" diye nitelediği bir olayın altını çiziyor:
"Daha şimdiden ABD ve Avrupa, Türkiye'den yapmış olduğu siparişleri iptal etmeye başladı. İşte asıl tehlike budur. Sanayicilerle konuştum, iptaller artmış. Bu, dünyayı çok kötüye götürür. Buna dikkat. Bu devletlerden doğan bir iş değil. Devletler böyle yapmaz. Hükümetler de yapmaz."
Demirel, bu gelişmelerin yaratılan yanlış havadan kaynaklandığını vurguluyor ve Berlusconi örneğini veriyor. İtalyan Başbakanı ve olayı "Hıristiyan - Müslüman", "batılı - doğulu" çatışması gibi gösterenlerin bu tür gelişmelerden sorumlu olduklarını belirtiyor ve devam ediyor:
"Bush bir gaf yaptı (Haçlı seferi sözü) ama düzeltti. Düzeltmek için her şeyi yaptı. Ama Berlusconi'ye ne demeli? Berlusconi'yi kınıyorum. Kendisinden 2000 yıl önce yaşamış Romalı'lardan bile daha geride duruyor. Oysa Roma pozitif hukukun, suçun şahsiliği ilkesinin doğduğu yerdir. İnsanlar arasında dil, din, ırk, cinsiyete göre ayırım yapılamayacağı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin girişinde yazılıdır."
Demirel, dünya ekonomisinin Berlusconi mantığıyla olumsuz etkilenmesinin dünya için çok kötü sonuçlar doğuracağını vurgulayarak, bu tür yaklaşımların önlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Demirel, müdahaleye hazırlanan ABD'nin iki önemli sorumluluk taşıdığını vurguluyor ve soruyor:
1 - ABD, dünya kamuoyunu incitmeden kendi halkını nasıl tatmin edecek?
2 - ABD, kendi halkını incitmeden dünya kamuoyunu nasıl tatmin edecek?
Demirel'e göre ABD'nin başarması gereken bu... Amerikan halkını ve dünya kamuoyunu incitmeden hareket etmek...
"İntikamda sınır yoktur" diye devam ediyor Demirel: "Hukukta intikam da yoktur. Ama ceza vardır. ABD bu ölçüye dikkat etmeli. ABD yaralı. Olayı itibar ve prestij olayı olarak görüyor. Haklıdır. Halkına söz verdi. Kan yerde kalmayacak, dedi. Şimdi bunu halkına göstermesi lazım. Lazım ama bunu yaparken hukuku ve dünya vicdanını da unutmamalı."
Demirel, saldırının İslamla özdeşleştirilmesi ve bu yönde suçlamalar yapılmasını "ciddiye alınmayacak" bir yaklaşım olarak görüyor. Bilgisizlikten kaynaklandığını söylüyor ve ekliyor:
"İslamın bu anlamda savunmaya ihtiyacı yoktur. İslama yapılan atıfların hiçbir haklılığı yoktur. Bu beyanları ciddiye almıyorum."